Miraç Kandili, İslam takvimine göre her yıl Recep ayında kutlanan önemli dini günlerden biridir. Müslümanlar, bu özel gecede Hz. Muhammed'in (S.A.V) Allah'ın daveti üzerine gerçekleştirdiği Miraç olayını anarak ibadetlerini artırırlar. Miraç Kandili, İslam dünyasında büyük bir heyecan ve huzur ile karşılanır.Peki, Hz. Muhammed Miraca nereden çıkmıştır? Miraç Gecesinde Ne Oldu ve Miraç Gecesinin faziletleri hakkında merak ettikleriniz haberimizin devamında...

Miraç Gecesinde Ne Oldu?

Miraç Gecesi, İslam inancına göre Hz. Muhammed'in (S.A.V) Allah'ın daveti üzerine Cebrail'in refakatinde Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldiği gece olarak kabul edilir. Bu olay, insanın anlama sınırlarını aşan bir manevi yükselişi simgeler ve İslam'ın temel ibadetlerinin belirlendiği bir gece olarak önem taşır.

Miraç Gecesi'nde Hz. Muhammed'e (S.A.V) üç önemli ilahi ihsan verildiği hadis-i şeriflerde belirtilmiştir:

  1. Beş Vakit Namaz: Miraç Gecesi'nde Peygamberimize beş vakit namazın farz kılındığı müjdesi verilmiştir. Namaz, Müslümanların günlük ibadetlerinin temelini oluşturur ve her gün beş kez Allah'a yönelerek O'na ibadet etmek anlamına gelir.

  2. Allah'a Ortak Koşmayanların Bağışlanacağı Müjdesi: Miraç Gecesi'nde Allah, şirk koşmayanların bağışlanacağı müjdesini vermiştir. Bu, tevhit inancına uygun olarak sadece Allah'a ibadet edenlerin affedileceği ve cennete gireceği anlamına gelir.

  3. Bakara Suresinin Son Üç Ayeti: Miraç Gecesi'nde Bakara Suresi'nin son üç ayeti indirilmiştir. Bu ayetler, insanların yaşam haklarını, şeref ve haysiyetlerini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan on iki emir içerir.

Miraç Gecesi, İslam'ın temel prensiplerinin belirlendiği, önemli müjdelerin verildiği bir gece olarak kabul edilir ve Müslümanlar tarafından özel bir ibadet ve dualarla anılır.

Hz. Muhammed Miraç'a Nereden Çıktı?

Mi’raç uyanıkken ve bebenle meydana geldiğini söyleyenler: Ashap ve Tabiinin büyük çoğunluğu Mi’raç’ın uyanıkken ve bedenle olduğunu kabul etmiştir. Doğrusu da budur.

Yarın Kandil Mi, Ne Kandili? 24 Şubat Berat Kandili mi? Berat Kandili ne zaman? Yarın Kandil Mi, Ne Kandili? 24 Şubat Berat Kandili mi? Berat Kandili ne zaman?

Ashab-ı Kiramdan Abdullah b. Abbas, Cabir b. Abdullah, Enes b. Malik, Hz. Ömer, Ebu Hüreyre, Abdullah b. Mesud ve Malik b. Sa’sa gibi yirmi kadar sahabe ve alim bu görüştedirler. Tabiinden bir çok meşhur âlim de bu görüşü savunmaktadır. Dehhak, Said b. Cübeyr, Katade, Said b. Müseyyeb, Hasan-ı Basri, İbrahim en-Nehai, İbn Cüreyc ve İbni Cüreyc bu görüştedirler.

Bu görüşü savunan sahabe ve tabilerin delilleri ise şunlardır:

1- "Kul” manasına gelen 'abd' ruhla cesedin her ikisine birden ıtlak olunur. Yalnız cesede kul denilmediği gibi, yalnız ruha da kul denilmez. “İsrâ”da geceleyin bir cismi yürütmektir. Bu kelime hiçbir zaman yalnız ruhu yürütmek manasında kullanılmamıştır. Resulullah (sav) gerek Mekke'den Kudüs'e, gerekse Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan göklere vâki olan seyahatinde hem cesedi, hem de ruhu ile bulunmuştur. Ayette, “Bir gece kulunun ruhunu götürdü” denilmiyor, “ Bir gece kulunu götürdü” denilmektedir. Kulluk ruh ile olmaz, ruh ve bedenle olur.

Kur’an-ı Kerimde birçok yerde geçen “abd “ (kul) kelimesi, ruh ve bedenin tamamını ifade eden insan vücudu için kullanılmıştır. Alak suresi. 9.10.

2- Beden ile gerçekleşmesi Mi’raç’ı mucize yapan en büyük sebeptir. Mucizeler, insanların ulaşmakta aciz kaldığı olağanüstü hadiselerdir. Allah’ın peygamberlerine bir ihsanıdır ve davalarına tasdik olarak verilir. Miracı insanlar nazarında mucize yapan en önemli sebep ruh ve beden ile gerçekleşmesidir. Ruh beraberinde beden ile gitmek ve bütün sema mertebelerini geçip arş-ı âlâya yükselmek yalnız Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)e mahsus bir mucizedir. Müşrikler zaten bu duruma itiraz etmişlerdir.

3- Mi’raç rüyada olmuş olsaydı mucize olmazdı. Peygamber (sav) in Peygamberliğine bir delil ve mucize olmazdı. O zaman Müşrikler de uykuda meydana gelen bir olayı yadırgamaz ve Peygamber (sav) i yalanlamazlardı. İmanı zayıf bazı Müslümanlar da Miraç olayını duyunca dinlerinden dönmezdi. Çünkü bu tür rüyaları herkes görebilir ve bu rüya yadırganmazdı.

4- Peygamber (sav) in Mescid-i Aksa’da Peygamberlere namaz kıldırması, Cebrail ( demesi) ın ona Burak’ı alıp getirmesi, göklere yükselip sema kapılarının açılması istendiği zaman Cebrail’e “Yanındaki kim?” diye sorulması, Onun da “Muhammed” diye cevap vermesi, Peygamber (sav)in diğer Peygamberlerle karşılaşıp konuşması, Peygamberlerin ona “Hoş geldin” demesi, beş vakit namazın farz kılınması meselesinde Hz. Musa (as) ile konuşması, işte bütün bunlar Mi’rac’ın uyanıkken ve bedenle meydana geldiğini göstermesi sebebiyle bu olayı duyanlar büyük bir imtihan geçirmişlerdir. Şifa-i Şerif Şerhi, 1/ 397.

5- Mi’raç’ın anlatıldığı bir hadiste Peygamber (sav) in “Cebrail elimi tuttu ve beni semaya çıkardı” diye söze başlayıp “Cebrail beni öyle yüksek bir yere çıkardı ki, orada kaza ve kaderi yazan kalemin cızırtılarını duymaya başladım” buyurması, onun Sidretü’l-Münteha’ya varıp cennete girmesi ve haber verdiği şeyleri orada görmesi de Mi’raç’ın hem ruh hem de beden ile olduğunu gösterir. Şifa-i Şerif Şerhi, 17397-98.

6- Abdullah b. Abbas (ra) şöyle demiştir: “Mi’raç, Peygamber (sav) Efendimizin rüyada gördüğü bir şey değil, mübarek gözleriyle gördüğü bir olaydır.” Buhari, Menakibü’l Ensar.42. Kader.10.

7- Hasan-ı Basri’nin rivayet ettiği Mi’raç hadisinde Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Ben Hicr’de uyuyordum. Cebrail yanıma gelip topuğu ile bana dokundu. Doğrulup oturdum, fakat bir şey görmedim. Tekrar uykuya daldım.” Bu olayın üç defa olduğunu belirttikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Üçüncüde Cebrail kolumdan tuttu ve beni Mescid-i Haram’ın kapısına götürdü. Bir de baktım ki, orada bir hayvan duruyor.” Daha sonra Peygamber (sav) Efendimiz Burak ile olan yolculuğunu anlattı. İbn Hişam, Es-Sire.II,38. Şifa-i Şerif Şerhi.1/398.

8- Ebu Zer (ra) nın rivayetine göre, Resulullah (sav) Efendimiz: “Ben Mekke’de iken evimin tavanı yarılıverdi. Cebrail (as) indi. Göğsümü yardı ve içini Zemzem suyu ile yıkadı.” Diye Mi’raç hadisesini anlatmağa başlamış, daha sonra da: “ Cebrail elimden tutup beni semaya çıkardı.” Diye sözlerine devam etti. Buhari, Salat,1; Hac, 76; Enbiya,5; Müslim, İman,263. Şifa-i Şerif Şerhi, 1/399.

9- Enes b.Malik (ra) da rivayetinde, Peygamber (sav) Efendimiz: “Beni alıp Zemzem suyuna getirdiler. Göğsümü yardılar.” Diye bu olayı anlatmıştır. Müslim, İman,260.

10- Kur’an rüyada vahy olmaz. Kur’an ayetleri hiçbir zaman rüyada vahyedilmemiştir. Peygamberlerin rüyaları da vahiydir. Ancak bunlar Kur’an ayeti değildirler. Bakara suresinin son iki ayeti Mi’raç’da vahyolunmuştur. Dolaysıyla Mi’raç rüyada değil uyanıkken ve bedenle olmuştur.

11- Mi’raç olayı rüyada olmuş olsaydı, Müşrikler endişelenmezler, olaya gülüp geçerlerdi. Peygamber (sav) den delil istemezlerdi. Peygamber (sav)in Mescid-i Aksa’ya gidip geldiğini duyan müşrikler şiddetle karşı çıkmış ve bunun ispatını istemişlerdir.

Ebu Hüreyre (ra) nın rivayet ettiğine göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Mi’raç dönüşü kendimi Kâbe’de Hicr mevkiinde buldum. Mekkeliler bana İsra seyahatinde gördüklerimi soruyorlardı. Hafızamda iyice tutamadığım şeyleri anlatmamı istediler. Hayatımda hiç olmadığı kadar tedirginlik ve üzüntü yaşadım. Derken Allah Teâlâ aradaki engelleri kaldırıp Beytü’l-Makdis’i gözümün önüne getirdi; ben de ona bakarak Kureyşlilerin sorduğu sorulara cevap verdim.” Buhari, Menakibü’l-Ensar, 41; Tefsir,17; Müslim, İman,278. Şifa-i Şerif Şerhi. 1/400.

12- Miraç hakkındaki hadislerde gördüğümüz üzere, Efendimiz (sav)’in Burak adında bir bineğe bindiği bildirilmiştir. Burak, ancak beden için bir araç olabilir. Ruhun bir bineğe ihtiyacı yoktur. O hâlde Miraç, beden ile olmuştur. Zira eğer ruh ile olsaydı, bineğe ihtiyaç olmazdı.

13- Miraç’ın anlatıldığı İsra suresi 1. ayette “esra” kelimesi geçmektedir. “Esra” kelimesi, “Yürüttü.” manasındadır. “Yürüttü.” ifadesi de miracın bedenle olduğuna işarettir. Zira hayalen, keşfen veya rüyada bir kişiye bir yerin gezdirilmesi beyanında, “Yürüttü.” tabiri kullanılmaz.

14- Yine miracın anlatıldığı Necm suresi 17. ayette: “Göz ne kaydı ne de kamaştı.” buyrulmuştur. Göz ise ruhun değil, bedenin bir organıdır. O hâlde miraç bedenle olmuştur. Eğer ruh ile olsaydı, ayette “göz” tabiri kullanılmazdı.

15- İsrâ ve Miraç’ın ruh ve beden beraberce olduğu hakkında, sahabenin ve ümmetin icmâ’ı vardır. Başta Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi pek çok kimse, bu hadisenin ruh ve bedenle meydana geldiği hususunda ittifak halindedirler. Ehli Sünnetin görüşü de böyledir.

16- Yüce Allah, İsrâ ve Mi’raç olayının geçtiği, İsrâ sûresine “Subhânellezî esrâ bi abdihî...” cümlesiyle başlamıştır ki, Araplar, hayrete mucip bir hadiseyle karşılaşıp ondan dehşete kapıldıklarında “Subhânellâh!” derler. Bu surenin de böyle bir cümleyle başlaması göstermektedir ki, burada acayip şeyler meydana gelecektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in 7 kat semada görüştüğü peygamberler:

1. Kat Sema’da Hz. Adem ile 
2. Kat Sema’da Hz. İsa ve Yahya ile
3. Kat Sema’da Hz. Yusuf ile
4. Kat Sema’da Hz. İdris ile
5. Kat Sema’da Hz. Harun ile 
6. Kat Sema’da Hz. Musa ile
7. Kat Sema’da İbrahim ile görüşmektedir.

Miraç gecesinde "Amenerrasulü" diye başlayan Bakara Suresi'nin son iki ayeti indirildi.

Miraç Kandili'nin Fazileti Nelerdir?

Beş vakit namaz, Miraç gecesinde farz kılındı, Allah'a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi verildi ve Miraç gecesinde "Amenerrasulü" diye başlayan Bakara Suresi'nin son iki ayeti indirildi. Her gün yatsı namazından sonra bu ayetler okunur, iman dile getirilir.

Bu gece Allah, Hazreti Muhammed'e insanın yaşama hakkını, şeref ve haysiyetini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan on iki emir vahyetti.

Kaynak: HABER MERKEZİ