Bilinç dışı Sigmund Freud’un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir kavramdır.

Psikanaliz ise kısmen bilinç dışı ile ilgilenir.

Freud, bilinç dışının bizi önemli ölçüde etkilediğini söyler.

Günlük hayatta verdiğimiz kararlar bütün duygularımızı düşüncelerimizi bilinç dışımız yönetiyor.  Bilinç dışı sadece bilincimizin dışında kalan kısmı değil travmalarızı, acılarımızı, bize rahatsızlık veren düşüncelerimizi de kapsar.

Bilinç dışımıza bilincimizle ulaşamayız fakat hipnoz gibi durumlarda bilinç dışına biraz erişebilme imkanı buluruz. Bilinç dışı geçmiş deneyimlerimizin duygusal reaksiyonlarımızın ve inançlarımızın depolandığı yerdir.

Bütün psikolojik bozukluklarımızın nedeni beynimizdir.

Yaşadığımız her şeyin gezdiğimiz her yerin, okuduğumuz her kitabın kıymeti önemli ölçüde vardır. Çünkü yaşadığımız, gördüğümüz her şeyin fark edemediğimiz kadar fazlası bilinç dışımızda depolanır.

Yüzlerce yer gezmiş bir insan gezdiği yerleri hatırlamasa bile ufku az gezmiş olan bir insana göre çok daha geniştir.

Çünkü bilinç dışı gezdiği her yere dair bilgi depoluyor.

Mesela yüzlerce kitap okuyan bir insan okuduğu kitapları unutsa bile artık aynı kişi değildir.

Aynı şekilde bulunduğunuz negatif bir ortam olumsuz kelimelere maruz kalmak, negatif düşünceler beni her ne kadar etkilemiyor deseniz de bilinç dışınız bu olumsuzlukları negatiflikleri depolar.

Ve siz fark etmeseniz de muhakkak açığa çıkar sinir anınızda, agresifliklerinizde, korkularınızda…

O yüzden yaşadığımız her anın bize olacak geri dönüşünü, getirisini düşünmeli ona göre hareket etmeliyiz.