Eskişehir'e yapılması planlanan kömürlü termik santralle ilgili Eskişehir İl Toprak Koruma Kurul Kararında yapılan oylamanın ardından yönetmelik değişikliği yapılarak bölgenin tarım arazisi statüsünden çıkarılması için gerekli olan 3'te 2 çoğunluk yani 7 oy yerine, 5'te 3 çoğunluğun yani 6 oyun yeterli olacağı resmen yürürlüğe girdi.
İşi kılıfına uydurarak kafasına koyanı yapmayı şart gören uygulamalara bir yenisi daha eklenirken yapılan yönetmelik değişikliğinin ne anlama geldiğini doğru analiz etmek gerekiyor. Günübirlik düşünen ve politikaları da günübirlik uygulanan toplumumuzda bu yönetmelik değişikliği sadece Eskişehir kamuoyunda tartışılıyor.
Yönetmelik değişikliğinin Eskişehir İl Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı daha doğrusu alamadığı karar sonrası gelmesi, buna müteakip Termik Santral İhalesinin yaklaşık 3 ay sonrasına ertelenmesi konuyu sadece Eskişehir öznelinde tartışılmasına neden oldu.
Oysa bu büyük bir hata. Alpu Ovasının tarım dışı kullanımının önü açılmadığı için böyle bir değişikliğe gidilmesi, ülke genelinde tartışılması gereken, uzmanların, gazetecilerin, televizyoncuların yüksek sesle karşı çıkması gereken bir konu.
3'te 2 çoğunluk aranması kararın doğruluğunun geniş kesimlerce kabul gördüğü anlamı taşırken 5'te 3 çoğunluk sadece iktidarın istemesi anlamına gelecek. İnsan eli yapımı hukuk kuralları ile oynayarak sürdürülebilir tarım alanlarının başka faaliyet alanlarına dönüştürüleceğinin önünün bu denli rahat açılması, ülke geleceğinin belirsizliğe atılacağı anlamına geliyor.

TOPRAK YAĞMALAMA VE TALAN KURULU
Bu yönetmelik değişikliğiyle toprak korunmaz, yağmalanır. CHP'li Utku Çakırözer'in dediği gibi keşke kurulun ismini de değiştirip Toprak Yağmalama ve Talan Kurulu yapsaydılar.
Bu yönetmelik değişikliği ile sadece Eskişehir'de değil, Çukurova'da, Konya'da, Sakarya'da, Türkiye'nin dört bir yanında verimli araziler tarım dışı faaliyetler için kullanılacak. Aksi önünde bir kriter, bir done var mı?
TMMOB'a bağlı meslek kuruluşlarının, Ziraat Odasından üyelerin de katılımı ile oluşturulan İl Toprak Kurulları, istenilen kararları alamayınca salt çoğunluktan vazgeçildi. Olay bu kadar basit.
Öngörmek çok zor değil;
Bu yönetmelik hayata geçince tarımsal alanlarımız sadece azalmayacak, üretim düşecek, meralar yok olacak, hayvancılık bitecek. Buğdayı, arpayı, bitkisel ürünleri hatta hayvansal ürünleri daha çok ithal edeceğiz.
Bu yüzden konunun ülke çapında ciddi şekilde tartışması, ele alması gerekiyor.
Ben ne istersem o olur, anlayışının sona ermesi gerekiyor. Hiç kimse her şeyin en doğrusunu bilemez. Toplum yararına olacağı düşünülen bir yatırımın, bir projenin geniş kitlelerce tartışılması ve 3'te 2 gibi bir çoğunluk tarafından kabul edilmesi gerekir.
En azından tarım gibi konularda bu mutlak zorunluluktur.

ESKİŞEHİR'İ NASIL ETKİLEYECEK?
Konunun, Eskişehir'den kaynaklı çıktığından hareketle şimdi yeni yönetmelikle durum nasıl etkilenecek? Kararı geriye dönük değiştirmek mümkün olmayacağı için Eskişehir İl Toprak Kurulu tekrar toplanacak. Kararı tekrar alacak. Yeni yönetmelikle de karar çıkacak. İhale tarihinin de ertelenmesi bu işin önünü açıyor gibi zaten.
Ancak Eskişehir Barosu ve Tepebaşı Belediyesi'nin yönetmeliği durdurma için dava açacağını öğrendik. Sadece Eskişehir Barosu ve Tepebaşı Belediyesi tarafından değil bu yönetmeliğe karşı Barolar Birliği, Ziraat Odaları, TMMOB'un ilgili Odaları da yürütmeyi durdurma davası açmalı.
Söz konusu olan tarımın geleceği çünkü.