31 Mart yerel seçimlerine yaklaştığımız şu günlerde en çok konuşulan konulardan biri belediye başkanları ya da adaylarının performansları...
Fakat belediye meclis üyeleri de, çok konuşulmasa ve tanınmasa da en az belediye başkanları kadar önemli bir işleve sahiptir.
Zira, belediye meclis üyeleri bulunduğu kentin sorunlarının çözülmesi ve daha yaşanabilir bir kent olabilmesi için büyük çaba sarf eder.
Biliyorsunuz geçen gün Eskişehir'de de Cumhur ve Millet ittifakının belediye meclis üyelerinin aday listesi açıklandı.
O listede beklenen isimlerde yer aldı, sürpriz isimler de vardı.
Listeye girerek sevinende vardı, giremediği için kırılanda...
Listelerin açıklanmasının ardından AK Parti Tepebaşı eski ilçe başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca sitem dolu bir paylaşım yaptı.
O paylaşımı aynen aktarıyorum.
'Tepebaşının kuruluşundan itibaren görev yapmış, saha hakimi, tecrübeli ve temsil yetenekli başkan yardımcısı ekibimizden hiç birinin Meclis Üyeleri listesinde bulunmaması teşkilatımız ve partimiz adına önemli bir eksikliktir. Ama daha önemlisi salih dava tavrının, duruşunun yanlış okunmuş olmasıdır.Eski siyasi alışkanlıklar terk edilmedikçe samimiyet ve güven tesis edemeyiz. Eskişehir'de her şeye rağmen çalışacağız.'
Kaynarca'nın bu sitemini haklı buluyorum.
Yıllardır partisine, davasına emek verip de görmemek, görmezden gelmek ve o emeği zayi etmek yakışık almaz.
...Ve yine Kaynarca'nın eski siyasi alışkanlıkların hala devam ettiği yönündeki açıklamaları da, AK Parti'de hala kendi kişisel çıkarları için bulunanların olduğunu gösterir nitelikte...
Şayet Kaynarca'nın dediği gibi eski alışkanlıklar devam ediyorsa, 'Bitmeyecek sevdamız' dediğinizi kendiniz bitirirsiniz!
KADININ OLMADIĞI YERDE BAŞARI OLMAZ!
Saadet Partisi'nin aday tanıtım toplantısı vardı.
Yerinde takip etmesem de Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun sözlerinin bir kısmını dinledim.
Açıklamasında dikkatimi çeken bir nokta oldu.
Karamollaoğlu'nun kadınlarla ilgili söyleminde, 'En büyük görevler başta hanım kardeşlerimizin omuzlarına yükleniyor. Bunu iyi bilesiniz. Evet teşkilatlarımız çalışacaklar ama bu güne kadar çok fazla öne çıkmayan, bundan dolayı da gayretlerini bilemediğimiz hanım kardeşlerimizin, bu seçimde çalmadık kapı bırakmamalarını istiyorum.'
Diyeceksiniz ki neden bu nokta dikkat çekti?
2018 yılının Aralık ayı ortaları Saadet Parti'sinin İl divan toplantısında Genel İdare Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç yine kadınlarla ilgili bir açıklama yapmıştı.
Demişti ki;
'Biz kadınlarımız sokağa çıkmasın demiyoruz ama şunu biliyoruz ki, ülkenin ekonomik sıkıntıları çok güzel bir şekilde çözülürse kadının sokağa çıkmasından ziyade evine, eşine ve fatihler gibi yeni nesiller yetişmesinde büyük emek sarf etmesi gerektiğini düşünüyoruz.'
GİK üyesi Oruç'un 'Kadınlar evde fatihler yetiştirsin' sözü tepki çekmiş olsa gerek, Karamollaoğlu bu yanlışı düzeltti.
Kadınların evde değil, sahada ve her yerde olduğu, daha gayretli, çalışkan ve etkili olduğu, kadınlar olmadan bir şeylerin başarılamayacağı sanırım daha iyi anlaşıldı.
Çünkü, kadının olmadığı yerde başarıdan söz dahi edilemez!