Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Doç. Dr. Müge Arslan, son dönemlerde popüler olan hızlı zayıflama ve şok diyetleri hakkında uyarılarda bulundu. Özellikle 21 gün süren diyetlerle kalıcı kilo kaybı yaşanabileceği yönündeki inançların gerçeği yansıtmadığını belirten Arslan, sağlıklı ve dengeli bir beslenmenin uzun vadede sonuç vereceğini vurguladı.

Şekersiz diyet mümkün mü?

Doç. Dr. Müge Arslan, şekerin sadece çay veya ekmekte değil, meyvelerde de bulunduğunu ve bu nedenle tamamen şekersiz bir diyetin mümkün olmadığını dile getirdi. "Meyvelerdeki fruktoz da bir şekerdir ve besinlerin içinde görünmeyen şeker türleri vardır. Tamamen şekersiz bir diyet sürdürülemez," dedi.

İşlenmiş ve Salamura Gıdalara Dikkat!

Özellikle işlenmiş gıdaların ve salamura yiyeceklerin yüksek tuz ve sodyum içeriği nedeniyle çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Arslan, bu tür yiyeceklerin tüketiminden kaçınılması gerektiğini söyledi. Yüksek tuz alımının hipertansiyon, mide ve ağız kanserleri gibi rahatsızlıklara sebep olabileceğini vurguladı.

Yağsız beslenme mümkün değil

Magnezyum eksikliğinin yarattığı sağlık sorunları nelerdir? Magnezyum eksikliğinin yarattığı sağlık sorunları nelerdir?

Yağsız bir diyetin de sağlıklı olmadığını ifade eden Arslan, "Besinlerin doğal yağları vardır. Önemli olan, alınan yağ türü ve miktarıdır," diyerek zeytinyağı ve tereyağı gibi yağların da kontrollü şekilde tüketilmesi gerektiğini belirtti.

Beyaz Ekmek ve Glisemik Yük Meselesi

Glisemik indeks konusunun tek başına yeterli bir ölçüt olmadığını vurgulayan Arslan, glisemik yükün de dikkate alınması gerektiğini söyledi. "Örneğin, yarım havuç salatanın üstüne konduğunda kan şekerini ciddi anlamda etkilemez. Ancak miktar önemlidir. Muz ve patates gibi yiyecekler de tüketilebilir, önemli olan miktardır," dedi.

Beyaz ekmekten kaçının

Arslan, beyaz ekmeğin önerilmediğini ancak doğru ekmek türü tercih edilerek ekmeğin tüketilebileceğini dile getirdi. "Patates de tüketilebilir fakat pişirme şekli önemlidir. Kızartma yerine haşlanmış tüketilmesi, hatta haşlandıktan sonra soğutularak yenilmesi glisemik indeksi düşürür," şeklinde konuştu.

Diyetlerde Saat Kısıtlaması Herkes İçin Geçerli mi?

"18.00'den sonra yemek yememek herkes için uygun değil" diyen Doç. Dr. Müge Arslan, bireyin yaşam tarzına göre kişiselleştirilmiş diyet programlarının uygulanması gerektiğini vurguladı.

Gece geç saatlerde yemek yiyenler için diyet önerileri

Gece geç saatlere kadar çalışan bireylerin saat sınırlaması olan diyetlere uymalarının zor olduğunu ifade eden Arslan, "Kan şekerinde sorun yaşayanlar için 18.00'den sonra yemek yememek doğru değildir. Kişinin yaşam tarzına, çalışma şekline ve tıbbi geçmişine göre öğün saatleri düzenlenmelidir" dedi.

Sonuç: Diyetler Kişiselleştirilmeli

Her bireyin beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve sağlık durumu farklı olduğundan, diyetlerin kişiye özel hazırlanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Müge Arslan, "Genel geçer kurallara uymak yerine, bireylerin kendi ihtiyaçlarına uygun diyet programlarını tercih etmeleri daha sağlıklı olacaktır," diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Haber Merkezi