Yazımızı okumadan evvel lütfen kemerlerinizi bağlayın ve usulca arkanıza yaslanın…

Bu çalışmamız tespit değil, ötesidir, yüzde yüz gerçeklerden esinlenerek kaleme alınmıştır…

Kullanılan isimler hayal ürünü de değildir, çünkü isim(ler) kullanılmamıştır…

Bahse konu zat-ı muhteremler, merkep gibi kendini bilmektedir…

Başlayalım…

…/…

Etki ajanları var etrafımızda, lakin farkında değil çoğumuz…

Bahse konumuz yerel etki ajanları!

Bizden bilinen, milli görünen tehlikeli canlılar!

Aralarında en tehlikelileri ise sandıktan çı(kartıl)an, ben seçildim nidalarıyla türküden çok yalan söyleyen ve aramızda dolaşan bazı devşirme siyasiler…

PEKİ, NEDİR ETKİ AJANLIĞI?

Vatandaşların, bazı grupların hatta devletlerin hedef kitle üzerinde belirli bir algı, düşünce veya davranış oluşturmak amacıyla bilinçli olarak yürüttükleri faaliyetlerin tümü denilebilir… Seçildikleri yöre başta olmak üzere kendini yüceltebilecek(!) her kişinin, grubun, topluluğun algısını yönlendirme, hatta hile ile kamuoyunu belirli bir yöne çekme çabasındadır her daim…

Maalesef bunun için hemen her şeyi yapma potansiyelindedir bu yerel etki ajanları…

…/…

Peki, bunları nasıl yapar! Kısaca anlatıverelim…

Yeri gelir ev ev, köy köy gezer…

Anlatımını doğru bilgiler etrafında kurgular…

Mesela der ki; benden önceki yeterince çalışmadı, gereksiz harcama yaptı, dükkânları, arsaları sattı, doğru kullanamadı vb. doğru lakin detaylı incelenmesi, teyit edilmesi gereken bilgileri bir çırpıda söyler geçer…

Eğer birebir görüşme ise seçmenlerini yönlendirmek için doğruların içine yalanları bir-iki serpiştirmekten geri kalmaz, tohum eker gibi eker beyinciklere, utanmaz!

Benzerini (yaygın basın dâhil) medyada, sosyal medyada uygular, uygulatır… İnanılmaz propaganda yapar! Adeta psikolojik tüm savaş tekniklerini uygular… Parayı verir düdüğü çaldığını sanır!

Al yanaklı dahi olsa yüzü kızarmadan köpek yellendikçe yalan söyleme potansiyeline sahiptir böyleleri…

Ve en tehlikeli siyasetçiler (yerel etki ajanı) arasında yer alır!

10 doğrunun arasına 2’de yalan serpiştirir, işi bitirir…

Yalanlarını yakaladın, yakaladın yakalayamazsan inanırsın, geçmiş olsun! Sütün içine 1 damla zehir misali yavaş yavaş uyuşturur etrafındakileri… Etrafındakilerde çevresini… Bu halkalar giderek büyür, ‘UR’ olur!

Tüm bunların /yerel etki ajanlarının farkına vardın mı kaçarı yok düşman olursun… Farkına varmaz uyursan hayran oğlu hayran!

…/…

Bu tür etki ajanlarının etrafında halkalar bulunur…

Yalakalar, dalkavuklar, soytarılar hep vardır, var olmuştur halkada…

Bir diğer halkada ise iliklerine, kemiklerine, etine, tenine kadar gözünü para bürümüş, adeta insanlıktan çıkmış, rant (getirim) için her şeyi yapma potansiyelinde olan mahluklarla doludur… Din iman toz dumandır birçoğunda…

Halkanın bir diğerinde makam, mevkii, şan, şöhret halkaları vardır ki bunlar ortaya karışık biraz parası olan, nüfuzlu olduğunu sanan ve sadece nefes alan canlılardır… Bu tipler çocukluğunda 23 Nisan’da dahi koltuğa oturtulmamış, ezik, aciz, sonradan görme zavallılardır! Budalalıklarının da farkında olmaz çoğu!

Bu halka o kadar çoktur ki köşemiz almaz…

O yüzden bir halka daha yazıp yazımıza devam edelim…

Bir diğer halka ise oğlu, kızı, hısım, akrabası, iş, güç için eğilerek, büzülerek te olsa halka içine girenlerdir ki maalesef Türkiye’mizin acı gerçeklerinden, kanayan yaralarından birisi de budur!

…/…

HafazanAllah, diyelim ki bu etki ajanları bu topraklarda yaşıyor olsun…

Bulundukları yöre başta olmak üzere Eskişehir, Ankara hatta yurt içi-dışı her yerde bazı konularda ikna, inandırma ve tanıtma teknikleri uygularlar… (Bunun adına güncel siyasette lobicilik de deniyor) daha evvel de ifade ettiğimiz üzere yalan söylemeden asla çekinmezler, kızaracak yüzleri dahi yoktur…

…/…

Yerel etki ajanları Eskişehir’de yerele, Başkent’e gelene adeta herkesin gözleri önünde tribünlere oynarlar… Hem milleti, hem cumhuru uyuttuğunu sanırlar! Kör gözlere parmak misali görenlerde 4 maymunu oynarlar…

…/…

Vakıflara, kooperatiflere, derneklere, STK vb. kuruluşlara kitabına uygun bağışlar yapar, kurslar, danışmanlıklar, eğitimler, sunumlar, programlar, kitap desteği vb. doğrudan ve/veya dolaylı nüfuzu kullanma yöntemlerini denerler! Araştırmalar, raporlar yayınlarlar! Bunu bıkmadan usanmadan yaparlar!

…/…

Vatandaşla içi içe olduğu mesajını vermek için festivaller, konserler, programlar yaparlar… Sosyal medya fenomenleri dahil olmak üzere, yazarları, sunucuları, sanatçıları kendi reklamını yaymak için (konser, festival, tiyatro, açık sinema, vb) sürekli aktif görünürler… Çünkü para verip seçilen, getirtilen bu kişiler, geniş takipçi kitleleri sayesinde ‘yerel etki ajanı’ seçilmişin fikirlerini, zehirli oklarını hızlı ve etkili bir şekilde yayabilirler…

…/…

Akademisyenleri, kanaat önderlerini bu yalan havuzunun içine sokmaktan asla çekinmezler…

Kafasına takmış olduğu hastalıklı bir düşünceyi (misal bilmem ne birliği, bilmem ne vakfı, ne idiğü belirsiz kişiler ve dini imanı para olan içlerinde profesörler de olan kişiler üzerinden kitap yazdırır, kitapsızlar! Bu fikri filanca vakıf destekliyor, bunu yaparken falanca profesörler yönlendirdi yalanını da her daim kuyruklu halde söylemekten çekinmez, onların politik analizleriymiş gibi sunarak kravatlılar üzerinden baskı kurmaktan da çekinmezler…

Ve dahası…

Bu yazı bitmez…

Çünkü bu yerel etki ajanları aramızda dolaşıyor, hatta bazılarımızı yönetiyor…

Kim olduklarını bulmakta siz kıymetli okuyucularımıza kalıyor…

Bizler ipuçlarını verdik, ipin ucu İT’in elinde misali, gerisini siz çözüverin!

Bilirisiniz ki lafın tamamı da çocuğa söyleniyor…

Ves’selam