Siyaset bir ekip işi tabii ki. Bu nasıl oluyor ki, bir parti ki başarısız olanları ödüllendiriyor?

Yıllardır, % 25 bandında gezinip duruyor.

Nasıl bir ekip ki, hiçbir proje üretimini gerçekleştirememiş!

Sanki burada tutsak kalmış.

Kılıçdaroğlu’nun kurmay ekibim dediği bu işte. Demek ki, bu kurguladığınız ekip, yani CHP’ yi iktidar yapacak seçmen çoğunluğunu ikna etme konusunda yeterli değilmiş.

Kılıçdaroğlu genel başkan olduğu günden beri başarılı hiç başarılı olamadı. Çaba sarf etmiş olabilirler. Koşturmuş olabilir, eksiklikleri vardır. Ancak bu eksikler yıllarca giderilmez miydi?

Giderebilirdi…

Peki, il teşkilatları ne yapmış? Koşturacak olan örgütler değil mi?

Nerede?

Şimdi hatırlanıyor ve onları çağırıyor?

 

Entelektüeli olan, insan kaynağının nitelikli olduğu partide, neden bir tıkanma söz konusu oluyor ki?

Demek ki, kurumsal siyaset mühendisliğinde bir sorun var.

Eleştirilmesi gereken bu aynı ekip. Değişim yok. Takım aynı. Biri gidiyor, yedeği geliyor.

 

Parti halka açılamıyor.

Sürekli aynı isimler dönüyor dönüyor, aynı isimlerle koltukları paylaşıyor..

Parti içindeki verdikleri koltuk kapma mücadelesi kadar, halkın ayağına gidip siyasal mücadele  verseler mesele yok..

Aynı isimler, 2011 yılında işte Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanı olduğundan beri aynısını korumakta. Kılıçdaroğlu’ nu genel başkan seçmekte başarılılar.

Düzeni böyle kurmuşlar.

Tabii ki yani burada toplumda da takdir kazanmış isimler var ama, Engin Altay'ın da söylediği gibi bazen “çekilmeyi” bilmek gerekiyor.

Özgür Özel: Partiyle helalleşmeye ihtiyaç var, Kurultayda hesaplaşmazsa sandıkta hesaplaşır demiş.

Sonunda işi uyanmış.  Kılıçdaroğlu’ na güzellemeler yapacağız diye seçim kaybedildi.

Bej yıl daha gitti..

*****

Cumhuriyet Halk Partisi'nde, ya da diğer siyasi partilerde sürekli şunu görürüz. Gençlerle konuşun, işte partiye üye olan, bir şeyler yapmaya çalışan, emek veren, koşturan, çalışan insanların, önümüz tıkanıyor derler. Bu da gerçek… Kim? çıkıyor bu insanların önüne. Neden sürekli aynı isimler. Yani olmuyor işte.. ya buna rağmen bu kadar oluyorsa, olmuyordur yani.

O zaman değişim zorunludur.

Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi olmazsa, Cumhuriyet Halk Partisi bitecek mi? Belki de gittiğinizde daha da büyüyecek. İktidar partisi de başarısızsa, onun orada da bir talep ortaya çıkar.

Çünkü siyasette değişimin önünü tıkyamazsınız..

*****

Kılıçdaroğlu diyor ki; yerel seçimlerde, belediyeleri kaybetmememiz lazım. Belediye başkanlarının görevlerini yapması lazım… Aynı şey, Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde de söylediği cümlelerde. Madem belediye başkanları şehre hizmet edecek, o zaman onları yanınızda neden taşıdınız asker bavulu gibi sorarlar adama.

Neden? Cumhurbaşkanı yardımcılarım, dediniz.

Hiçbir şey değişmedi ama, öte tarafta 2024 belediye seçimlerine giderken, bu kadar insanların size inanıyor olması gerekiyor.

CHP’ ye oy veren seçmen size, bütün hatalarınızı görmezden gelip, son bir şansı 14 Mayısta vermişti.

Bir daha neden versin?

****

Seçimi kazandığı belli olduğunun akşamında, KISITLI’ da Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı dedi ki; “yerel seçimlere odaklanacağız” şimdi ona göre bir tasarım yapıyorlar.

Hedefleri büyükşehirleri almak.

Eskişehir hedefte. İstanbul’u, Ankara‘yı, Adana’yı, Antalya’yı, Mersini, Hatay’ı, Balıkesir’i Muğla’yı, Aydın’ı almak var.

Bu şehirlerde ciddi araştırmalar yapılıyor. Ekipler kurulup çalışmalara başlanılacak.

Cumhuriyet Halk Partisi ne yapıyor Allah aşkına? Ya da, İYİ Parti ne yapıyor yerel seçimleri hazırlanırken?

Yani, bir an bile kaybetmemek gerekirken, bir saatin dakikanın dahi önemi varken siz ne yapıyorsunuz? Bu soruyu sorarlar size!

Hala işte biz kongreye, kurultaya hazırlanıyoruz demekten öte ne yapıyorsunuz? Kurultay sizin olsun! Halkı unuttunuz, kendi koltuk derdinize düştünüz.

Kendinizi bulunmaz Hint kumaşı mı zannediyorsunuz?

****

Umudu olan seçmenlerin gönül kırgınlıklarını, gözlerindeki yaşları gördünüz mü, Sayın Kılıçdaroğlu!

İnsanları daha fazla kandırmayın. Siz “umut” olamazsınız!

Nokta.

Kılıçdaroğlu sadece üzgünüm dedi ama, sizlere destek veren seçmenlerin üzüldüğünü idrak edebilmişidir acaba?

Bu mesele bir kişisel mesele değil ki! Ülkenin daha farklı bir idare tarzı tarafından daha iyi yönetilir diye umutlanan, 25 buçuk milyon insan değil mi size oy veren, sizi cumhurbaşkanı adayı olarak alkışlayan, mitinglerinize gelen, destek veren bu insanlardan helallik alın.

Bu oylar sizin tapulanmış oylarınız değil…

Bunu idrak edin.

*****

İşte değişim taleplerinin olmasından daha doğal ne olabilir. Yani artık zaman da geçti… Yani daha dinamik daha fazla koşturabilecek, sorunları daha farklı yeni ekiplerle çalışabilecek yapılarla, devam etmek gerekebilir.

Siz fedakârlık yapmayacaksınız. Seçmenler fedakârlıklarını fazlasıyla yaptı. Bunlara gerek kalmadan partinin önünü açın ve partiye bahar gelsin.

Mesele onurluca ayrılabilmek.

Tıpış, tıpış gitmek değil.

Nereye.

Liman mı? Menzil mi? Bırakın kararı Millet versin!

Yoksa neden kaybettin sorusunu yanıtlayamazsınız..