Bölgesel Amatör Lig (BAL) 6. Grup şampiyonunun belirleneceği Mezitli 1933 Spor-Eskişehirspor karşılaşmasının Konya’da oynanması gündeme geldi…

Siyah-Kırmızılı Kulüp Başkanı Ulaş Entok, Mezitli 33 Spor Kulübü Başkanı ve aynı zamanda Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer ile yaptığı görüşmede karşılaşmanın tarafsız bir sahaya, Konya’ya alınmasını önerdi…

Öneriye sıcak bakan Mezitli 33 Spor Kulübü başkan ve yönetimi, pazar günü Mersin’de oynayacakları Eskişehirspor maçının Konya’ya alınması için TFF’ye gerekli başvuruyu yaptı…

Başvuruda karşılaşmanın her kulüp taraftarlarına açık olarak oynanması görüşü de belirtildi…

TFF Amatör İşler Kurulu Başkanı Selçuk Azeri, Mezitli 33 Spor Kulübünün saha değişikliği talebini kabul etmedi…

Gerekçe: Müsabakaların son haftasına girilmiş olduğundan oynanacak müsabakaların grup birinciliği, Play-Off ve gurup içi düşen takımları ilgilendirdiğinden dolayı müsabakanın büyük önem arz ettiğinden ve grupta yarış içerisinde olan diğer takımları ilgilendirdiğinden uygun görülmemiş…

MEZİTLİ TAKIMININ KÜME

DÜŞMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Mezitli 33 Sporun küme düşmesi söz konusu değil. Artı Eskişehirspor’u yense bile Play-Off oynama gibi bir şansı da yok…

Onlar formaliteyi yerine getirmek için sahaya çıkacaklar…

Bu maç Eskişehirspor için çok çok önemli…

Kazanırsa grup şampiyonu olarak 3. Lige çıkacak…

Yukarıda da yazdım…

Mezitli için bir formalite maçı…

Mersin’de veya Konya’da oynamış fark etmiyor…

Grup ikincisi Manavgat Belediyespor kendi sahasında küme düşmesi kesinleşmiş Osmanlı 1453 Spor Kulübü ile karşılaşacak…

Maçı kazanamaması, berabere bile kalması çok çok büyük sürpriz olur…

Yani üç puan garanti…

MANAVGAT NEDEN KONYA’DA

OYNANMASINA KARŞI ÇIKIYOR?  

Manavgat Belediyespor Kulüp yöneticileri maçın Konya’da oynanmasına neden karşı çıkıyorlar anlamış değilim. Maç ha Konya’da ha Mersin’de oynanmış ne fark eder…

Her iki takımda 11 futbolcu ile sahada mücadele edecek…

Konya stadyumu her iki kulüp için tarafsız saha…

Eğer Mezitli’nin Eskişehirspor’u yenme gücü varsa stat Mersin veya Konya olmuş ne fark eder…

Eskişehirspor için durum biraz farklı... 

Konya’da olursa Eskişehirspor taraftarları stadyuma girip takımına destek verecek…

Mezitli 33 Spor taraftarları gelirse onlarda kendi takımlarını destekleyecekler…

Eskişehirspor Mezitli’yi yenerse şampiyon olacak…

Şampiyonluğu da Konya Stadyumunda taraftarlarıyla birlikte kutlayacaklar…

* * *

TFF Amatör İşler Kurulu Başkanı madem tarafsız ve adil olmak istiyor. O zaman geçen hafta Homurlu 1951 Spor’un Manavgat maçı öncesi ligden çekilmesini kabul etmemeliydi…

Bu maç Manavgat Belediyespor için bir avantaj sağlamadı mı?

EFSANE BAŞKAN HALİL ÜNAL

Gelelim yazımın başlığına…

Ne Eskişehirspor Kulübü yönetiminin ne de AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Nebi Hatipoğlu’nun Mezitli 33 Spor Kulübün talep etmesine rağmen maçın Konya’da oynanmasına güçleri yetmedi…

Bugün Siyah-Kırmızılı Kulübün Başkanı Halil Ünal olsaydı, ne yapar yapar gerekirse yatağı yorganı TFF’nin önüne serer, yatar kalkar kabul ettirirdi…

Halil Ünal’ı acımasızca eleştirenler bile bugün arar oldular…

“Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” denir ona…

Kulübü Avrupa Kupalarına götürmüş, ligi 5. Bitiren Kulübün Başkanına “sen hele bir dinlen” derken düşünecektiniz…

“Önce Güven” diyerek başkanlık koltuğuna oturan Mesut Hoşcan, iki sezon sonunda kulübü TFF 1. Lige düşüren başkan olarak tarihe geçti…

Kulübü küme düşürmesine rağmen gayet pişkin tekrar başkan olacağım diye uğraştı…

Kredisi tükenmiş bir kişiye kulüp üyeleri “güvendik de ne oldu? İki sezon başkanlık yaptın. Kulübü süper ligden düşürdün” diyerek tekrar kredi vermediler…

Pişman oldular “Halil Başkan gel bu takımı kurtar” dediler…

Efsane başkan da “kim düşürdü ise o çıkarsın” diyerek gelen teklifleri kabul etmedi…

Doğru mu yaptı…

Evet, doğru yaptı…

Ben de olsam aynısını yapardım…

* * *

AK PARTI'NIN OYU YÜZDE 30'UN ALTINI GÖRDÜ 

Siyaset arenasında gündem sıcaklığını korurken son anket sonuçları da ortaya çıktı…

Ankara Araştırma'nın yaptığı son anket sonuçlarına göre, AK Parti'nin oy oranı yüzde 30'un altına düştü…

Anketi Sözcü TV'de yorumlayan araştırma direktörü Mert Uzunsoy, CHP'nin AK Parti'nin geleneksel tabanından dahi oy aldığı belirterek, "AKP ve MHP'nin toplam oy oranı yüzde 35 civarında, bu Cumhur İttifakı'nın 50+1 hedefinden oldukça uzak olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı…

Ankara Araştırma ve Danışmanlık Direktörü Mert Uzunsoy, Sözcü TV'de Senem Toluay Ilgaz'ın sunduğu 'Öncesi Sonrası' programında son anketi değerlendirdi…

Cumhur İttifakı'nın oy kaybı ve CHP'nin yükselen başarısını değerlendiren Uzunsoy, CHP'nin özellikle AK Parti'nin kalesi olarak ifade edilen illerde yaptığı mitinglerle oylarını artırdığını ifade etti…

"Özellikle 19 Mart ve öncesindeki süreçle birlikte kan kaybeden tek parti AK Parti. Bu süreçte iktidarın oy kaybettiğini gözlemliyoruz. İlerleyen süreçte de bu eğilim devam edebilir" diyen Uzunsoy, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'telef' ifadelerine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Salı günkü açıklamaya Sayın Erdoğan'ın perspektifinden şöyle bakmak lazım: AK Parti'nin, hatta Erdoğan'ın oy kaybetmesindeki temel sebep; iktidarla halkın gündeminin örtüşmemesi. Ortak sıkıntılar üzerinden çözüm üretilemediği için AK Parti destek kaybediyor…"

'SÜREÇTEN EN ZARAR GÖREN AKP'

AK Parti'nin son 7–8 aydır oy kaybı olduğunu ifade eden Uzunsoy, şunları söyledi:

"Esenyurt'ta başlayan kayyum süreciyle birlikte iktidarın ya da yargının attığı adımlara toplumun en az yüzde 65'lik bir kesimi olumlu yaklaşmadı. Bu da halkla Cumhur İttifakı arasındaki zeminin zayıflamasına ve oy kaybına yol açtı.

Bizim son araştırmamızda AK Parti'nin oy oranı yüzde 26,7 olarak ölçüldü. Bu da tüm ölçümlerimiz arasındaki en düşük oran. Dolayısıyla şu ana kadar bu süreçten en çok zarar gören parti AK Parti..."

“CHP, AKP’NİN TABANINDAN

BİLE OY ALIYOR”

Araştırma direktörü, özellikle İBB'ye yönelik soruşturma ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından CHP'nin yaptığı mitinglerin başarılı olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi artık AK Parti tabanındaki, ulaşılması en imkânsız görülen seçmenden bile oy alıyor. Bunu sadece geçici bir geçiş olarak değil, aynı zamanda bir kırılma olarak görmek gerekiyor. 2015 Kasım seçimlerinde AK Parti yüzde 50 oy almıştı. Bugün geldiğimiz noktada bu oran yüzde 27–28 bandına gerilemiş durumda. Bu, neredeyse her iki seçmeninden birini 10 yılda kaybettiği anlamına gelir—çok büyük bir kayıp.

AK Parti seçim kazanırken hep şu formülü uyguladı: Parti küçülse de ittifakları genişleterek seçimi kazanmak. Bu 2024'e kadar işe yaradı. Ancak bugün AK Parti ve MHP toplamı yüzde 35'ler seviyesinde. Bu da, Cumhur İttifakı'nın 50+1 hedefinden oldukça uzak olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu durum Erdoğan'ın kişisel oy oranına da yansıyor.

Uzunsoy şu değerlendirmeleri yaptı:

"Sadece Erdoğan açısından değil, AK Parti'nin teşkilatları ve üst düzey yöneticileri de sokakta siyaset yapmıyor artık. CHP ise bunun tam tersini uyguluyor.

Özgür Özel'le birlikte bu durum 19 Mart'tan itibaren zirve yaptı ve halen devam ediyor. CHP bu stratejiyi sürdürdükçe oyları da artıyor.

Bugün 1 Mayıs; işçi sınıfını da kutlayalım bu vesileyle. AK Parti'den CHP'ye geçen seçmenlerin çoğu emekçiler, emekliler, ücretli çalışanlar. Yani ekonomik olarak en fazla ezilen, geçmişte AK Parti'ye oy vermiş taban.

Şimdi Özgür Özel bunu daha ileriye taşıyor. Yozgat, Konya, Başakşehir gibi AK Parti ile özdeşleşmiş yerlerde miting yapıyor. Bu bölgelerde iktidarın süreci yönetemediğine dair mesajlar vermek çok önemli. Ve bu, doğrudan CHP'nin oylarına yansıyor.

Bu eğilim devam ederse, sonraki araştırmalarımızda farkın CHP lehine daha da açıldığını görebiliriz. Bu öngörü çok da zor değil."

* * *

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte ekonominin yeniden bozulması, faizlerin tekrar yüzde 50’lerin üzerine çıkması düşüş eğilimine geçen iğneden ipliğe her şey yeniden eski rakamlara çıktı…

Enflasyon düşecek diyerek emekli memur, işçi, Bağ-Kur ve dul yetim maaşlarına yapılan küçük zam iki ayda eridi…

Şimdi emeklilerinin maaşları 2024 yılı sonunda aldıkları rakama geri döndü…

Hatta daha da gerisine düştü...

Geçim sıkıntısı yaşayan emekli memur ve işçiler AK Parti’ye verdiği desteği çektiler…

AK Parti’nin oylarının yüzde 27-28 bandına düşmesinin ana nedenlerinden biride belki de en başta emekliler geliyor…