İnan Çalışır

Yaratılışımızda vardır bir dosta ihtiyaç duymak.
Dostum dediğimiz insanlar vardır hayatta.
En güzel anlarımızı, en derin kederlerimizi en mutlu günlerimizi beraber geçirmekten mutlu olduğumuz.
Hiç kimseyle paylaşamayacağımız sırlarımızı anlatabileceğimiz çekinmeden.
Böyle olmazsa inanın içinden çıkılmaz, çekilmez bir hal alır hayatımız.
Adeta küseriz ve içimize kapanır, kendimizi yok ederiz tabiri caizse.
Aklımıza ve başımıza gelebilecek her konuda başımızı yaslayacağımız, kapısını gönül rahatlığıyla çalabileceğimiz insandır dost. Her bireyin en az bir dostu vardır, naçizane yaptığım tanımlamaya uyan.
Dost güzel şeydir insan hayatının içerisinde kalan.
Her güzel şeyde olduğu gibi dostluklarda da kötü anlar olmuştur çoğumuzun hayatında.
Düşmandan gelen çok kötü bir darbe üzmez, kırmaz belki ama dosttan gelecek küçücük bir yanlış hamle koskoca bir gönlü kırmaya yetebilir bazen.
Sağlam temeller üzerine oturttuğunuz bir dostluğunuz varsa eğer ufak tefek dalgalanmalardan etkilenmeyecektir.
Her insanın karakteri huyu farklıdır neticede.
Bir günü bir günü tutmayabilir genellikle.
Çok zor bir oluşumdur dost işi.
Öyle kolay kolay kazanamazsın arkadaşlık gibi.
Ama neticede arkadaşlıkların olgunlaşmasından dost kazanır insanoğlu.
Samimiyetten, güvenden, manevi bağlardan teşkil olunur nitekim.
Kıymetini bilmek gerek, dostun gönlünü kırmamak gerek.