Eskişehir’de bugüne dek alışık olmadığımız bir yerel seçim sürecine girdik!

Daha önceki seçim atmosferleri, sandık gününe 3-4 ay kala hareketlenir, Hoca adaylığını açıklar, ekibini de listelerin verildiği son gün belli ederdi.

AK Parti de CHP’ye benzer tutum takınır, ortada dolaşan isimleri, listelerin verildiğinin gecesi değiştirip, sabaha farklı isimler açıklardı!

++++

Şimdi işler değişmiş görünüyor…

“Yerel seçimler de genel seçimler gibi tatsız tuzsuz geçecek mi?” diye bu köşeden sorduğumuz sorunun da yanıtını almaya başladık.

Öyle görünüyor ki,

Başta sözünü ettiğimiz klasik “Eskişehir Yerel Seçimleri Kalıplarının” dışına çıkıyoruz.

Yılmaz Hoca’nın seçime daha 8 ay kala adaylığını ilan etmesi sıradan bir olay değil zira!

Şöyle ki; ,

Her şey CHP İl Başkanı Recep Taşel’in;

“Başkanlarımız bir dönem daha görevlerine devam etmeli” açıklaması ile başladı.

Ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un partiyi zor bir seçimin beklediği yönündeki beyanatı geldi.

Tüm bunların hemen ertesinde ise Yılmaz Hoca, hiç beklenmedik bir şekilde adaylık açıklaması yaptı.

Hoca’nın adaylığını apar topar ilan etmesi, sıradan veyahut tesadüf eseri bir siyasi gelişme olamaz!

Adaylık açıklamasının bir silsilenin ürünü olduğu çok belli!

Altında barındırdığı pek çok anlam var.

Okunması zor bir CHP Siyasetinin içerisine girmiş bulunuyoruz.

Ancak işin hangi tarafından okursak okuyalım, neresinden tutup yorumlarsak yorumlayalım, tahminlerimizi madalyonun hangi tarafına göre yaparsak yapalım karşımıza çıkan tek bir sonuç var;

“CHP, mevcut kadrolarıyla yeniden bir yerel seçime hazırlanıyor”

Son bir haftada yaşananları CHP adına tanımlayacak, anlatacak başka bir cümle bulamıyoruz…

+++

CHP’nin yerel seçime bu kadar önden başlamasının sebepleri yok mu?

Ne oldu da Hoca bunca erken bir zamanda yola çıkma kararı aldı?

Kuşkusuz bunun pek çok nedeni var…

Hepsini sırası geldikçe, dilimizin döndüğünce anlatacağız.

Fakat bir cümle ile söylemeye çalışırsak;

“Zor bir seçim olacağını herkesin anladığı;

Bunun için de erken çıkanın yol alacağı bir sürecin başlaması gerektiğini CHP kurmaylarının gördüğünü düşünüyoruz.

Son genel seçim sonuçları ile Millet İttifakın artık tamamen köprüleri atarak dağılmasından sonra ortaya çıkan bir endişeden böyle bir sonucun ortaya çıkması da son derece doğal olacaktır!

Oldu da…

+++

Neyse…

Konumuz bu değil!

Sözü son zamanlarda kimsenin konuşmadığı, ne olup bittiğini merak etmediği, sıradan günler geçiren AK Parti’ye getireceğim.

Sanırsınız ki, seçim oldubitti, AK Parti için de kentte her şey tamamlandı!

Meclislerde ortaya konulan muhalefet de olmasa, AK Parti dükkânı kapadı sanacağız.

Oysa şehrin en aktif partisi olması gereken bir parti konumunu çoktan almalıydılar…

Mayıs’ta yaşadıkların ağır yenilginin rövanşını alabilmenin hesaplarına girmeliydiler.

Ancak hiç birisi olmadı.

Bırakın ince planları, oyun kurmaları, gündem yaratmaları falan…

Partideki birkaç küçük toplantının dışına dahi çıkamadı AK Parti.

Tatil dönemi de öyle görünüyor ki daha da uzun sürecek!

Sebebini söyledik…

Partiyi yerel seçime hazırlamaya çalışan birkaç ismin çabasından başka ortada bir şey yok!

İşin ciddiyetine varan CHP ise çoktan kadrosunu belirledi, kolları sıvadı, kırsala bile çıkarmalar yapmaya başladı.

+++

Pekiyi ortada böyle bir tablo varken, AK Parti ne yapacak?

CHP, klasik yerel seçim kabuğunu kırarken ve yola çok önden çıkarken, defalarca CHP’ye karşı kaybetmiş AK Parti olan biteni son güne kadar izlemeye devam mı edecek?

Her seçim olduğu gibi adaylarını da son ana mı bırakacak?

Adaylarını her dönem olduğu gibi genel merkeze bazı kesimlerin sunduğu tavsiyelerle ya da torpilli isimlerle mi belirleyecek;

Yoksa şehir dinamikleri üzerindeki dengeleri gözeterek mi isimleri sahaya sürecek?

En önemlisi de;

CHP’nin kadrosu seçime 8 ay kala belliyken AK Parti’de aday belirleme işlerini kim ne zaman halledecek?

Zira söylemeden geçemem ki, CHP Eskişehir’de çoktan atı almış Üsküdar’ı geçmeye başlamış.

Anlatalım, yazalım da tarihe not düşelim.