''Korkacağın ve uzak duracağın insan elbisesi kirli olan değil,düşüncesi kirli olandır.''
Bazı insanlar vardır ki, işleri güçleri toplumda fitne fesat çıkarmaktır.
Fitne fesat, tüm huzursuzluk ve düşmanlıkların kaynağıdır.
Bir toplum, fitneye kaynaklık eden insanlara prim verdikçe ya da onların anlayışlarının yaygınlaşmasına müsaade ettikçe bozulur.
Hatta felakete sürüklenir.
Kötü niyet ve dedikodu inancımızda yasaklanmıştır.
İnsanların arasına nifak sokmak da…
Ancak uymuyoruz.
Kusurları, mahremiyetleri araştırarak ifşa etmeler…
Yüze gülerek arkadan konuşmalar, çekiştirmeler…
Kötü düşünceler ve güvensizlikler…
Asılsız şüpheler ve süreklilik arz eden evhamlar…
Kin tutma, haset etme ve sırt çevirmeler…
Toplumda kargaşa çıkarmalar…
Yalan söylemeler, yalancı şahitlikler, durmadan laf götürüp getirmeler…
Fitneyi körükleyen en önemli fiil ve davranışlardır.
Özellikle yalancılık ve ikiyüzlülük…
Yalan söylemekten kaçınmayan kişi, her türlü fitneyi rahatlıkla çıkarabilir.
Kendisine ulaştırılan bilgilerin aslının olup olmadığını araştırmayanlar, fitnecilerin tuzağına düşer.
Toplumda dedikodu dinleyerek, fitne-fesat ve bozgunculuğa seyirci kalmak da doğru değildir.
Sevgi, barış, hoşgörü…
Hak ve hukuk…
Birlik ve beraberlik…
Toplumu ayakta tutan en önemli dayanaklardır.
Bireyler arasında kin ve nefretin yayılması, toplumda fitnenin çoğalmasına yol açar.
Fitne, toplumu birbirine düşürerek kamplara böler.
Ayrılık ve parçalanma güçsüz toplum yaratır.
Güçsüz toplumlar perişan olur.
Aman dikkat!
Toplumda çığ gibi yayılan fitne, suçlu-suçsuz her şeye ve herkese zarar verebilir.
Tarihimiz, bugün yaşanılan bütün kumpas ve hilelere, çıkarılan fitne ve fesatlara benzer olaylarla doludur.
Hem de ibret verici örnekler…