İYİ PARTİ Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile birlikte hareket etmişti…14 Mayıs’ta yapılan Milletvekilliği seçimlerinde ise, Millet ittifakı çatısı altında kendi listeleri ve Logosu ile seçimlere girmişti.
Nebi Hatipoğlu bu işbirliğinden rahatsız olmuş. Diyor ki; “CHP’ den sadece köstek gördük”!..
Bu sözler ne anlama geliyor?
Bu bir itiraf ise, demek ki o zaman ki görevde bulunan iyi partinin kurmaylarının analizlerinin doğru olduğunun göstergesi olmuyor mu?
Eskişehir için İYİ partinin beklentisi en az 2 milletvekiliydi. Hatta 3’ ü bile hayal ediyorlardı.
Unuttukları bir şey vardı…
Parti kurmak başka.. Partinin kurumsallaşması başka. Seçmen tabanı oluşturmak başka bir şey. İYİ partiye oy veren seçmenin sosyolojisi inceleyin..
İYİ parti henüz kurumsallaşamamış.. Neredeyse bütün partiler, AKP’ lileşiyor.
28 Mayıs’ tan sonra muhalefetin bütün ayarları bozuldu. Psikolojik üstünlük AKP’ ye geçti.
*****
Demokratik merkez sağda boşluk devam ediyor.
Şimdi, yerel seçimler dediğimiz aslında belediye seçimleri çok daha önemli hale geliyor.
CHP’ den köstek gördük. Eskişehir’de hiçbir destek vermediler” demiş.
Sözlerin sahibi, İYİ parti milletvekili 1.sıradan milletvekili seçilen nebi Hatipoğlu’na ait.
Dikkat! Çekici bir açıklama. Birilerine mesaj..
*****
İYİ Partili Nebi Hatipoğlu daha da açılım yapıyor. AKP ve MHP'yi destekleyelim. Bu sözleri gündeme bomba gibi düştü. Elbette yalnız başına bu sözleri söyleme yetkisine sahip değil.
Demeci öyle diline geldiği gibi söylenmiş bir söz değil..
Devamında; “Yaklaşan yerel seçimlerde partimizin CHP ile ortak hareket etmesine şahsi görüşüm olarak karşıyım. Bu sadece benim değil, partimizin milletvekillerinin genel görüşü”...
Siz suflörlerine bakın..
“İşlevsiz ortaklığa son verme zamanı geldi”.
, “Nobran tavırla karşılaştık her yerde, her alanda. Bize Eskişehir’de hiçbir destek vermediler ki, biz onlara çok verdik. CHP-İYİ Parti iş birliğinde kaybeden hep biz oluyoruz. Bence artık bu bizim adımıza işlevsiz ortaklığa son verme zamanı geldi” diye konuştu.
Peki, işlevsiz ortaklık ne demek? Bunu nasıl tefsir edeceksiniz? Aslında açıkça şunu söylemek istiyor. Bizi “İP” lemediler. Davranışları kaba, sert, gönül kırıcı olanlarla karşılaştık.
*****
Yılmaz hocaya neden sataştı ki!
Anlayamadım. Hiç gereği yokken böyle sözler söylenir mi. Akıllı birinin söyleyeceği sözler değil ki. Herhâlde Milletvekili olduğunu unutmuş!
Şunu söylemeliyim; Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Hocamız Eskişehir’de çok büyük işler başardı. Ancak yaşı geldi 88’e. Yeni bir dönemde Eskişehir’e ne verebilir, alternatif yok mu? Bunlar can alıcı sorular” .
BU SÖZLER NE ANLAMA GELİYOR?
“Eskişehir’de AKP-MHP desteklenebilir” bu cümle bilerek kullanılmış…
Dediği doğru.
Belediye seçimlerin genel seçimlerden çok ayrı değerlendirilmesi gereken bir sosyolojisi var..
Elbette partinin oyu vardır ama yetmez.. Bir de aday önemli. Bu hayal kırıklıklarını AKP kurulduğu günden beri yaşıyor..
Nedeni var..
Çünkü AKP ve MHP seçmeni ile merkez sağdan çok ciddi oy alıyor…
Yılmaz Büyükerşen’i partili olarak değerlendirmediği için, hizmet adamı olarak değerlendirdiği için, her kesimden oy alıyor. Şehrin particilik sınırları dışında POLİTİK olmayan ortak paydası olmuş..
Klasik bir Cumhuriyetçi. Atatürk milliyetçisi. Eskişehir Balkan ve Kafkas göçmenlerin oluşturduğu bir sosyolojisi var..
Tepebaşı da öncü merkez...
Seçmen Büyükerşen’e oy verirken kendi adayına neden oy vermiyor sorusunun cevabını 25 yıldan beri yazıyoruz..
Çünkü, karşısına çıkartılan adaylar zaten kaybetsin diye çıkartılıyor..
AKP’ de 2004’ den beri aday çıkarıyor sürekli yeniliyor!
*****
Tepebaşında da farklı bir durum söz konusu değil..2004 yılında Tacettin Sarıoğlu bu başarıyı elde etmişti..2009’ da aday gösterilmeyince Ahmet ATAÇ göbeğini kaşıya kaşıya seçimleri aldı..
Odunpazarı’ nda da Burhan Sakallı Odunpazarı’ na değil de Büyükşehir belediye başkan adayı olması beklentisi içindeyken Odunpazarına, Nevzat Önder aday gösterildi.
Sonuç hayal kırıklığı..
Alınacak ders? Ders alına bilindi mi? Alınmadı. Nedeni çok basit. Kazanamayacak aday. Peki, isim önermelerini kimler yaptı?
Genel seçimlerde alınan oylar referans olarak değerlendirilse de yüzde yüz değerlendirilemez.
Çünkü yerel dinamikler çok farklıdır. İşte burada hangi parti olursa olsun doğal adaylar vardır. İşbirlikleri önemlidir.
Birkaç örnek.
Büyükşehirde, Büyükerşen çok ciddi MHP seçmen kitlesinden oylar almıştır..
Ahmet Ataç’ ta MHP ve eski demokrat çizgisinde olan kesimlerden ve kadınlardan, öğrencilerden çok ciddi oy almıştır.
Hatta AKP’ li seçmenden bile oy aldığı tespit edilmiştir..
Eğer İYİ parti seçimlerde iş birliği yapmak istiyorsa, bunu çok iyi değerlendirmelidir. Kulaktan dolma bilgiler ile yola çıkılırsa sonu hüsran olur..
Mesela Tepebaşında 2023 yılında aday çıkartmamıştır. Odunpazarı’ nda aday çıkartmıştır.
Kazım KURT Odunpazarı karşısına çıkartılan adaya rağmen seçimleri almasını bilmiştir..
Tepebaşında ise, MHP Cumhur ittifakı nedeniyle aday çıkartmamış, ama ciddi bir seçmen Ahmet Ataç’ a oy vermiştir.
AKP adayına oy vermediği sandık sonuçlarından görülmektedir..
Belirleyici ana kütle partisi İYİ PARTİ. Fakat sadece o da değil. Eskişehir’de MHP, BBP de var. Son derece önemli. Çünkü yerel seçimler de çok az sayıda kazanılıyor veya kaybediliyor.
İYİ PARTİ pazarlık yelpazesini geniş açısından tutuyor. Elini güçlü göstererek belediyelerde söz sahibi olmak istiyor..
Eğer tutarlı, ilkeli bir sağ blok oluşturulursa, iş birliklerini akılcı yaparlarsa, farklı bir tablo oluşabilir.
MHP+AKP+İYİ + BBP ittifakı tabloyu değiştirir.
Önemli olan bu yeni denklemi kim gerçekleştirebilir?
Genel başkanlar.
*****
Şu anda, yerel de MHP, BBP VE İYİ Parti en mağdur konumda olan partiler…
Elbette bu destekler karşılıksız olmaz. Oturulur konuşulur. Böyle bir durumda tartışmasız bir galibiyeti alabilirler.
İYİ parti hiçbir siyasi hiçbir siyasi yapının arka bahçesi değilse, kendi adayı ve logosuyla listeleri ile seçimlere katılmak en doğru bir çözümdür..
Tartıya çıkmak. En doğalı bu, demokratiği bu değil mi..
Böyle olabilir mi? Bilmiyorum. Millet ittifakı içinde yer alan Saadet ve Gelecek ve DEVA partisinin aday çıkarma olasılığı her zaman var.
Veya meclis üyelikleri pazarlıkları. İlçeler üzerinde ittifaklar yapıla bilinir..
*****
“İttifak olmazsa kendi adaylarımızı çıkaralım”…
Hatipoğlu, ittifak yapılmaması halinde ise İyi Parti’nin her yerde kendi adaylarını göstermesi gerektiğini savunarak, şunları söyledi:
“Türkiye’nin her yerinde teşkilatımız yerli yerinde ve partimiz içinde kalibresi inanılmaz yüksek kadrolar mevcut. Bu da bir seçenek. Örneğin Eskişehir; belediyeciliği çok iyi bilen, pırıl pırıl partililerimiz mevcut. Yeter ki partimiz büyüsün güçlensin, tek düşüncem bu.”
Eğer belediyeciliği çok iyi bilen pırıl pırıl partililer var ise buyursunlar her yerde aday göstersinler. Ellerini bağlayan mı var..
Yok.
Hatta, Nebi Hatipoğlu büyükşehre aday olabilir. Nasıl olsa milletvekilliğinden istifa etme zorunluluğu yok. Çıkar meydanlara pırıl pırıl adaylarla el ele tutuşarak gövde gösterisi bile yapabilir.
Arada bir Eskişehir sporu süper lige çıkartabileceğini de söyler. Goy goycular tarafından iyi alkış da alır.
*****
CHP’de yaşananlar Hatipoğlu’nu ne kadar ilgilendirir bilinmez ama, sözlerinde sataşmalar çok ciddiye alınır mı?
Bir partinin milletvekilinin CHP içindeki gelişmeleri yakından ilgilendirse de, biraz daha temkinli olmasında yarar var..
Ne diyor; “CHP kendi arasında da acayip kavgalı. Ahmet Ataç, Yılmaz Hoca’dan mustarip. Büyükerşen ile Ataç, Kazım Kurt’u istemiyor. Kazım Kurt, örgütle birlikte İmamoğlu’nu destekliyor. Kılıçdaroğlu, Kurt’u bir daha aday gösterir mi? CHP teşkilatı her dönem adayları Hoca belirliyor diye Hoca’ya kızıyorlar. Hoca da hiç kabul etmiyor. CHP kendi içindeki bu bölünmüşlüğü vatandaş görmüyor sanıyor. Vatandaş hepsinin farkında. CHP’nin oyu azalacak, Hoca’nın eski aktifliği yok oluyor. Onun için belediye seçimlerinde çok farklı bir tablo çıkabilir ortaya.”
Belli ki şahsi düşüncesi..
Sanki İYİ partinin içyapısında her şey süt liman. Kendisine olan tepkileri nedense görmezden geliyor..
Yılmaz hoca şık bir cevap vermiş.. “ Zengin çocuk siyasette nasıl konuşursa o öyle konuşmuş. Ne diyeceksiniz? Sadece güldüm geçtim.” Demiş.
Herkesin bildiği bir atasözü aklıma geldi.
“Akıl yaşta değil, baştadır”!