Seçim öncesini hatırlıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, o günlerde şehirlere hizmetin gelmesi için merkezi iktidarla yerel iktidarın aynı partiden olması gerektiğini söylemişti.

Bu sözler, o günlerde kamuoyunca çokça eleştirildi.

Merkezi iktidar ile yerel yönetimlerin farklı görevlere sahip olduğu ifade edildi.

İktidar sahibi olanların ülkenin her kesimine tarafsız ve ihtiyaçları giderecek hizmetler yapması gerektiğinin zaten bir görevi olduğu hatırlatıldı.

+++

Yine seçim öncesini konuşalım.

Şehrin trafik sorunu epeyce tartışma konusu olmuştu.

Merkezdeki trafiğe çare olacağını iddia eden AK Parti kurmayları, kentlinin talep ettiği yeni bir çevreyolunun da yapılacağı sözünü veriyordu.

Yeni bir çevreyolu ile kentin trafik yükünün hem merkezde hem de dışarda çok daha konforlu hale getirileceğini belirtiyorlardı.

Mahalli seçimlerin kazanılması durumunda da tüm bunların hızlıca yapılacağını da ekliyorlardı.

+++

Seçimler bitti…

Sonuçlar AK Parti tarafının istediği şekilde bitmedi.

Lakin!

Şehrin sorunlarının çözümü için iktidar kanadının da yapması gerekenler hala vardı.

Özellikle yeni bir çevreyolu konusunda gözler hemen AK Partili yetkililere çevrildi.

Ancak söylenen; “Bursa ve Ankara arasında bir otoban projesi var.

Paralı olacak bir otoban Eskişehir’den de geçecek.

Bunun dışında Eskişehir ile ilgili bir yol planlaması bulunmuyor” denildi.

+++

Hepsini bir araya getirirsek…

‘Sahiden de şehrin merkezi iktidardan hizmet alabilmesi için yerel seçimleri de kazanması gerekiyormuş’ sonucuna çok kısa sürede ulaşıyoruz.

Zira seçimden önce şehrin yollarını yapacaklarını söyleyenler, seçimden sonra böyle bir projenin olmadığını söylüyor.

Vaziyet tam da böyle değil mi?

***********

KOMŞULAR KIPIRDADI

Bursa ile Eskişehir arasında bir sınır yoktur ama her iki kent birbirini komşu bilir.

Bunu ortaya çıkaran ise her iki kentin yıllar öncesinde yaşadığı rekabettir.

Özellikle sanayi ve üretim konusunda yapılan yarışta nefes kesen yıllar yaşanmış;

Bursa limanlara olan bağlantıları ve coğrafi konumu nedeniyle bu yarışı kolayca kazanan taraf olmuştur.

Bir diğer rekabet, tüm ülkenin gündeminde yer alır.

O da Bursaspor-Eskişehirspor rekabetidir.

Yine geçen yıllar içerisinde her iki takımın oynadığı maçlar efsane maçlar arasına girmiş;

Ortaya “Muhteşem bir Anadolu derbisi” çıkmıştır.

Ne zaman ki Bursa ve Eskişehir karşı karşıya gelse maçta yaşananlar, taraftarların tatlı atışmaları, tribünlere katılan kalite ve görsel şovlar ortaya çıkmıştır.

+++

Ne var ki endüstriyel futbol ve denetimden uzak yönetimler devreye girmiş;

Her iki takım da bu ağır yükün altında kalmıştır.

Kader her iki kulübü de Süper Lig’den uzaklaştırmış, alt liglere sürüklemiştir.

Bu durum sadece her iki şehirde değil, tüm ülkede büyük bir üzüntü yaratmıştır.

Her iki takımın da yeniden Süper lige dönmeleri için yapılan girişimler de hep sonuçsuz kalmıştır.

+++

Bugüne dönelim…

Şimdi iki komşu da bir hayli hareketli günler yaşıyor.

Her iki kent de ülkeye marka olmuş camialarını kurtarmak için bir gayretin içine girdi.

Komşu Bursa, kısa sürede büyük meblağlar topladı.

Eskişehirspor ise yeniden küllerinden doğmak için destek arayışlarına hız verdi.

Umudumuz temennimiz ise bu komşu iki kentin yeniden eski günlerine dönmeleri…

Elbette büyük bir özlemle beklediğimiz o “Anadolu Derbisi” heyecanın tüm ülkeye yeniden yaşatmaları…

Ve ezeli rekabet, ebedi dostluğun da gelecek nesillere aktarılması…