En güzel isimler (Esma-i Hüsna) Allah'ın isimleridir. Bu güzel isimlerinden birisi de Rahman ismi şerifidir. Yüce Rabbimizin Rahman (c.c.) ismi; 'esirgeyen, merhamet eden, severek ve acıyarak koruyan, sonsuz merhametiyle lutuf ve ihsanda bulunan vb.' anlamlara gelir. Rahman (c.c.) ismi merhametin kaynağının Yüce Rabbimiz olduğuna işaret eder.
Sonsuz merhamet sahibi Rahman olan Rabbimizin merhametini Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bizlere şöyle bildirir: 'Allah, arz ve semayı yarattığı gün, yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Ondan yeryüzüne tek bir rahmet indirmiştir. İşte anne, yavrusuna bununla şefkat eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine bununla merhamet ederler. Kıyamet günü geldiği vakit Allah, rahmetine bunu da ilave ederek (tekrar yüze) tamamlayacak ve kullarına rahmetinin tamamıyla merhamet edecektir.' (Müslim, Tevbe 21, 4946)
İşte Rahman olan Rabbimiz yarattığı kullarının da bu merhamet gömleğiyle kuşanmasını ister. Kullarının fıtratına yerleştirdiği bu merhamet duygusunu onlarda görmek ister. Bu sebeple her insanın diğer insanlarla duygu birliği içinde olması, dayanışma ve paylaşma özelliklerini kuşanması gerekmektedir. Evlat sevgisi, ana babaya saygı ve itaat, sıla-i rahim, yaşlılara, yoksullara, hastalara, sakatlara, yetimlere, kimsesizlere, tüm ihtiyaç sahiplerine yardım etme, canlı tüm varlıklara karşı hassasiyet gösterme gibi erdemler Rahman'ın merhametli kullarının özellikleridir.
Kur'an'da ve hadislerde insanlar birbirlerine ve diğer canlılara şefkat ve merhamet göstermeye teşvik edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Ahzab Suresi 21.ayette Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) müminler için bir ahlak örneği olarak gösterilmiş ve ondan bu örneğin en güzel şekilde tezahürü için farklı birçok ayette Hz. Peygamber'in özellikle çevresindeki yoksul ve kimsesizlere merhametli davranması, onları incitmekten sakınması, sıkıntılarını giderme imkanı bulamadığı durumlarda bile güzel sözle gönüllerini alması öğütlenmiş, aksine davranması halinde zalimlerden olacağı uyarısında bulunulmuştur. (En'am 52; İsra 28; Kehf 28; Abese 1-4)
Hz.Peygamberimizin hadislerinde ise merhmet konusunda bizlere şöyle buyurulmaktadır; 'İnsanlara merhamet etmeyenlere Allah da merhamet etmez' (Buhari, Tevhid, 2; Müslim, Fedail, 66).
Çölde yaşayan Araplardan bazıları Rasûlullah (sav)'ın yanına geldiler; (O'nun çocukları öpüp sevdiğini görünce):
-Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? dediler. Hz. Peygamber:
-Evet, cevabını verince onlar:
-Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz, dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
-Allah sizin kalbinizden merhameti söktüyse ben ne yapabilirim, buyurdu. (Müslim, Fedail, 64)
Rahman'ın merhametli kulları kendisini başkalarının yerine koyan, empati yapabilen insandır. Kendi başına geldiğinde üzüleceği, canının yanacağı, zor duruma düşeceği bir şeyi başkaları için de istemez. Kendi başına geldiğinde sevineceği, mutlu olacağı, işlerini kolaylaştıracak bir şeyi de başkaları için de ister. Başkalarını da kendisinin yerine koyup, onların haklarını da kendi hakkı gibi düşünüp korur. Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur; Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. (Buhari, İman, 7; Müslim, İman, 71)
Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kardeşlik bağları üstüne vurgu yaparak Rahman'ın merhametli kullarının birbirlerini kardeş bilerek merhamet göstermelerini bizlere şöyle bildirmektedir; 'Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslüman'ın kusurunu örterse, Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.
(Buharî, Mezalim, 3; Müslim, Birr, 58)
Kur'an-ı Kerim'de Nisa Suresi 36.ayette şöyle buyurulur; 'Allah'a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın'. Rahman'ın merhametli kullarından beklenen merhamet budur. Ayrıca İsra Suresi 23.ayette de anne babaya iyilik edilmesi buyurulmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v.)'de; 'Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.' (Tirmizî, Rada', 11; İbn Mace, Nikah, 50) ve 'Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.' (Tirmizi, Birr, 15; Ebu Davud, Edeb, 66) buyurarak eş ve çocuklara, küçüklere ve büyüklere iyilik ve merhameti bizlere öğütlemektedir. Bize düşen bu çağrıya kulak verip merhametli bir kul olabilmek için çabalamaktır.
Rahman'ın (c.c.) merhametli kullarından olabilmek için gayret gösterip, merhamet kuşanarak O'nun has kullarından olabilmeyi Rabbim hepimize nasip etsin inşallah.
Fetullah YAZICI
Din Hizmetleri Uzmanı
Günün Duası: 'Ey Allah'ım! Ben kendime çok zulmettim, günahları ancak sen bağışlarsın. Mağfiretinle beni bağışla ve bana merhamet et. Şüphesiz sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.' (Tirmizî, Daavat, 96)