Şehrin yol meselesini yeniden anlatmaya gerek yok.
Çevreyolu işini söylemeyi artık zaten bıraktık.
Zira kimse oralı değil!
“Hadi çevreyoluna bakmıyorsunuz da, ilçe yollarına bari bakın” diyoruz.
Öyle ya;
“Kendi ilçesine bile ulaşamayan büyük bir şehir olur mu?”
Söz konusu Eskişehir ise oluyor!
Ne Sarıcakaya’ya ne Alpu’ya ne Malıç’a ne de Kırka’ya ulaşabiliyor Eskişehir.
Üstüne üstlük kazasız da gün geçmiyor.
Sözünü ettiğim yollarda kaç kişi yaşamını yitirdi, ne kadar maddi kayıp var?
Artık hesap etmeye korkuyoruz.
+++
Tabii kendi ilçesine yol yapamayan şehrin sorumluları da zaman zaman bu işten rahatsız oldu.
Ne yaptılar?
İş makinalarının üstünde poz verdiler.
Sonra ne dediler?
“Bahara kalmadan bitiyor”
Bitmedi.
“Kış bitince” dediler, bitmedi.
“Yılsonu tamam” dediler, bitmedi.
“Gelecek yıl söz” dediler, yıllar geçti yine bitmedi.
+++
Yeni dönemin yeni vekili AK Partili Ayşen Gürcan…
Öyle görünüyor ki şehrin meseleleriyle ilgilenmek istiyor.
Bu hevesle gitmiş Alpu Yoluna, çalışmalara bakmış…
Ve demiş ki; “En kısa sürede bitireceğiz, üzerimize düşeni görevi yapacağız”
Yıllarca dinlediğimiz sözlerin aynısı!
Umarız bu kez tutulamayacak sözden ibaret değildir…
****************
KESİKBAŞ, ESKİŞEHİRLİYE KAZANDIRIR!
Geçtiğimiz günlerde basına servis edilen bir haber vardı.
Kamuoyu, haberi okuyup geçti ama aslında içeriği Eskişehir’i çok yakından ilgilendiriyor.
Önce haberi hatırlatalım;
“ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, TOBB tarafından KOBİ Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.”
+++
Bu gelişme sıradan bir olay değil!
Çünkü Kesikbaş’ın seçildiği görev büyük bir şirketin yönetim kurulu başkanlığı.
Öyle herkesin getirileceği, emanet edileceği bir yer değil!
Ülkenin küçük ve orta ölçekli işletmeleri için finansman sağlayan büyük bir kuruluş.
Gelişime açık olan ve gelişmek isteyen firmalara ekonomik kaynak sağlıyor.
Anlayacağınız;
Kesikbaş ve ekibi büyük bir bütçeyi kontrol edecekler!
+++
Bunun şehre yansıması olur mu?
Elbette olur.
Böylesine bir kuruluşun başında bir Eskişehirli varsa, kuşkusuz şehre dair bir pozitif ayrım illaki gözetilir.
Bu da şehrin ekonomik olarak kalkınması, yeni markaların yaratılması, yeni başarı hikâyelerinin önünün açılması anlamına gelir.
Kısacası;
Kesikbaş, bu göreviyle de Eskişehirliye kazandırır!
************
YENİ VALİ’Yİ BEKLERKEN
Bütünşehir yasası diye bir şey çıktı.
Valiliğin bütçesi gitti, meclisi kaldırıldı.
Böyle olunca büyükşehirlerde valilik bürokratik bir kuruma döndü.
Eskişehir de bunlardan birisi.
Ancak!
Geçmişte Kadir Çalışıcı gibi valilerin hizmetlerini hatırladığımızdan, yeni valilerin de Çalışıcı gibi olmasını hala istiyoruz, hala bekliyoruz.
+++
Psikolojik bir hata yapıyoruz böyle yaparak.
Dediğim gibi valilik makamları artık bürokratik bir makamdan farksız!
Örneğin 40 gün Eskişehir Vali olmadan yönetildi.
Vali’nin olmadığını anlayan oldu mu?
Olmadı…
Varlığını da anlamıyoruz artık bu yüzden.
Kısacası;
Valilik makamından hizmet beklemek, yatırım istemek imkânsız.
Pekiyi Yeni Vali Hüseyin Aksoy yolda iken nasıl bir vali istiyoruz?
Hala “Şehrin her şeyini yapsın” psikolojindeyiz.
Ama olmayacak.
O Yüzden Yeni Vali’miz derleyen, toparlayan olsun yeter!
Şehri bir arada tutacak bir güç oluşturursa da ne âlâ!