Ermenistan maçı Eskişehir’e verildi verileli öyle şeyler oldu ki; “Lütfen bir daha Eskişehir’e maç vermeyin” duasına kadar getirdik işi.
Ermenistan maçı Eskişehir’e verildi verileli öyle şeyler oldu ki;
“Lütfen bir daha Eskişehir’e maç vermeyin” duasına kadar getirdik işi.
Öylesine bir curcuna, öylesine bir kargaşa!
Ne maç doğru dürüst oynandı ne de tribün desteği ve birliği sağlanabildi.
Hatta maç bitti ama tartışmaları bile bitmedi.
Hele bunlardan birisi var ki hiç olmayacak bir iş!
Esnaf Odalarında yaşananlardan bahsediyorum.
TFF, Odalar Birliği’ne hep topu 1000 adet bilet göndermiş.
Biletlerin dağıtımı da gelen talepler doğrultusundan yapılmış.
Gelin görün ki birileri öyle bir fırtına kopardı ki;
“Sanki stadın tüm biletlerini esnaf dağıtmışta haberimiz yok!”
Lafı uzatmayacağım…
1000 bilemediniz hadi 1500 olsun…
Bu kadar biletin dağıtımında sorun olduysa gidersiniz birlik yönetimine hesabını sorarsınız.
Durum nedir ne değildir öğrenir üyelerinize bildirirsiniz.
Amma…
Koskoca şehrin kamuoyu karşısına çıkıp bu işin şikâyetini yapmazsınız.
Yaparsanız çocukça kalır, samimi olmaz, altında farklı amaçlar aranır.
En önemlisi de daha çok öfke toplarsınız.
**********
HERKESİN DERDİ BAŞKA İŞTE!
Şehrin çeşitli kesimleri sorunlarını anlatıyor.
Eskişehir’de olması gerekenleri dillendiriyor.
Örneğin boşa akan termal suların halktaki üzüntüsünü her yerde duyuyoruz.
Aktarmalı dahi olsa tek bir tarifeli uçuşun yapılmamasından yakınanlar çok.
Şehrin cezalandırıldığını düşünün epey çok bu yüzden yolların yapılmadığı fikri taşınıyor.
İlçelerine ulaşamayan Eskişehir’in prestij kaybı yaşadığı zira yollarda yapılanların göstermelik kaldığını söyleyenleri duyuyoruz.
Mesela şehir içi trafikle ilgili serzenişler hiç olmadığı kadar fazlalaştı.
Neredeyse bu konudan şikâyetçi olmayan yok.
Kentin imarına ilişkin beklentileri de büyüyor.
Bir sıkışmışlık hissini herkes yaşıyor ve nefes alacak yeni yaşam alanları beklentisi zirve yapmış durumda.
Toplu taşımada yaşanan sıkıntılar da halkın gündeminde.
Tramvaylardaki sıkışıklık içerisinden kurtulan kendisini artık şanslı sayıyor.
Şehrin tek gururu, coşkusu, mutluluğu Eskişehirspor’un hali zaten ortada!
Elbette bu listeyi uzatabilirsiniz.
Anlayacağınız;
Hem iktidarın hem de yereldeki iktidarın çözmesi gereken sorunlar var ve bunlar her geçen gün büyüyor.
Dahası;
Çözülemediği için kentle ilgili yeni gündemler de ortaya çıkıp şehrin önü açılamıyor.
Pekiyi tüm bunlar yaşanırken yetkililer ne yapıyor?
Bir taraf ‘Doğru zamanda doğru aday’ telaşında;
Diğer taraf da ‘CHP’deki il başkanı kim olsun?’ derdinde…
Gördüğünüz gibi halkın da derdi başka yöneticilerin de derdi bir başka…
***************
ŞEHİRDE RUH GÖREN VAR MI?
Şu uydurulmuş ruh hikâyelerinden bahsetmiyorum.
Kentin ruhundan söz ediyorum.
Zira Eskişehir’i anlatırken hep “Nefes alıp veren bir kent” diye tanımlarız.
Sahiden, şehirler de hem yaşar hem de yaşatır.
Eskişehir de bu kentlerden en önemlilerindendir.
Ancak!
Son yıllarda kentte sözünü ettiğim ruha dair bir şeyler eksik değil mi?
Sanki eksik bir tat, olmayan tuz var.
Eskişehir yaşanılan sıradan bir kent haline dönmedi mi?
+++
Siz de farkındasınız değil mi?
Durum sahiden de böyle.
Eskişehirliler olarak bu şehri, şehirliyi, bizleri, hepimizi mutlu edecek bir şey yok!
Milli maçtan, voleybolculardan medet umuyoruz.
Ama yine de olmuyor.
Çünkü artık Eskişehirspor yok!
Her yere asılan bayraklar, heyecanla beklenen maçlar, maç sonu coşkuları, kutlamalar tek birisi kalmadı.
Kısacası;
Eskişehirspor yoksa şehrin ruhu da yok!