Geliyordu derken, geldi ve bitti.
Bu bayram toplumumuzu daha heyecanlı, daha keyifli gördüm.
Her tatil bölgesi doldu, taştı.
Çantasını hazırlayan bir yere gitti.
Sık sık tekrarlarız,'bayramları tatil olarak görmemek gerek' diye, ancak bu bayram farklıydı.
Kendime sordum; neden herkes evden uzaklaşmak istedi?
Çok kısa bir süre önce toplum dövizdeki anormal artış nedeniyle tam bir travma yaşadı.
Bir anda ülke borcu arttı.
Dolar ve Euro yüzde kırklara ulaşan değer artışına ulaştı.
Piyasada her şey zamlandı.
Alış gücü ciddi bir şekilde düştü.
Dolar ve Euro üzerinden borçlanan, kiralama yapanlar adeta bir anda çöktü.
Maaşlar yetmez hale geldi.
……
Ancak hiçbir değişmemiş gibi bavulunu alan tatile çıktı.
Şu soruları sordum kendime
Ben rüya mı görüyorum?
Vatandaş paramızdaki değer kaybına hazırlıklı mıydı?
Bayram sonrası herşey eski haline mi dönecek?
Herkesin bildiği ancak benim bilmediğim bir şey mi var?
……
Yoksa gerçekleri bir kenara koyup stresten uzaklaşmak, en azından bir süre rahatlamak mı istedik!
Tatilin bittiği yeni bir haftaya mutlu, keyifli, rahatlamış olarak başlanmıştır inşallah.
Zira yine herkes bugün itibariyle merakla dövizi takip etmeye başlayacak.
Bu takip bir tarafta birikmiş Dolar ve Euro dan ne kadar kazanmış olduğunu görme merakı değil,
Bu işin sonunu görme isteği.
Bu durumun sona erip, normale dönme isteği.
Herkes hayatında fazlaca iniş çıkış istemiyor.
İstikrarlı bir hayatı olsun istiyor.
Terörden, savaş haberlerinden, kavgadan, yeterince sıkıldık.
Televizyonu açtığımızda güzel haberler duymak istiyoruz.
Zamansız çalan telefonlarımızı korkuyla, endişeyle açmak istemiyoruz.
Sadece istikrarlı, normal bir hayat istiyoruz.
Buna ihtiyacımız da var, hakkımız da var.
Zira, hepimiz ülkemizi, bayrağımızı çok seviyoruz,
Elimizden geldiği kadar kurallara uyuyoruz.
Her zaman devletimizin yanındayız.
En zor durumda bir ve bütün oluyoruz.
Yanlışa hep birlikte dur diyebiliyoruz.
Tek bir isteğimiz var;
İstikrarlı, mutlu bir yaşam.
İyi bir haftaya merhaba demiş olalım.
Sevgiyle kalın