İnsanoğlu, kimi zaman bulaşıcı hastalıklarla, kimi zaman da müzmin dertlerle yüz yüze gelmektedir. Belki bunların her biri belli bir süre sonra farklı mücadelelerle bertaraf edilmektedir. Ancak insanın yaşadığı her devrin problemi olan müzmin hastalıklar da vardır. İsraf, bencillik gibi… İnsan, her iki probleme karşı mücadelesi oranınca imtihanını kazanmış veya kaybetmiştir.
İsrafı biz hep nimetle, imtihanla özdeşleştirdik. Halbuki israf, hayatın her alanını kapsayan şümullü bir muhtevaya sahiptir. Zaman israfı, nimet israfı, söz israfı, düşünme israfı, akıl israfı…bunlara birer örnektir.
Zaman İsrafı
Dünyanın kaç ülkesinin hece yükünde “boş vakit” diye bir ifade vardır bilmiyorum. Her bir nefesinin karşılığında ne yaptığı sorulacağının idrakinde olan bir dinin mensuplarının, böyle bir eylem içerisinde olması düşündürücü değil midir? Rabbimiz, “Bir işi bitirince diğerine başlayın” (İnşirâh 94/7) fermanını buyurup bir Müslümanın hayatında boş zamanın olmayacağına işaret ederken Allah Rasulü (s.a.v.) de, “insanoğlunun sağlık ve boş vakit gibi iki nimette gafil davrandığını” (Buhârî, “Rikâk”, 1) belirtmiştir. Bu noktada, milletimizin telefon ve televizyon kullanımında dünyada ikinci sırada olması, zaman israfı açısından ne kadar acı değil midir? Hem bireysel anlamda hem de dünya tarihinde, zamanı iyi kullananların, kullanmayanlara karşı her daim üstün olmaları bu meyanda hiçbir zaman sürpriz değildir.
Nimet İsrafı
Nimetle imtihan, insanın en büyük imtihanıdır. Belki sadece ekmek israfına bakılsa mesele daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizde, günde 6 milyon, yılda 2.1 milyar ekmeğin israf edildiği tespit edilmiştir. Ekmek tanelerini bile heder etmeyen bir kültürün mensupları olarak, bu sonuç bizde israfın hangi raddeye geldiğini göstermektedir. Belki sadece ekmek israfını önlemenin, ülke ekonomisini nasıl bir zarardan kurtarıp hangi noktaya getirebileceğini düşünmeliyiz. İnfak ederken de israftan kaçınmalı, orta yolu tutmalıyız. Bu noktada nasıl davranacağımızı Rabbimiz şöyle belirlemektedir: “Onlar, infak ettikleri zaman, ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır” (Furkan 25/67).
Söz İsrafı
Her birimizin gün içinde muhatap olduğu bireyler içinde, çok konuşan veya az konuşanların olması muhtemeldir. Sözde; yerinde, zamanında ve miktarınca konuşmak esastır. Meselenin gereğinden fazla konuşulması veya herhangi bir amaca matuf olmayan sözlerin zikredilmesi bir israftır. Bu, muhatabımızın zamanını çalmak, yapılacak işleri ötelemek demektir. Atalarımız, “Söz ilaç gibidir, gereği kadar sarf edilirse fayda verir; gereğinden fazlası ise zarara sebep olur” demişlerdir.
Düşünme İsrafı
Belki günlük hayatta çok fazla dillendirmeyiz ancak aşırı düşünmenin de insanın hayat kalitesini düşürme, etrafındaki insanlarla ilişkilerinde zorluklar yaşatabilme, kendi düşünce dünyasında takıntılar meydana getirebilme durumu muhtemeldir. Elbette bazı meselelerin derinlemesine düşünülmesi gerekir. Ancak bunların dışında düşünmeye veya üzerine gidilmeye gerek duyulmayan konuları problem haline getirmek en fazla kişinin kendisine, daha sonra da etrafındakilere zarar verecektir. Bu noktada, gereksiz konularda düşünme israfından kaçınılmalıdır.
Akıl İsrafı
Allah’ın insana verdiği en önemli nimet akıldır. Akıl insanı, diğer canlılardan ayıran özelliktir. Dünyanın sorumluluğu da o yüzden insana verilmiştir. Ancak Allah’ın verdiği akıl iyi yönde kullanılmazsa, insanoğluna kötü yönde dönüşler sağlayabilmektedir. Atomu keşfetmek bir akıl işidir. Cabir b. Hayyan atomu bulmuş ve onun ilk defa parçalanabileceğini ifade etmiştir. 2. Dünya Savaşı’nda Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası atıldığında 220 bin insan ölmüştür. Bu noktada, aklımızı kullanarak tespit ettiklerimiz hayır yönünde değilse israf olmaktadır. Günlük hayatta; hırsızlık yapmak, herkesten öne geçmek için adam bulmak, sattığımız eşyanın kusurlarını gizlemek vs. iyi yönde kullanılması için verilen akıl nimetinin, kötü yönde kullanılarak israf edildiğini göstermektedir.
İsraf, Yaratıcının verdiği sınırları beğenmemektir. Bu yönüyle mukadderata karşı çıkmaktır. İsraf, bir imtihan vesilesidir. Rabbimiz bizleri, bütün yönleriyle israfa karşı imtihanını kazananlardan eylesin…