Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Arıcı, son yıllarda sıkça karşılaşılan tiroit nodülleri hakkında önemli uyarılarda bulundu. Özellikle kadınlarda daha yaygın görülen bu nodüllerin bazı durumlarda kansere dönüşebileceğini belirten Doç. Dr. Arıcı, hastalığın çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini söyledi.
“Tiroit bezinde oluşan iyi ya da kötü huylu kitleler, erken evrede tespit edilmezse zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir" diyen Doç. Dr. Arıcı, boyun bölgesinde fark edilen şişliklerin mutlaka ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Yutma güçlüğü, boğazda dolgunluk hissi, ses kısıklığı ve nefes darlığı gibi şikâyetler, büyüyen tiroit nodüllerinin habercisi olabilir,” ifadelerini kullandı.
Aile Öyküsü ve Belirtiler Önemli Birer Risk Göstergesi
Tiroit nodüllerinin, iyot eksikliği bulunan bölgelerde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Arıcı, “Ailesinde tiroit kanseri öyküsü bulunan bireyler, boynunda şişlik fark edenler ya da sesinde belirgin değişiklik yaşayanlar zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalı,” dedi.
Tiroit Ameliyatlarında Teknolojik Güvence: Sinir Monitörizasyonu
Tiroit ameliyatlarında en büyük risklerden biri olan ses tellerine zarar verme ihtimaline karşı günümüzde gelişmiş cerrahi teknikler kullanıldığını belirten Doç. Dr. Arıcı, sinir monitörizasyonunun bu noktada kritik rol oynadığını söyledi. “Ameliyat sırasında ses tellerine giden sinirin yerini net biçimde tespit edebiliyoruz. Bu sayede hem operasyonun başarısı artıyor hem de hastanın ses kalitesi korunuyor,” açıklamasında bulundu.
Erken Tanı Hayat Kurtarır
Modern cerrahi yöntemlerle tiroit ameliyatlarının artık hem daha güvenli hem de daha konforlu hale geldiğini belirten Doç. Dr. Arıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şikâyetleriniz küçük gibi görünse de, altında ciddi bir hastalık yatabilir. Tiroit nodülleri doğru takip ve zamanında müdahale ile kontrol altına alınabilir. Erken tanı hayat kurtarır.”
