Geçtiğimiz hafta 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlandı. Milli değerlerimizin ön plana çıktığı ve 19 Mayıs Ruhunun ön plana çıkarıldığı bu bayramda belki de konuşmamız gereken Gençlik konusunu hiç konuşmadık.

Evet, 19 Mayıs kurtuluşa giden çok önemli bir gün ancak o günü geleceğe taşıyacak ve kucaklayacak olan Gençlik olgusu da bir o kadar önemli diye düşünüyorum. Konuyu daha anlaşılır kılmak için kısa da olsa verilere bu konuyu biraz destekleyelim:

TÜİK İstatistiklerle Gençlik araştırmasına göre 2023 yılında ülkemizde genç nüfusun (ki bu 15-24 yaş arası kabul ediliyor) toplam nüfus içindeki oranı %15,1. Bu oran AB ortalamasının hayli üstünde. (AB ortalaması %10,1)

İlimiz Eskişehir’e bakarsak da genç nüfusun yani 15-24 yaş grubun toplam nüfustaki payı %14,3. Yani Eskişehir’de neredeyse her 7 kişiden biri genç kategorisinde.

Hem ülkemiz hem de Eskişehir için kritik soru aslında tam da burada başlıyor; bu gençler için nasıl politikalar hayata geçiriliyor? Onların gelecek kaygısını azaltmak, topluma faydalı, insanlığa hizmet edecek bir eğitim sistemi, iş olanakları, kendilerine yatırım yapabilecekleri alanlar var mı? Yeterli mi?

KUŞAKLARI AYIRAN FARKLAR

Benim de içinde olduğum X Kuşağı üyeleri, radikal değişimler geçiren dünyada küresel olaylara ve dengelerine tanık olmuşlardı. Teknolojiyle sonradan tanışmıştık. Felsefemiz “yaşamak için çalışmak”tı.

1980-2000 arası doğumlu Y Kuşağı ise ekonomik koşullar önceki kuşaklara göre daha güçlü, dünya üzerinde büyük çapta savaşlar ve yokluklar yaşamadı.

BU GENÇLER SAVAŞ, EKONOMİK DARALMA VE TERÖRLE BÜYÜDÜ

Z kuşağını kendinden üst kuşaklardan ayıran çok önemli noktalar bulunuyor. Bunların başında bu kuşak, tüm dijital ilerlemelere doğumdan beri tanık oldu. Doğrudan dijital dünyanın içine doğdular, bunu herkes biliyor.

Ama bu gençler yani her 7 kişiden 1’i olarak geleceğimizi kucaklayacak bu gençler, içine doğduğu dünyada savaşları, ekonomik daralmaları, terör olaylarını, pandemileri ve yüksek işsizliği sıklıkla gördü. Belki dünya savaşına tanık olmadılar, soğuk savaş görmediler ama içine doğdukları dünyada bolluk, bereket, verimlilik, sağlık da görmediler. Kendilerini hep bir kaygının, korkunun içinde buldular.

Dolayısıyla bu gençler belki de bu yüzden otoriter yönetimden hoşlanmıyorlar ve otoriter yönetici yerine daha demokratik ve lider yapıda bir yönetimi benimsiyorlar. 31 Mart seçim sonuçları biraz da bunun işareti değil mi?

GENÇ ODAKLI POLİTİKALAR ŞART

Gençleri bu korku ve kaygı rüzgarından çekip alacak politikalara sizce de ihtiyaçları yok mu?

Sanırım bu konuda da yerel yönetimlere büyük iş düşecek. Gençlik politikalarının sanatla, sporla, ekonomiyle harmanlanarak “birey yani genç odaklı” olması şart, çünkü bu gençler doğdukları günden itibaren sürekli başlarında ne yapması gerektiğine, nasıl yapması gerektiğine, ne zaman yapması gerektiğine hatta nasıl düşünmesi, gerektiğine bile karar veren otoriterlerle yaşadı.

Bizim gençliğimiz gibi değil, bambaşka ve çok hızlı değişen bir dünyanın içinde zaten yeteri kadar korkuyla besleniyorlar. Bilmem anlatabildim mi?

***

İkinci yazı

ÖZEÇOĞLU HEP GÜNDEMDE

İlk olarak Eskişehir spor-kültürel hayatında “Eskişehir Basket” efsanesi ile adını duyuran Özeçoğlu, çok kısa sürede başarılı olarak ismini Türk spor hayatının saygın bir yere yerleştirmişti. Nesine.com ile yaptığı başarılı ve kolay kolay muadili olmayan sponsorluk ile Eskişehir Basket takımı kupalar kazanmış ülke genelinde büyük sempati toplamıştı. Özeçoğlu bu başarısı ile kısa sürede Eskişehirspor’un kurtarıcısı olarak görülmüş ve Başkanlık koltuğuna oturmuştu. Ortaya koyduğu vizyon ve özellikle şirketleşme yönünde yaptığı çağrılar ile farkını ortaya koymuştu.

Eskişehir ve Türkiye kamuoyu, Sinan Özeçoğlu ismini spor yöneticiliği ile tanısa da Özeçoğlu, iş ve ekonomi dünyasının önde gelen kanaat önderlerinden olma özelliğini her zaman korudu, korumaya da devam ediyor. Özellikle pandemi döneminde yaptığı ihracat odaklı açıklamalar ve yeni pazarlar bulma konusundaki bakış açısı bugün adeta Türk Sanayi politikasının temelini oluşturuyor.

Geçtiğimiz hafta da Sinan Özeçoğlu, çok değerli bir ödül değer görüldü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 80. Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreninde 10. Yıl Delegelik Hizmet Şeref Belgesi almaya hak kazandı. İki dönemdir Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkan Yardımcısı görevini başarıyla sürdüren Sinan Özeçoğlu, belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.

ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın dediği gibi bu belgenin Özeçoğlu’nun yeni başarılarına ilham olması kentimiz için de değer taşıyor.