Yeni bir öğretim yılına merhaba diyoruz.
Milyonlarca öğrenci, milyonlarca anne ve babanın yer aldığı eğitim ve öğretim camiasının sorunlarının olduğunu biliyoruz.
Adet olmuştur, bu sorunlar ile ilgili yapılan tek şey, her yıl öğretim yılı başında sorunların masaya yatırılması ve bilindik üç beş şey söylenip geçilmesidir.
Eğitim sorunları denildiğinde klişe olarak söylenenlerin başında;
- Kalabalık sınıflar,
- Velilerden istenen paralar,
- Donanımları yetersiz derslikler,
- Sürekli değişen eğitim sistemi,
- Sınavlara dayalı başarı tanımının yanlışlığı, gelir.

Artık eğitim sorunlarının başına 'parçalanmış aileler' gelmiş durumda.
Ne yazık ki devletin, özellikle bu ailelerin çocukları için ciddi bir planı yok.

Toplumumuzda da bu konuya tek yönden bakılmakta, kadın ve erkeğin arasındaki iki taraflı kişisel bir sorun olarak algılanmaktadır.
Çocuklar adeta unutulmaktadır.
Çocuklar ise, anne ve babasının boşandığını toplumla paylaşamamakta, hatta utanmaktadır.
İşin daha da kötüsü;
Çocuklar toplum tarafından, okul tarafından sorunlu olmaya meyilli olarak tanımlanmaktadır.
Çocukların davranışlarının değerlendirilmelerinde, bu konu hep önde tutulmakta, çocuğun kişisel gerçekleri göz ardı edilebilmektedir.
Toplumumuzda parçalanmış ailelerde karı-koca meseleleri çok önde görünür, çocukların durumları ikinci plandadır.
Aynı zamanda öğrenci olan parçalanmış aile çocukları, tek başlarına aşamayacakları bir durumla karşı karşıya gelmişler, bu eşiği aşmalarında desteğe, kılavuza ihtiyaç duymaktadırlar. Ne yazık ki çocuk, okulda herhangi bir sorun olduğunda ancak gündeme gelmektedir.

Bizler eğitim sorunlarını konuşurken okul ve sınıfların fiziksel şartlarını iyileştirmeyi çok öne almayı bir kenara bırakıp, bu konu üzerine odaklanmalıyız. Zira evlenme sayısı ile boşanma sayısı neredeyse birbirine yaklaşmıştır.
Bilim dünyası, uzmanlar, yetkililerin parçalanmış ailelerdeki çocuklar üzerinde ortak çalışmalarına gerek var,
Devlet tarafından geliştirilmiş bir planı bir an önce uygulamaya koymalıyız.
Zira çocukların eğitiminde onların psikolojileri herşeyden daha önemli.
Psikolojik sorunu olan öğrencileri öğrenmeye odaklamak neredeyse imkansızdır.
Çocuk, hem yeni bir aile tanımını (baba ve annenin ayrı olmasını) içselleştirirken, hem de öğretim hayatının gereklerini yerine getirmek zorundadır.
Bu bir çocuğun kolayca aşabileceği bir durum değildir.
Toplumun geleceği açısından bunu sadece parçalanmış ailenin sorumluluğuna bırakmamalıyız.
Sevgiyle kalın