Başlığa bakınca nasıl bir tepki verdiniz bilmiyorum.

Ancak tahmin edebilirim.

Büyük olasılıkla güldünüz.

Sonrasında düşündünüz.

Doğru olabilir mi diye tereddüt ettiniz.

Sonra şehirde yaşadıklarınız aklınıza gelince yeniden güldünüz!

+++

Büyük olasılık böyle oldu.

Konuyla ilgili şehirdeki tecrübelerimden yola çıkarak yapıyorum bu tahmini.

Zira konut sıkıntısının hangi raddede olduğunu yaşayarak, tatbik ederek, deneyimleyerek yerinde gördüm ve yaşadım.

Şunu söyleyebilirim ki;

“Bütçenize uygun bir konut bulabilmek aylarınızı alıyor.

Bulduğunuz da büyük ihtimal en az 50 yıllık bir binadan teşekkül oluyor.

Ha bir de şu var;

Aradan aylar geçse de söz konusu evi bulamama ihtimaliniz de epece yüksek!”

+++

Son günlerde gazetelerde, sosyal medyada, TV’lerde çıkan haberlere göz atın.

Bugüne kadar bu ülkenin gündeminde hiç olmayan ama artık yeni yeni tanık olmaya başladığımız üçüncü sayfa gelişmeleri var.

Hatta neredeyse her gün o haberlerden bir tanesi ile karşılaşıyorsunuz.

“Kiracı-ev sahibi kavgalarından” söz ediyorum.

Maalesef ki o kavgaların bazıları cinayetle bitti.

Hatta Eskişehir Emlakçılar Odası gazetemize özel bir açıklama yapmış;

“Eskişehir’de de işler cinayete dönmeden Allah rızası için yeni imar alanları açın, yeni konutlar üretin” diye isyan etmişti!

Beri yandan aynı tespiti Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler de yapıyor…

Diyor ki;

“Şehirdeki yüksek konut fiyatları yüzünden işçi Eskişehir’de geçinemeyeceğini biliyor. Bu yüzden çalışmak için başka kentlere gidiyor!”

+++

Millet konut bulamamaktan, bulsa da parasını ödeyememekten öylesine öfkeli bir hale geldi ki;

ESO da bu gündemden yola çıkarak bir araştırma yapma gereği duymuştu.

O araştırmayı da kamuoyu ile paylaştılar.

Dediler ki; “Şehrin mevcut stokuna ek olarak yeni konutlar gerekli!”

Dediği an bir anda ortalık hareketlendi.

Sanki çok kötü bir şey söylemiş, hiç olmayacak bir şey demişler gibi gündem velveleye verildi.

Bunca curcunanın çıkışı da akademik odaların ESO’ya karşı açıklaması ile başladı.

Yapanlar İnşaat Mühendisleri Odası;

Mimarlar Odası;

Ve Şehir Plancıları Odası…

Üçü bir araya geldi ve dediler ki;

“38 bin 167 konut eksiği gerçeği yansıtmamaktadır.

Konuta erişimin ve barınma hakkının insan onuruna yakışır şekilde kullanılabilmesinin önündeki en büyük engel maalesef konut arzındaki yetersizlik değil, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumdur.”

+++

Özetle şunu diyorlar;

“Eskişehir’de konut arzına dair bir sıkıntı yok, her şeyin suçlusu ekonomi!”

Şimdi de biz bir şey söyleyelim o halde;

“Sevgili akademik odalarımız ve onları yönetenler…

Lütfen şehre bir çıkın.

Kenti bir gezin.

Hatta ihtiyacınız yok biliyorum ama kiralık ev arar gibi yapın!

Bulduğunuz evlerin satış ve kira bedelleri ile Eskişehir Halkının ortalama gelirini karşılaştırın.

Sonra oturup yaptığınız açıklamayı yeniden gözden geçirin.

Bu işin tek sorumlusu sadece ekonomik sorunlar mıymış bir süzgeçten geçirin.

Sonra bakın bakalım şehrin bir konut sorunu var mıymış, yok muymuş?”