Kurban Bayramı tatilini kızım ve damadımın yaşadığı Bodrum’da geçirmek için dün şehirlerarası otobüs terminaline bilet almaya gittim…

Dört otobüs firmasına bilet fiyatını sordum…

Bin 300, bin 400 TL arasında…

Hatta bin 500 diyende oldu…

Nerede ise gözlerim yerinden fırlayacaktı…

Neden?

Ramazan Bayramı arifesinde bin TL’ye aldığım bilet fiyatı geçen iki ayda ortalama yüzde 50 civarında artmış…

“İki ay önce bin TL’ye aldığım bilet bugün yüzde 50 civarında neden arttı?” diye sorduğumda, “bayramlarda tarife böyle” yanıtını aldım…

Mazota yüzde 50 zam geldi dese haklılar diyeceğim…

Hemen hemen Ramazan Bayramındaki mazotun fiyatında çok büyük farklılık yok…

Buna rağmen şehirlerarası yolcu bilet fiyatı 300-400 TL artmış…

Yazıhanedeki görevliye, “Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, “2025 yılını aile yılı ilan ettiklerini. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmaları ailelere yüzde 30-40 arasında indirim yapılacak demişti. İndirimi uygulamıyor musunuz?” diye sordum…

“Bize öyle bir talimat verilmedi” yanıtını verdi…

* * *

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ilan edilen 2025 Aile Yılı kapsamında, şehirlerarası otobüs yolculuklarında ailelere özel indirim uygulanabilmesinin önünü açtıklarını ifade ederek, bakanlık oluruyla düzenleme yaptıklarını, yeni düzenlemenin 17 Mart 205 gününden itibaren uygulanabileceğini açıklamıştı…

Bir kez de ben hatırlatayım Bakan Uraloğlu’nun açıklaması aynen şöyle:

“Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne göre şehirlerarası biletli yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmaları, bakanlığımıza bildirdikleri ücret tarifeleri üzerinden yüzde 30’a kadar indirim yapabiliyor. Yeni düzenlemeyle birlikte otobüs firmaları ailelerin bilet fiyatlarında yüzde 40’a kadar indirim yapabilecek. Bu düzenleme firmalar için zorunlu bir uygulama olmayacak. Yeni düzenlemeyle birlikte, en az 2, en fazla 4 kişi aynı otobüs ve güzergahta biletli olarak seyahat etmek istediklerinde, aile olduklarını belgelemeleri halinde indirimden faydalanabilecek. İndirimden yararlanmak için yolcuların aynı soyadı taşıması veya aile olduklarını ilgili mevzuata uygun bir belgeyle kanıtlaması yeterli olacak.”

Açıklama kafa karıştırıcı…

Bakan açıklamasında, “Yeni düzenlemeyle birlikte otobüs firmaları ailelerin bilet fiyatlarında yüzde 40’a kadar indirim yapabilecek. Bu düzenleme firmalar için zorunlu bir uygulama olmayacak” diyor…

Hem yüzde 40’a kadar indirim yapacaklar hem de bu düzenlemenin firmalar için zorunlu bir uygulama olmayacağı belirtiliyor…

Şayet açıkladığınız konuya böyle esnek bir tümce eklerseniz şu enflasyon ortamında söylediğiniz yüzde 30 indirimi kim uygular?

2025 Aile Yılı kapsamında, şehirlerarası otobüs yolculuklarında ‘ailelere özel indirim’ uygulanabilmesinin önünün açıldığı müjdesi nerede kaldı?

Torunum ile kendim için aldığım iki kişilik bileti aracı koyarak 2 bin 500 TL’ye aldım…

* * *

Bilet fiyatı sorgulaması yaptığım şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmalarının yazıhanelerindeki görevlilerin, “Bayram öncesi bilet fiyatları artıyor” demesine şaşırdım…

Her firma kafasına göre mi takılıyor?

Bunun denetimini kim yapıyor?

İki ayda bilet fiyatlarının yüzde 40-50 artmış olduğunu kimse görmüyor mu?

Bir taban ve tavan fiyatı belirlenir…

İsteyen firma taban fiyattan bilet satar…

Ama tavanı aşmaması gerekir…

Tavan fiyatın üzerinden bilet satan firmalar ise cezalandırılmalı…

Ama görüyorum ki şehirlerarası yolcu taşıyan otobüs firmaları kendi kafalarına göre fiyat belirlemişler…

Kurban Bayramına 1-2 gün kala fiyatların daha da artacağı endişesindeyim…

Çünkü denetim denen uygulama rafa kaldırılmış...

* * *

ÇATLAK TESTİ

Çin'de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna asılı testilerle evine dereden su taşırmış.

Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış. Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve. Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarı dolu olarak varırmış.

İki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldurmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su kalırmış...

Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş. Fakat zavallı çatlağı olan kusurlu testi, çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş..

İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş:

"Kendimden utanıyorum. Dolduruyorsun ancak eve gidene kadar suyun yarısı akıp gidiyor…"

Adam gülümseyerek dönmüş testiye; "Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını biliyordum. Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın. 2 senedir o güzel çiçekleri toplayıp masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş…

* * *

Görüyor musunuz dostlar, kusur gibi görünen birçok şeyin yaşama nasıl olumlu katkılar yaptığını?

Kusur zannedilen olguların bazen yaşamımıza nasıl güzellikler kattığını?

***

Evet her birimizin kendine has kusurları tabiki vardır…

Unutmayalım hepimiz birer çatlak testiyiz…

Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır. Hayatlarımızı ilginç yapan, mükâfatlandıran, renklendiren…

Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin…

Dışlarındaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün…

* * *