Biliyorsunuz, Yılmaz Hoca’nın adaylık süreçleri şehirde hep sancılı başlar.
“Bu kez bırakıyor!” söylemleri başlar önce…
Sonra yerine kimin olacağı tartışmaları sürer.
Bir ton dedikodu alır başını gider.
Hoca ise her şeyi kenardan izlemekle yetinir ve seçime kısa süre kala şunu söyler;
“Hemşehrilerimin arasında sık sık dolaşırım.
Eğer beni yeniden başkanlığa istiyorlarsa aday olurum.
Bu dönemde de halkımın yoğun teveccühü ve baskısı var.
Bu istek karşısında yeniden başkan adayı olmaya karar verdim”
+++
Bu durum artık bir klasik halini aldı.
Zira geçmişteki tüm gelişmeler Hoca’nın yeniden bir adaylığı hatta yeni dönem başkanlığı anlamına geliyordu.
AK Parti’nin bir türlü istenilen isimleri sahaya sürümemesinden tutun da, siyasi konjonktürün farklı bir eğilim içerisine girememesine kadar tüm denklemler, büyük bir kitlenin Hoca’nın etrafında buluşmasına neden oldu.
Hatta son seçimde bunun yanına ittifaklar bile eklendi.
Yalnız kalan taraf yine AK Parti oldu, karşıtları da Hoca’nın çevresinde bir kez daha buluştu.
5. Kez kazandı Hoca…
Dile kolay tam 25 Yıllık belediye başkanlığı.
+++
Şimdi yeni bir seçim daha var!
Ancak!
Gelişmeler alışılmışın çok dışında ilerliyor!
Yılmaz Hoca, adaylığını klasikleşen tavrının dışına çıkarak ilan etti, hem de seçime aylar kala.
Açıklamasına sebep ise bu kez Eskişehirlilerin kendisinden bir dönem daha başkanlığı istemelerinden de kaynaklanmıyor.
Bu kez her şey tamamen siyasi…
Hoca’nın adaylık sebebi bu kez partisinde yaşananlar!
+++
Geçmiş seçimlerdeki siyasi hava ile bugünü kıyaslayalım şimdi…
Yine ortada çok farklı bir tablo olduğu apaçık!
Bu kez Yılmaz Hoca karşısında önemli bir gücün oluşmaya başladığını hatta çoktan oluştuğunu kolayca gözlemliyoruz.
Şehirde bir değişim olması gerektiğini düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Ve bu düşüncede olanlar önemli kitlelerin temsilciliklerini ve sözcülüklerini yapan isimler!
Kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
İsimleri zaten sık sık kamuoyunda geçiyor ve her geçen gün de bu isimler vites yükselterek ilerliyor.
Bunun yanı sıra, siyasi tabloda da geçmişe göre önemli bir değişim var!
Bunun ilk sırasında hemen belirtmek lazım ki;
“Artık karşısında kendi partisinin bazı belediye başkanları bile var!”
Bu çok açık ve net artık!
Hatta bazıları artık gizleme gereği bile duymuyor!
Açık açık Hoca’ya karşı politika üretiyor ve sahaya koyuyor.
Siyasetteki bir diğer husus, yaşanan gerilimlere dair!
Nebi Hatipoğlu ile Hoca arasında ülkenin gözü önünde bir kavga yaşandı.
Bugüne kadar Hoca’nın seçim öncesinde böylesi polemikler içerisinde olduğunu hiç görmemiştik.
Beri yandan İYİ Parti’nin kendi ayakları üzerinde durmak istediğini açıklamasına karşı da adımlar atıyor.
İYİ Partili olduğu söylenen isimlerle yemekte buluşup moral arıyor Hoca.
Ancak ertesinde İYİ Parti’nin teşkilatlarından da, vekilinden de durumun öyle olmadığını, kendisine herhangi bir desteğin partilerince henüz verilmediği anlatılıyor.
Ve diğer partiler!
Hepsinin kendi adayları ile seçime gireceğini de varsayarsak, sözünü ettiğimiz Hoca karşıtı grubun ilk kez bu denli kalabalık olduğunu kolayca söyleyebiliriz!
Ancak!
Bu güç seçime kadar taşınır mı?
Bu gücün temsilcisi AK Parti ve AK Parti’nin adayı olur mu?
Hepsi muamma…
Fakat;
Şunu kesin olarak söyleyebiliriz ki;
“Ulusal Medyanın bile artık işinin zor olduğunu yüksek sesle söylemeye başladığı Yılmaz Hoca için şu an işler çok iyi gidiyor denilemez.”
Bu iş aday olmama kararına kadar gider mi bilinmez.
Son olarak şunu söylemeden yazımızı bitirmeyelim;
Şehrin kulislerinde Hoca’nın yeni bir dönemi daha istemeyeceği kuvvetlice konuşulmaya başlandı.
Belirtelim ve tarihe bir not düşelim!