Genel seçimler geldi geçti.
Bir şey anlayan var mı?
Kimse ne olduğunu anlayamadan gelip gitti.
Bakın, şehirdeki siyasi dinginliği sürekli yazar hale geldik.
Bu normal sayılacak ya da geçiştirilecek bir sorun değil!
Üzerinde çokça durulması ve tartışılması gereken bir tablo.
+++
Eski seçimleri hep anlatır dururuz.
Sanki hepsi artık mazide kalmış gibi!
Aday adaylarının aday gibi çalıştığı;
Şehrin her köşesinin partilerin bayrak ve flamaları ile sarıldığı;
Neredeyse her caddede üç-beş seçim ofisinin olduğu;
Mahallelerin, derneklerin, kurumların, kuruluşlarının siyasi ziyaretlerle gün geçirdiği;
Propagandaların zirveye çıktığı;
Velhasılı tüm kenti seçim heyecanının sardığı ve her yerde halkın da seçimleri konuştuğu günler yaşanırdı…
+++
‘Nerede o eski seçimler?’ serzenişlerini koskoca genel seçimleri yaşadık.
Ve şimdi önümüzde bir yerel seçim yarışı var.
‘Önümüzde yerel seçimler var’ derken öyle birkaç yıllık süreçten söz etmiyoruz.
Sadece ve sadece 8 ay sonra gidilecek sandıklardan söz ediyoruz.
+++
Dönelim şimdi anlatmak istediğime…
Sanki genel seçimlerin benzeri bir atmosfer yaşıyor gibi değil miyiz?
O halde;
“Ortada çok büyük bir rehavet olduğu gerçeğini hemen itiraf etmeden geçemeyeceğim!”
Sanki bir boş vermişlik havası hâkim!
Herkes, ‘Ne olacaksa olsun’ moduna çoktan girmiş durumda.
Ne kadarda genel seçim sürecine benziyor değil mi?
+++
Bunun sebepleri var mı?
Kuşkusuz pek çok nedeni var!
Şimdilik burada keselim ve seçime 8 ay kala yaşanan şu durağan günlerin sebeplerini konuşmak için sohbetimizi sonraki günlere bırakalım.
Şüphesiz bu zaman dilimi içerisinde sorgulayacağımız çok gelişmeler olacak.
Yapacağımız pek çok tespit bir o kadar da yorumlarımız olacak.
Bugünkü temennimiz, bugünkü siyasi rehavetin önümüzdeki günlerde yaşanacak olası seçim yarışının hazırlığı olmasıdır.
Zira seçimler rekabetlerle, yarışlarla, hazırlıklarıyla ve elbette kulisleri ile çok daha güzel…