Deniz Çağlar Fırat
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından son haftalarda kamuoyu ile paylaşılan çok önemli etkinlikler paylaşılıyor. 'ESO Gelecek Stratejileri Toplantıları' başlıklı etkinlikler kapsamında sektör ve komite temsilcileri bir araya geliyor, uzman isimlerin konuşmacı olduğu toplantılar düzenleniyor. Bu etkinliklerin dördüncüsü geçtiğimiz günlerde gerçekleşti.Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor ki, ESO'nun organize ettiği bu gelecek stratejileri toplantılarının çok önemli ve anlamlı bir yere hizmet edeceğine inanıyorum. Hepsinden önemlisi bugüne kadar sadece ESO meclisine temsilci gönderen ve genelde de bütünsel bir sanayi anlayışı içinde derinlemesine konuşma fırsatı bulamayan komitelerin bir araya gelerek taleplerini, sorunlarını ve çözüm önerilerini tartışması bugüne kadar çok alışık olunan bir durum değil. Bu yüzden özellikle komitelerin kendi içinde kendi sektörel sorunlarını konuşmalarını Eskişehir sanayisinin sağlıklı fotoğrafını çıkarmak açısından çok değerli görüyorum. Ancak altını çizmek gerekiyor ki bu toplantılarda sadece komitelerin fotoğrafını çıkarmak değil, aynı zamanda belirlenmiş bir vizyon konusunda hareket etmek için hedef de koymak gerekiyor.
Bu hedef de hiç şüphesiz ki 'Yerel Üretimlerin Merkezi Eskişehir' olarak belirlenmelidir. Çünkü Eskişehir'in bugüne kadar ortaya koyduğu üretim kültürü, üretim potansiyeli, üretim deneyim ve tecrübesi bu hedefi hayata geçirmek için en temel unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Bugün beyaz eşya üretiminden uçak motoruna, feribot motorundan dizel lokomotife, helikopter parçasından gıda üretimine kadar Eskişehir bir cumhuriyet modeli ve cumhuriyet örneğidir. Hedefini Yerel Üretimlerin Merkezi Eskişehir olarak belirleyen bir vizyona da yerel yönetiminden kurumlarına kadar bir bütünlük içinde hareket eden Eskişehir yakışır. Dolayısıyla tüm yazışmaları dahil, şehrin dört bir yanında bu hedefin dile getirilmesi, ülke içi ve uluslararası alanda bu slogan etrafında birleşilmesi ister istemez de bir Eskişehir lobisini doğurur.
GÜNEY KORE VE İSVEÇ ÖRNEĞİ
Dünyadan bir örnek vererek bu hedefin önemini çok daha iyi anlayabiliriz. Güney Kore 1956 yılında iki hedef belirlemişti. Bunlardan biri bugün tamamen Güney Kore mucizesini anlamamıza yarayan bir hedefti: Teknolojik ve sınai yeteneklerin geliştirilmesi için önce yabancı teknolojilerin yerelleştirilmesiydi. 50 yıl içinde Güney Kore, dünyanın en büyük 5 teknoloji devi arasına girdi. Yine 1870'ten 1970'e kadar İsveç, Avrupa'nın en yoksul devletleri arasındaydı. Ama İsveç, savunma ve havacılık sektöründe sanayi politikaları geliştirdi. Bugün gelinen noktada ise Svenska Aeroplan Aktiebolaget (SAAB) dünyanın en tanınmış sivil uçak üreticilerinden biridir. Bu kökeni 1930'lara dayanan savunma ve sanayi politikasına verilen en güzel örneklerden biridir.
Gerek Güney Kore'de gerekse İsveç'te bu iki örnek bize hedef ve sanayi politikası geliştirmenin büyümenin ve kalkınmanın en temel adımı olduğunu göstermektedir. Nitekim 1925'ten itibaren Mustafa kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu büyüme ve sanayileşme politikaları da kendi tarihimizin en canlı ve taze örneğidir.
Günümüzde ESO'dan beklenen de sanayi politikalarını belirlemektir. ESO yönetiminin bu alanda sergileyeceği kararlı ve ısrarlı adımların sonunda Eskişehir'in tüm yerel üretimlerin merkezi olması gayreti gelecek yıllarda Eskişehir'i bambaşka bir alana taşıyacaktır. Bu hedef de Yerel Üretimlerin Merkezi Eskişehir olarak belirlenmelidir.
