Merhaba Değerli Okurlar;
Geçtiğimiz hafta mal practice doktorun yahut hastanenin hatasından kaynaklanan davalardan bahsedeceğiz.Bu hafta ise arabuluculuk kanununu anlatmaya çalışacağız.
ARABULUCULUK
Arabuluculuk , özel hukuk uyuşmazlığında tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk zorunlu ve ihtiyari olmak üzere ikiye ayrılır.
Zorunlu Arabuluculuk: Uyuşmazlıkların çözümü için mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar açısından dava şartıdır. Yani, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. Ticari davalar,tüketici,son düzenleme ile kira alacağı ve işçilik alacakları zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.
İhtiyari Arabuluculuk: İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir. Yani dava açmadan önce arabulucuya gitmek zorunlu olmasa dahi taraflar yargılamanın uzun sürmesinden kaynaklı ihtiyari arabuluculukla anlaşıp sulh olabilirler.
İŞÇİLİK ALACAKLARINDA ARABULUCULUK
İşçi işveren uyuşmazlıklarında kıdem,ihbar,fazla mesai,yıllık izin,ubgt,işe iade,yol,yemek,ikramiye,kötüniyet tazminatı gibi alacaklarda dava açmadan önce arabuluculuk yoluna gitmek zorunludur.
TİCARİ DAVALARDA ZORUNLU ARABULUCULUK
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve t/azminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Burada da arabuluculuk yoluna gidilmeden doğrudan asliye ticaret mahkemesine dava açılamaz.
TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73/A maddesiyle Tüketici mahkemelerinde görüşen uyuşmazlıklar açısından arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar,tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar,73/A üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar,74 üncü maddede belirtilen davalar,Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda ise bu husususun istisnadır.
GAYRİMENKUL HUKUKUNDA ARABULUCULUK
01/09/2023 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kira ve gayrimenkul davalarında zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir.
Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar,taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar,23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabulucuya gitmek zorunu hale getirirlmiştir.Arabulucuya gitmeden dava açtığınız takdirde davanız usulden reddedilir.
Yukarıda bahsettiğimize emsal olacak bir yargıtay kararında ise dava, hukuki niteliği itibariyle, ticari alım satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
‘’Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; itirazın iptali davalarında arabulucuya başvurulmasının TTK'nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı olduğuna dair ilk derece mahkemesinin değerlendirmesi isabetli ise de; davacının, iş bu davayı açmadan önce arabulucuya başvurduğu, arabulucunun katılımıyla düzenlenmiş olan anlaşmaya varılamadığına ilişkin 29.08.2019 tarihli tutanağın mevcut olduğu; dava dilekçesinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiğinden bahsedildiği, tutanağın UYAP sisteminden kolaylıkla görülebileceği, UYAP kayıtlarından temin edilebilecek bir belgenin asıl olarak kabulünün gerekeceği, bu nedenle mahkemece, arabuluculuk nihai tutanağının yasal süre içerisinde sunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince dava şartlarına aykırı karar verildiği anlaşılmakla, HMK'nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.’’
Yukarıda belirtilen yargıtay kararına da göre davaya gitmeden arabuluculuk yoluna başvuru yapmanız gerekir.