Gece yarısı sonucu belli olan bir kurultay yaşadı CHP… Kılıçdaroğlu’nun mutlak favori olduğu; Kılıçdaroğlu’nun kendi ekibinden olan Özür Özel’in de kazanma şansının hiç olmadığı bir yarış başladı.
Gece yarısı sonucu belli olan bir kurultay yaşadı CHP…
Kılıçdaroğlu’nun mutlak favori olduğu;
Kılıçdaroğlu’nun kendi ekibinden olan Özür Özel’in de kazanma şansının hiç olmadığı bir yarış başladı.
Hatta Özgür Özel için ‘tavşan aday’ yakıştırması yapılıp;
“Delegenin gazını almak için yapılmış bir hamle” algısı ortaya çıktı.
Zira her iki isim de birbiriyle zaten aynı politikayı yapan ve uygulayan isimlerdi.
Planın bu şekilde olduğu söylendi durdu.
Ancak aradan geçen zaman içinde Özgür Özel sürekli puan kazanır oldu.
Özellikle İstanbul İl Kongresi sonrası Özel’in kazanmaya yakın olduğu söylenmeye başlandı.
Özel’in kazanacağına olan inanç daha da arttı.
Sonuç; son günlerde beklendiği gibi oldu.
İlk gün şansı hiç yok denilen, zaten Kılıçdaroğlu’nun ekibinden denilen Özgür Özel kazandı.
Pekiyi bu sonuçta, bu şartlarda, mevcut koşullarda gerçek bir değişim olacak mı?
Elbette hayır!
Başından beri anlatıyoruz, kazanan isim kaybeden ismin ekibinden.
Kazanmış ismin bugüne kadar kaybedilen her seçimde etkisi var.
Dahası;
Kurultayda Kılıçdaroğlu kime selam yolladıysa Özgür Özel de onlara selam gönderdi!
Kısacası CHP’de mevcut zihniyet değil sadece isim değişti.
Anlayacağınız Adana Şalvarı gibi bir kongre yaşandı.
Önünü de gitsen aynı, arkasını da giysen aynı!
*****************
CHP DAHA ÇOK SU GÖTÜRÜR!
Delege kararını verdi.
Kılıçdaroğlu dönemini bitirdi, Özgür Özel dönemini başlattı.
Şimdiki konu partide bundan sonra neler olacağına ilişkin merak...
Zira pek çok dengenin yerinden oynayacağı söyleniyor.
Bu kararla bazı isimlerin gelecek adına kendini güvene aldığı;
Kimisinin de gelecek planlarının suya düşeceği ifade ediliyor.
PM’nin belirlenmesinin ardından parti yönetiminde köklü değişikliğin hemen yaşanacağı;
Bu değişimlerin yerel seçime kadar ve hatta seçim sürecine kadar gideceği ifade ediliyor.
İşte bu hesaplamalar içerisinde isimler bir bir oraya konularak kongreden kimlerin kazançla kimlerin de zararla çıktığına dair yorumlar yapılıyor.
Elbette ilk bakışta hangi isimlerin bu kongreden istediklerini alarak kimlerinde hayal kırıklığı ile ayrıldığı söylenebilir.
Ancak!
CHP’de hiçbir şey için bugünden yarına bir yorum yapılamaz.
Bugün kazanan olarak bakılan isimlerin bir an da yarın kaybettikleri gerçeği ortaya çıkıverir.
Bugün düş kırıklığı yaşayanların yarın bir anda partinin vitrinine çıktığı görünüverir.
Çünkü…
Seçim öncesi psikolojisi ile sonrasının psikolojileri hep ayrı olur CHP’de...
Güç zehirlenmelerinin getirdiği psikoloji ile seçim öncesi yapılan tüm anlaşmalar bir an da unutulur gider.
Daha bir hafta öncesine kadar kol kola girip yürüyenlerin bir anda ayrı gayrı düştüklerine şahit olunabilir.
Kurultay öncesi birbirleri ile rakip olanların bir anda aynı masada oturmaya başladıkları anlaşılabilir…
Kısacası;
Sözünü ettiğimiz parti CHP!
Bugünden bir şeyler söylenir ama yarın için asla bir tahmin yapılmaz.
Bugün sonra eren CHP Kongresi sonrasındaki süreç daha çoook su götürür.
İzleyin görün…
***********
DEMEK Kİ CHP DELEGESİNE KİMSE YÖN VEREMEZMİŞ!
CHP İktidara susamış bir parti.
Bu yolda pek çok seçim yaşadılar, ama bir türlü istenilen sonuç gelmedi.
Geçen süreçte ise parti içi işler ile çok fazla ilgilenilmedi.
Parti tabanı ya da delege bir an önce iktidara gelinmesi adına kongrelerde susmayı tercih etti.
İşi akışına bıraktı.
Genel Merkeze ve Lidere güvenerek yol aldı.
“Bir gün mutlaka iktidar olacağız” inancından bir gün bile sapmadı.
+++
Kılıçdaroğlu bu yüzden hep rakipsiz kaldı.
Kaldı ama girdiği her seçimi de kaybeden bir Kılıçdaroğlu vardı.
Hele ki son Mayıs seçimlerinde;
“Girme” denilen seçime girdi.
Halkta bir türlü yeterli çoğunlukta kabul görmeyen Kılıçdaroğlu bir kez daha kaybetti.
İşte bu kaybediş bardağı taşıran son damla oldu.
Kılıçdaroğlu’nun karşısında bu kez güçlü bir blok oluştu.
İmamoğlu ile birlikte örgütlenen bu ekibin genel başkan adayı Özgür Özel oldu.
Bu grup kendisine “Değişimciler” adını verdi.
Velakin daha işin en başında söylenen net bir tespit vardı;
“Delege, Kılıçdaroğlu’nun delegeleri.
Ne yapılsa da ne edilse de kazanan yine kendisi olacak ve partiyi yönetmeye devam edecek”
+++
Eskişehir’e gelelim.
Biliyorsunuz örgüt denilince Eskişehir’de akla gelen tek isim Kazım Kurt’tur!
Parti adına yıllarını vermiş bir isim.
Parti içi yarışları da en iyi bilen ve hatta en iyi yapanlardandır.
Yine ekibi ile işe başladı.
“Değişimciler” Grubu olarak sahada olduklarını açıkça da ifade ettiler.
İşte aynı günlerde Eskişehir’de de dillendirilen tek tespit vardı;
“Kazım Kurt ve ekibi kongreyi kolayca kazanır.
İl Başkanı olarak çıkardıkları Figen Kahya için kolay seçim olur.
Zira karşı blok çıkaracak aday bile bulamıyor!” denildi.
Kısacası;
“Ankara’da Kılıçdaroğlu yıkılmaz, Eskişehir’de Figen Kahya yenilmez” inancı herkesi sarmıştı.
+++
Sonuç ne oldu biliyorsunuz…
Eskişehir’de kaybetmez denilen Kahya ve arkadaşları kaybetti.
Genel merkezde de kazanma şansı hiç yok denilen Özgür Özel kazandı.
Anlayacağınız CHP’nin delegesi ne bir kimsenin ne de bir grubun etkisi altında kalmadan karar verdiğini açıkça ortaya koydu.
Bundan sonrası için de her kesime çok net bir mesaj verdi;
“Kimse bizim irademize karışmasın” dedi…
*************