Eskişehir, 2011 yılından bu yana üçüncü üniversite vaadi ile yaşayan bir şehir. 2018 erken seçimlerinde de bu vaat gündeme geldi. Ve önceki gün Eskişehir'e üçüncü üniversitenin yolunu açacak karar alındı. İktidara yakın kaynaklarda bir bayram havası gibi sunulan bu haber ne yazık ki beklentilerin tamamen uzakta kalmasıyla büyük eleştiri topladı.
Bilmeyenler için kısa bir hatırlatma yapalım; Eskişehir'e üçüncü üniversite vakti zamanında teknoloji üniversitesi vaadi ile başlamış daha sonra da içeriği havacılık ve savunma sanayisi temelli olarak şekillendirilerek sanayi-bilim eksenli ele alınmıştı. Böylece Eskişehir'de üçüncü üniversite ileri yüksek teknoloji üniversitesi olarak açılacak ve belki de Türkiye'de hiç olmayan bölümler olacaktı. Doğal olarak da bu bakış, bu vizyon şehri, sanayi odasını, bilim camiasını da heyecanlandırmıştı.
Ama resmen dağ fare doğurdu. Anadolu Üniversitesindeki mevcut fakülteler, mevcut binalar alındı, ismi değiştirildi, al sana üçüncü üniversite oldu. Şimdi bu bakış açımıza sürekli 'ESOGÜ'de böyle doğdu deniyor' ama ikisi arasında çok büyük farklar var. Farkları da açıklamaya çalışalım.
Bir kere bir bütün ikiye bölünürse iki bütün elde edilmezi iki yarım elde edilir. Mevcut durumda Anadolu Üniversitesi ikiye bölünerek iki bütün elde edilmeye çalışıldı, oysa resmen iki yarım elde edildi. Bu yarımlardan birinin adı da Eskişehir Teknik Üniversitesi oldu. Diğeri de ne yazık ki Anadolu Üniversitesi.

FİİLEN YENİ OLAN NE VAR?
Zaten Mühendislik, Fen, Mimarlık ve Tasarım, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakülteleri ve bunlarla ilgili enstitüler vardı. Yani bu bakışla zaten pratikte fiilen üçüncü üniversite vardı. Burada yeni olan hiçbir şey yok ki! Üçüncü üniversitenin kuruluşu resmen peynir tenekesinden peynir kalıbı çıkarmak gibi oldu ki, o peynir kalıbında bulunan BESYO bile teknik üniversiteye gitti.

PEYNİR KALIBI GİBİ AYRILDI
Bölünerek yeni üniversite kurulma metodu için ESOGÜ örneği... Tamam, kabul ediyoruz. Bölünerek olsun, ama her ikisi de yarım kalarak olur mu? ESOGÜ'de bugün İİBF de var, eğitim de var, edebiyat da var, fen de var, mühendislik de var. OGÜ'nün kuruluşu Tıp'ın ayrılması ile oldu, onun üstüne konuldu ve potansiyel itti.

ANADOLU HANTAL YAPIDA DEĞİLDİ Kİ BÖLÜNSÜN
Ayrıca Anadolu Üniversitesi'ne zaten örgün 34 bin öğrencisi olan bir üniversite. Öğrenci sayısı 80-90 bin değil ki. Yani küçük bir üniversite. Hantal bir üniversite değil ki. Yerleşkeleri dağılmış, idaresi teknik olarak zorlaşmış durumda hiç değil. Tıp'ın ayrılma sürecinde bu riskler vardı. Potansiyel itmişti. Bugün Anadolu Üniversitesi öğrenci sayısıyla, fakülte sayısıyla, fakültelerin içeriğiyle ideal bir yapıdaydı. Bu ideal yapı bozuldu. Bu karar Anadolu Üniversitesi'nin marka değerini yerlere attı. Resmen daha da küçüldü ve daha da itibarsızlaştırıldı.
Şehir, teknoloji üniversitesi beklentisi içindeydi. Sıfır üniversite olacaktı. Savunma ve havacılık temelli olacaktı. Hiç biri olmadı.

URAYSİM PROJESİ NE OLACAK?
Bunları bir kenara bırakalım, mesela URAYSİM şimdi ne olacak? 2009'dan bu yana gündemde olan ve Naci Gündoğan dönemi ile birlikte vizyon projesi olarak sunulan URAYSİM'in tüm akademik kadroları Muttalıp Yerleşkesindeydi. Şimdi onların adı değişti, üçüncü üniversiteye geçtiler. Bunca paranın, insan kaynağının tahsis edildiği URAYSİM Projesi şimdi ne olacak? Anadolu Üniversitesinin projeye takip eden birimlerinin bir kısmı Anadolu'da bir kısmı Teknik Üniversite adındaki üçüncü üniversitede oldu. Bunun koordinasyonu, geçişi, sevki, idaresi ne olacak?
BÖLÜNMEDEN AÖF DE ETKİLENECEK
Mesela AÖF bundan nasıl etkilenecek? Sınav sisteminin başındaki hocalar mühendislikteydi. O hocalar şimdi diğer üniversiteye geçti. O hocaları Anadolu'ya aktarsan aktaramazsın çünkü mühendisler, birimleri Teknik Üniversite'de. O üniversiteden işleri hallettiremezsin, ek maliyet vb. Ciddi problemler doğacak. Sistemi baştan kurmaya kalksan kaç yıllık deneyim… Olacak iş değil. AÖF zaten her yıl öğrenci kaybediyor. Aksaklıklar yüzünden daha da kaybedecek.

YENİ ÜNİVERSİTENİN FİNANSMANI NASIL OLACAK?
Daha pratik bir soru yeni üniversite finansmanı nasıl bulacak? Biliyorsunuz ki araştırma fonları döner sermayeden gelir. Bu havuzdan tüm birimler faydalanır. Burada döner sermaye geliri yok ki? Nasıl araştırma yapacaklar? Araştırmalar için fonu nereden bulacaklar? OGÜ kurulduğunda Tıp Fakültesi vardı, onun dönerinden tüm birimlere araştırma fonu ayrılmıştı. Şimdi burada nasıl bir model işlenecek? Fon nasıl sağlanacak?
Bu soruların cevabı var mı?
Anadolu Üniversitesi mezunu olarak bu kararı kabul etmekte çok zorlanıyorum. Resmen bir bütünü bölerek iki bütün elde etmeye çalışan karar vericilerin bu kararı gözden geçirmeleri gerektiğine inanıyorum.