Bugün 10 Kasım 2025…

Ömrünü Türkiye Cumhuriyeti için harcayan Ulu önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 87. yıl dönümü...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ulus olarak saygı, şükran, özlem ve rahmetle anıyoruz.

Yüce Önderin ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde herkese düşen en büyük görev; Onu ve en büyük eserim dediği Cumhuriyeti anlamak, Cumhuriyetin değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaktır...

Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri bir söylevinde şöyle diyor;

“İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal ki: O'nu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem; O ben değil, bizdir!

O, memleketin her kösesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ideal için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”

Mensubu olduğu Türk Milleti'ni sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve son nefesine kadar kendini en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne adamıştır. Onun "Ben, gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim" sözü, milletini ne kadar çok sevdiğinin en önemli kanıtlarından biridir...

Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşaması için birçok yeniliğe imza atıp bir inkılap hareketi başlatan ve gelecek nesillere büyük bir miras bırakan, milli iradeyi hâkim kılan, insan hak ve özgürlüklerini koruma altına alan, adaleti hakkıyla tesis eden ve çoğulcu demokratik prensipleri hayata geçiren bir seviyeye ulaşmamızda hep Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci hamleleri vardır…

Eğitime verdiği önem, kadına verdiği değer, hayvan ve doğa sevgisi ile adeta Dünya’ya örnek olan Atatürk, sadece Türk halkının değil çeşitli ulusların da örnek aldığı, sevdiği ve saydığı eşsiz bir liderdi…

Bugün Büyük Önder’i kaybetmenin hüznünü bir kez daha yaşarken, öğretileri ışığında emanetlerine sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmek 7’den 70’e en büyük görevimiz...

Amacımız, onun ‘Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz’ vasiyetine sahip çıkarak, cumhuriyetimizi sonsuza dek korumak, yaşatmak ve yükseltmektir…

* * *

Yaşamını milletinin çağdaşlığına ve bağımsızlığına adayan Atatürk, 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözüyle de Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşatılması konusunda milletimize olan güven ve inancını bir kez daha ifade etmiş, çağdaş yeniliklerle gerçekleştirdiği devrimlerle gelecek nesillere muhteşem bir miras bırakmıştır…

Bize düşen en önemli görev, Cumhuriyetimizi ve güzel vatanımızı, Atatürk'ün çizdiği yolda, akıl ve bilimin ışığında ilerletmek, sonsuza kadar muhafaza ve müdafaa etmek olmalıdır.

* * *

Atatürk’ün ölümünün ardından yıllar geçse bile Türk halkının gönlünde ve hafızasında özel bir yere sahiptir. Ona duyulan sevgi, saygı ve minnet duyguları nesiller boyu kuşaktan kuşağa güçlü bir şekilde aktarılmış, ilkeleri ve idealleri Türkiye’nin temel değerleri haline gelmiştir…

Atatürk’ün sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de etkisi büyüktür.

Onun liderliği, karizması ve barışçıl ruhu tüm dünyayı etkilemiştir...

Onun laiklik, bilim ve demokrasi ilkeleri, dünya çapında saygı görmüş ve bir çok ulus tarafından örnek alınmıştır…

Sonuç olarak, Mustafa Kemal Atatürk Türk milleti için sadece bir lider değil, bir kahraman, bir ideal bir ruh ve vizyoner bir simgedir...

Onunla ilgili duygu ve düşünceler, Türk halkı kadar dünya genelinde de büyük bir hayranlık ve saygıyla karşılanır. Atatürk, Türk milletinin bağımsızlık ve modernleşme mücadelesindeki büyük rolüyle hala yaşayan ve daima yaşayacak olan bir efsanedir…

* * *

Bütün mazlum uluslara rol model olmuş, dünyadaki bütün özgürlükçü liderlerin idolü haline gelmiş, dünyanın çeşitli ulusal meydanlarına büstü ya da heykeli konulmuş, özetle bütün ulusların büyük saygı gösterdiği bir başka lider bulamazsınız...

Türk olarak böyle bir lidere sahip olmanın gururu sözcüklerle anlatılamaz...

Ve dünyada hiç bir ölüm bu kadar ÖLÜMSÜZ olamaz!

***

Asrın en büyük lideri Yüce Atatürk'ün gösterdiği yolda hiç durmadan, yorulmadan ilerleyeceğiz. Onun ilkeleri ve ışığı, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar aydınlatmaya devam edecektir…

Cumhuriyeti bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi yüce önderimizin 87’nci ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyorum...

“Ve ünlü ozan Can Yücel’in eşsiz dizelerindeki gibi;

Üç dilek hakkım olsa, gelmeni, kalmanı ve hiç gitmemeni dilerdim...”
Dünya var oldukça adın yaşayacak. Ruhun şad olsun Büyük Atatürk!

"Mustafa Kemaller ölmez, rahat uyu paşam."

* * *

BELEDİYELER HER KONTEYNIR

BAŞINA ZABITA MI KOYACAK?

Geçtiğimiz hafta Çamlıca Mahallesinde bir apartmanın önündeki çöp yığınları nedeniyle birileri adeta “altın madeni” bulmuş kadar sevinmiş olacaklar ki hiç vakit kaybetmeden basına servis etmiş…

Çamlıca Mahallesi'nde bir apartman yakınında görülen kirlilik, bir vatandaşın dikkatini çekmiş o alanı telefon kamerası ile kaydetmiş. Sonra da fotoğrafını çekip medyaya göndermiş. Onlar da fotoğrafı incelemeden haber yapmış…

Görüntülerde eski bir yataktan, battaniyeye ve plastik çöplere kadar çeşitli atıklar olduğu görülüyor…

Fotoğrafı büyütüp incelediğimde çöplerin hemen yanında çöp konteynırı var. İçi boş…

Herhalde birileri Tepebaşı Belediyesini yıpratmak adına bu fotoğrafı çekip medyaya servis etmiş…

O çöpleri çöp konteynırı varken içine atmak yerine neden yanına atılmış?

Belli ki hedef belediyeyi eleştirmek, “bakınız çöplerimiz toplanmıyor. Çevre kirliliğine göz yumuluyor” diyerek kamuoyunun gözünden düşürmek…

Aslında o çöpleri çöp konteynırı yerine etrafına atanları eleştirmek gerekirken sanki belediye o atıkları kasıtlı toplamıyor gibi algı yaratmak istiyorlar…

O çöp konteynırlarına sadece evsel atıkların atılması gerekirken maalesef elimize ne geçiyorsa atıyoruz…

Onlar çöp konteynırını doldurunca vatandaş ister istemez evsel atıklarını dışarısına koymak zorunda kalıyor…

Ondan sonra da “çöplerimiz alınmıyor” diye Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerini şikayet ediyorlar…

Yatak, yorgan, ahşap, plastik, cam gibi atıklar “evsel atık” değil…

Onlar geri dönüşüm…

Onları biriktirip hangi belediyenin sorumluluğu olan bölgede ikamet ediyorsanız telefon etseniz belediye ekipleri gelip o geri dönüşümleri alır…

“Bakın çöpler etrafa yayılmış. Belediye o çöpleri almıyor” diye çektiğiniz fotoğrafları basına göndererek haber yaptırsanız da, insanlar bu tür fotoğrafların kasıtlı olarak servis edildiğini artık biliyor…

Belediyeleri bu tür basit propagandalarla yıpratmak istiyorsanız bence bu basit ve ilkel taktiktiklerden ivedilikle vazgeçin. Hiç olmazsa yapay zeka diye diye bir şey çıktı bari ondan istifade edin. Belki inananlar çıkabilir...

* * *