Serdar Taci Zengin

Mart ayı hepimiz için seçim ayıydı.
Kim kazanacak, nasıl bir sonuç çıkacak, seçim sonrası neler olacak…
Seçim yapıldı, tartışmalar bitmedi.
Bu sefer de seçim iptal olu mu soruları sorulmaya başladı.
Bir çok yerde seçimler iptal edildi, yeni sorular geldi;
Seçim sonuçları değiştirir mi?
Bir rahat edemedik, şöyle rahat bir koltuğa oturup, keyifle kahvemiz içemedik.
Bunun bir nedeni olmalı, temel bir neden.
Bana göre en büyük sıkıntı; siyasetin siyaset yapma biçimi.
Bu değişmedikçe sıkıntı yaratan en önemli neden yok olmayacak.
Ülkemizde çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden itibaren siyasetin kazanmak için her yol mübah anlayışı demokrasinin olmazsa olmazlarını temelinden sarstı ve hala sarsmaya devam ediyor.
Bir maç düşünün;
Oyun belli, oyun kuralları belli, kazanma sistemi belli,
Ancak gerek maça beş kala oyun kuralları değişiyor.
Bırakın maça çıkmadan önceyi oyun sırasında da değişiyor.
Sormak lazım;
Şimdi buna maç denebilir mi?
Denemez tabi ki.
Daha da ilginç olanı;
Maça gelen seyircilerin bir kısmı sonuçtan ve maç içerisindeki olan bitenden mutlu.
Yine sormak gerekiyor;
Böyle seyirci olur mu?
Olmaz tabi.
Oluyor ve gelecekte de olacaktır.

Gelelim siyasete;
Ülkemiz siyasilerinin, gelişmeler karşısındaki değerlendirmelerini incelediğimizde;
Geçmişte yapılan hatalar, hatalı kararların unutulmaması için muhalefetin bir hassasiyeti olduğu görülüyor.
İktidar ise geçmişte aldığı kararların eleştirilmesi yerine mevcut durumdan tek yönlü çıkışa odaklanmış durumda.
Ne olursa olsun, ülkemiz adına çok önemli durumlarda siyasilerin birlik ve bütünlük içindeki duruşları önemli ancak yeterli değil.
İktidarın' olgun' tutumuna gerek var, gelecek için düşünmesine gerek var.
Özellikle 'başkanlık' konusunda, kararlarını sorgulamalılar.
Bu kararlarını mevcut durum karşısında ileriye ötelemeleri, ülkemizin 'birliğine' ciddi bir şekilde 'olumlu' katkıda bulunacaktır.

Sizlerle bir Anadolu fıkrasını paylaşmak isterim;
Tek bir eşeğe sahip baba-çocuk zorunluluk gereği yolculuğa çıkarlar. Baba çocuğunu eşeğe bindirir, kendi yaya olarak yola çıkar, ilk geldikleri köyde vatandaşlar durumu eleştirirler; BU NE YANLIŞTIR. BABA YAYA, OĞUL İSE EŞEĞİN ÜSTÜNDE!
Baba çocuğunu eşekten indirir. Kendi eşeğe biner ve yola devam ederler.
Geldikleri köyde;
Vatandaşlar; BU NE ACIMASIZLIKTIR! ÇOCUK YÜRÜYOR, BABA EŞEĞİN ÜSTÜNDE!.
Baba eşekten iner, çocuğu ile birlikte, yayan yola devam eder.
Geldikleri köyde vatandaşlar durumu eleştirir; BU NE SAÇMALIKTIR, EŞEK VARKEN SAHİPLERİ EŞEĞE BİNMEZLER!
Baba ve oğul eşeğe birlikte binerler, yola devam ederler.
Geldikleri köyde vatandaşlar bu durumu da eleştirirler;
BU NE SAÇMALIKTIR, ACIMASIZLIKTIR. EŞEĞE İKİ KİŞİ BİNMİŞ, YAZIKTIR EŞEĞE DERLER!
TÜRKİYE ZOR ÜLKEDİR, NE YAPARSANIZ YAPIN MUTLAKA SİZİ ELEŞTİRENLER OLACAKTIR. Eleştirenlere kızmayın, eleştirenleri değil, 'eleştirileri' dikkate alın, eleştiriler doğruysa planlarınızı düzeltin.
Unutmayın her eleştiri sizin 'eksiğinizi' kapatacaktır.
Tek şartla; doğru adımları atmak şartıyla!
Sevgiyle kalın