Adana'da çekilen filmleri oldum olası severim. Samimi gelir insanların yaptığı hareketler, oynadığı roller. UFO, Netflix'e ilk düştüğünde, klasik bir aşk filmi olduğu için önyargım vardı. Çıtır-çerezlik bir film arayışında olduğum zaman açtım UFO filmini. Adana'nın veryansın sokaklarının hızlı çocuklarını ve zengin muhitin bir 'prenses' kızını konu aldığını okumuş olsam da, bu kadar içine çekeceğini asla tahmin etmediğim bir yapım oldu benim için.
*
'Hayaller'inin peşinden koşmak isteyen genç bir kız, askerlikten yeni dönen bir 'arka mahalle yarışçısı' ile karşılaşıp, zıt kutupların birbirilerini çekmesi ile bağlanıyorlar. İlk izlediğimde, konu çok klasik lakin Adana'nın ve insanlarının bu kadar güzel lanse edilmesinden sanırım, bu aşk havasını oldukça değiştirerek, katarsisi en derinlerde hissettirebiliyor yapım.
*
Dizimizin konusuna gelecek olursak;Ufo, Adana'nın varoş mahallelerinden birinde motosiklet yarışçısı olarak hayatını kazanan Ese ile en büyük hayali müzisyen olmak isteyen Deniz'in birbirleriyle tanıştıktan sonraki değişen hayatlarını anlatıyor. Ailesinin fabrikası olan ve bu işte ilerlemek zorunda olduğunun baskısı üzerinde olan Deniz aslında müzisyen olmak istiyor. Deniz ile motorsiklet yarışçısı Ese görünüşte bambaşka dünyaların insanı fakat içleri ısıtan bir aşk yaşayacaklar.
*
İpek Filiz Yazıcı ve Ramazan Demir'in birbirlerine olan uyumu ve yan karekterlerin diziye kattığı renkler ile 'UFO' izlenebilecek filmlerin arasında yerini alıyor. Neden filmin adının 'UFO' olduğu hakkında bir çok bilgi içersede filmimiz, son sahnedeki yaşanan olay, bizleri ufak bi 'tatmin' seviyesine ulaştırıyor.