Deniz Çağlar Fırat

İçinde bulunduğumuz çağ, bilişim çağı. Yapay zekanın hızla ilerlediği ve insanların yapması gereken her şeyi yaptığı bir dönem içindeyiz. Üstelik bu ilerleyiş o kadar hızlı oluyor ki, hızını tahmin bile etmek güç. Örneğin daha düne kadar dünya e-ticaret'i tartışırken bugün s-ticareti konuşuyor. Yani sosyal ticareti... Buradan 3 yıl içinde 160 milyar dolarlık bir pazardan bahsediliyor. Ama bizler ne yazık ki bu tartışmaların içinde değil, sadece okuru olarak kalıyoruz.
Bu alanla ilgili onlarca ilginç örnek verebiliriz. Ama ilk olarak bu seviyeye gelmek gerekiyor. Bu tartışma seviyesine çıkmak gerekiyor. '50 Soruda Yapay Zeka' kitabında Prof. Dr. Cem Say şöyle diyor;
'Her ne kadar doğduklarından beri onlarla iç içe olan gençleri buna inandırmak zor olsa da bilgisayar denen makine aslında çok yeni bir icattır. Annemle babamın çocukluğunda bilgisayar diye bir şey yoktu. Benim çocukluğumda hiç kimsenin evinde bilgisayar yoktu.'
Bugün X kuşağı diye nitelendirdiğimiz 90 öncesi doğumlular için durum böyle değil mi zaten?Ama 90 ve sonrası doğumlular için yani Y ve Z kuşağı için durum hiç de böyle değil. Onlar doğrudan bu dijitalleşen dünyanın içinde doğmuşlar ve bilgiye en hızlı şekilde ulaşmanın derdindeler.
Y VE Z KUŞAĞI DÜNYAYI YÖNETECEK
Y ve Z kuşağı, X kuşağının bilgiye ulaşmak için harcadığı emeğin 10'da 1'ini bile göstermek istemiyorlar ve içinde yaşadığımız dünya onların dünyası. Mülteci olan biziz artık.
İş için seyahat etmeyi, bilgi için kütüphaneye gitmeyi, kitap, kıyafet ve mutfak alışverişi için bile evden çıkmayı hatta müzeye gitmeyi bile zaman kaybı olarak tanımlayan bir nesil ile beraberiz şu an. Tüm bu işleri ellerinin altındaki telefonlardan, tabletlerden, dizüstü bilgisayarlardan yapmayı istiyorlar. Orada yani dijital dünyada olmayan hiçbir bilgi, hiçbir imkan varlığını sürdüremiyor. Onlarca yok sayılıyor.
Ve onlar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, çalışanlarımız, öğrencilerimiz.
Onları her yerde görüyoruz şu an. 30 yaşa kadar herkes onlar.
ARABAYA KARŞI AT ARABASINI SAVUNAN KALDI MI?
Henry Ford, ilk kez 1908 yılında seri üretim ile araba üretmeyi çevresindekilerle paylaştığında ona 'Saçmalama, bunca at arabası varken kim biner buna. Paranı heba etme' demişti. Ancak 1913 yılına gelindiğinde Ford, 1000 adet T Model araba üretir durumdaydı.
Bugün gelinen nokta ortada…
Sizce otomobile karşı at arabasının hakimiyetinin uzun süreceğine inananlar bugün hala varlığını sürdürüyor mu?
Kısacası günümüzden de 80-100 yıl sonra da insan zekasına karşı yapay zeka tartışmaları yerini çoktan bırakmış olacak.
İşte sırf bu yüzden bile olsa bir X kuşağı mensubu olsa da geleceği kaçırmamak için çaba harcamalı tüm hayatımızı yönlendirecek bu tartışmanın içine dahil olmalıyız.
Sanayiden şehirciliğe yaşamın her alanında buna mecburuz.