Tepebaşı Belediyesi’nde yapılan çok özel işler var.

Temeline direk insanı alan çalışmalar bunlar…

Belde Evleri başlı başına çok büyük bir iş.

Ataç’ın fikri, sonraları öylesine beğenildi ki tüm kentlerde uygulanır oldu.

Deneyimli vatandaşlar için sosyal alanlar yaratıldı…

Çocukların sağılığını önceleyen Ağız Diş Sağlığı Merkezi.

Melih Savaş Yaşam Alanı tam bir hizmet kampüsü…

Alzheimer Merkezinden, kız öğrencilerin kaldığı yurtlara kadar komplike bir alan.

Ha keza gençlik merkezleri…

Üniversite öğrencilerini sınavlara hazırlayan, çorba ve yemek ikramlarına kadar adeta her şeyin düşünüldüğü alanlar.

Matematik Evi, Çocuk Sanat Merkezleri, Çocuk Senfoni Orkestrası, kapalı ve açık spor merkezleri, yaz okulları, kış kursları…

Hemen ilk aklımıza gelenler bunlar zira daha pek çoğunu sayabiliriz.

Ve elbette tarım.

Geliştirilen pek çok projeyle şehirdeki üreticiye nefes aldıran işler yapıldı.

Kadın Üretici Pazarından tutun, Soğuk Hava depolarına, güneş enerjili sulama sistemlerine kadar…

Engelliler için yapılanları söylememe gerek var mı?

Hem yaşam şartları kolaylaştı, hem topluma hem istihdama katılımları sağlandı, sağlanmaya da devam ediliyor.

Sözü çevresel çalışmalara getireceğim…

Biliyorsunuz, iklim krizini konuşuyoruz şu günlerde.

Gelin görün ki, Tepebaşı Belediyesi bu sıkıntıyı yıllar önce görmeye başlamış ve projeler geliştirmiş.

Hazırlanan projeler milyonlarca EURO hibe hak etmiş.

Elektrikli otobüsler kullanılmaya, binalar enerji panelleriyle donatılmaya başlanmış.

Ortaya “Sağlıklı bir kent yaşamı” konulmuş.

Ataç, geçtiğimiz günlerde yapılan bir toplantıda şunu söylüyor;

“Bugün iklim krizinden insanlar korkarak bahsediyor.

Biz iklim krizi ile ilgili önlem almaya 1999’da başladık.

Bu bir vizyon işidir.”

Kısacası;

Ataç, belediyeciliğin sadece asfalt atmak, çöp toplamak olmadığını açıkça gösteriyor.

Başkan Ataç, belediyeciliğin nasıl bir vizyon işi olduğunu 7’den 70’e tüm halk kesimiyle şehri birlikte yöneterek çok net biçimde gösteriyor.

******************

HATİPOĞLU ADAY GİBİ ÇALIŞIYOR!

AK Parti Milletvekillerini sahada çok görmeyiz.

Görsek bile klasik ziyaretlerin dışına çıkan programlardan öte gitmez.

Nedense bu yıllardır böyle oldu.

Ancak!

Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti’ye geçmesiyle mevcut düzen biraz değişmeye başladı.

Hatipoğlu ile birlikte gündemde daha çok yer alan ve sahaya çıkmaya başlayan bir AK Parti izlemeye başladık.

+++

Dahası var…

Biliyorsunuz çok yakında AK Parti adaylarını açıklayacak.

Kulisler ise, “Hatipoğlu kesin olarak büyükşehir adayı” diyor.

Hatta Hatipoğlu’nun ilçe belediye başkan adayları için de çalışmalar yürüttüğü söylentileri aldı başını gitti.

Bu noktada Hatipoğlu’nun birkaç gündür şehirde yaptığı çalışmaları bir “vekil çalışması” başlığı altında değerlendiremeyiz.

Artık bu çalışmalara “Aday gibi çalışıyor” benzetmesini kolayca yapabiliriz.

Bunun en önemli ispat olarak, Hatipoğlu’nun ziyaretlere başladığı kurmalara bakarak görebiliriz…

Önce BBP Liderine gitti Hatipoğlu…

Sonra şehirdeki BBP ve MHP teşkilatlarına gitti, görüşmeler yaptı.

Yani Hatipoğlu’nun işe Cumhur İttifakını dolaşarak başlaması, kulislerde söylenen “Adaylığı kesin” söylemlerini çok daha güçlendirdi.

Sanırım ki geriye AK Parti’nin Hatipoğlu’nu resmi olarak açıklama işi kaldı…

************

PUAN KAYBI LÜKSÜ YOK!

Eskişehirspor bugün deplasmanda Kırşehir Gençlik ile oynuyor.

Ligdeki tablo ise, Eskişehirspor’un puan kaybına tahammülünün olmayacağını gösteriyor.

Belli ki Eskişehirspor şampiyonluk yarışında yalnız kalmayacak.

Puan tablosunun üstünü zorlayan birkaç takım daha var.

Hatta yollarına kayıpsız devam edebilecekleri izlenimi veren ekipler de var.

Bu noktada Eskişehirspor’un da aynı başarıyı sürdürmesi gerektiği zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Neredeyse her maç final havasında geçecek gibi görünüyor.

Bırakın puan kaybetmeyi, atılan gollerin bile hesabının sezon sonunda tutulacağı bir lig olacağı çok belli.

O yüzden ilk zorlu deplasmandan puan alan Eskişehirspor’un puan kaybetme lüksü olamaz.

Olmamalı.

Olduğu an işler zora girer.

Elbette puan anlamında ilerleyen haftalarda işler yeniden düzene sokulabilir, öyle bir imkan var.

Ancak camiada büyük bir moralsizlik yaratacağı şimdiden belli.