Sami Sönmez’i hatırlıyoruz. Fötr Şapkasını alır çıkardı şehir turuna. Caddeleri yavaşça adımlardı.

Unutulmaz valiler ve diğerleri!

Sami Sönmez’i hatırlıyoruz.

Fötr Şapkasını alır çıkardı şehir turuna.

Caddeleri yavaşça adımlardı.

Sonra Kadir Çalışıcı geldi.

En uzun görevde kalan valilerden oldu.

Valilikten çıkar, Taşbaşı’ndan Köprübaşı’na doğru yürür esnafı selamlardı.

Vatandaşın teklifine hayır demez, bir köşe başında ahaliyle çay içerken görülürdü.

Eskişehirspor’a da koştururdu, yolların yapımı için de, Frigya için de…

Sonra gelen valiler mi?

İnanın hiç birisini hatırlamıyoruz!

Çünkü hiçbir yerde göremedik kendilerini.

Şehrin içinde gezen valilerden, bir anda korumaların arkasında kalan valilere evrildi dönem.

Vatandaşla çay sohbeti yapan valilerden, geçeceği yolları polis tarafından trafiğe kapatılan valilere gelindi.

Yeni Vali Hüseyin Aksoy’un geçtiğimiz günlerde şehir gezisinin görünce geldi aklımıza tüm bunlar…

Eşi ile birlikte şehri hem tanımak hem de kentin tadını çıkarmak için bir gezi düzenlemiş Sayın Vali.

Gerçekten de özlediğimiz, beklediğimiz bir görüntüymüş ki, bu kadar eskilere gittik.

Umarız Sayın Vali, aynı hassasiyetini sürdürür.

Eskişehir Valiliğini Eskişehir’in içinde Eskişehirli ile birlikte yapar.

Unutulmayanlar arasına ismini yazdırır…

CHP’nin tadı yok!

Birkaç gündür meslektaşlarım kongrelerin ayrıntılarını yazıyor.

Kimin listesi nasıl?

Kim kime çizik atmış?

Kim kime kaç oy fark atmış.

Kim kimden ne kadar fark yemiş.

Kongrelere kimler etki etmiş.

Vesaire vesaire…

Elbette kongreler tüm yönleriyle irdelenmeli;

Sonuçları iyi okunmalı!

Ancak, genel fotoğrafa da bakmak gerek.

O da şu;

İlçe kongrelerinde ortaya mutsuz bir parti tablosu çıktı!

Salonlarda o eski telaştan eser yoktu.

Yarışmanın getirdi gerginliğin zerresi görünmedi.

Senin listen, benim listem kulisleri hiç yapılmadı.

Mini toplantılar düzenlenmedi, gözlerden uzak buluşmalar gerçekleşmedi.

Ne oldu?

Partili salona geldi, konuşmaları dinledi, belki oyunu bile atmadan geri döndü.

Kısacası;

CHP’de işler eskisi gibi değil!

Moraller bozuk, heyecan desen o da yok…

Yine de şanslıyız!

Gazetemizin dünkü manşetinde Eskişehir’in göç istatistikleri vardı.

Yılda 5 binler civarında bir göç akışı var kentimize.

Diğer kentlerde durum farklı.

Hele hele büyük şehirlerde!

On binlerce yabancı uyruklunun geldiğini görüyoruz.

Biliyorsunuz, sosyal medyada bu konu en çok şikâyet edilenlerden.

Hatta öyle şehirler var ki, artık demografik yapı epeyce bozulmuş.

O şehirlerde kendi vatandaşımızdan daha çok yabancı uyruklular görülüyor.

Çok şükür ki Eskişehir o kentlerden olmadı.

Aldığı göç kadar göç veren bir konumda Eskişehir…

Kendi yağıyla kavrulmaya devam eden bir kent.

Lakin!

Bu konforun nereye kadar süreceği de ayrıca tartışma konusu!

Zira kentin zenginleşmesi konforun daha da artması için “Nitelikli göç” de gerekli.

Bunu da başka zaman konuşuruz.