Yıl 2011...
Seçim vaatleri yağmur gibi geliyor.
Müjdeler, Gemlik demiryolu bağlantısı gündemde.
Eskişehir'e de 3. üniversite kurulacaktı.
Adı da konmuştu.
Teknoloji Üniversitesi...
Bu önemli bir müjdeydi.
Ne kadar çok sevinmiştik. Üniversite kentiydik ya...
Bizde yazdık, çizdik.
Aradan, tam 7 yıl geçti.
Şimdi, seçim öncesi hatırlandı...
*****
Sözde yeni üniversiteler kurulacak. Bazı üniversiteler ikiye bölünerek çoğaltılıyor.
Mitoz bölünme.
Yani, şapkadan üniversite çıkıyor.
Zati Zungur misali.
Gerçi MEB hazırladığı tasarıda Eskişehir yoktu. AKP çok önemli bir şey yapmış gibi taslağa Eskişehiri'de sokmuş.
Kısacası Anadolu ikiye bölünecek...
Adı da, rivayetlere göre teknik üniversite olmuş.
Arada ki fark...
Böl, parçala üniversite yap...
Eskişehir'de durum böyle
Teknoloji üniversitesinden, teknik üniversiteye adapte…
Müjde böyle...
Temcit pilavı gibi ısıt, seçim öncesi önemli bir vaat gibi Eskişehir'linin önüne ısıt ısıt koy.
Aradan geçen yedi yıla rağmen...
Yersen!..
Müjde böyle…
*****
POLİTİK MATRUŞKALAR VE SİYASET OYUNU...
Türkiye'nin halipürmeali ortada… Münbiçi, afrini unuttuk.
Merkez bankası ne yapacağını şaşırmış durumda...
Hiçbir hedefi tutturamadı.
Enflasyon fırlıyor. Dolar yukarıya fırlıyor.
Faizler yukarıda...
Ekonomide dalgalanmalar devam ediyor...
Politikada tansiyon çıkıyor...
Bu sağlıksız ortamda seçimlere gidiyoruz...
Seçim güvenliği tartışılıyor.
CHP'nin hamleleri dikkatle izleniyor.
İktidar çevreleri, CHP'ye özel saldırılarını her geçen gün arttırıyor.
Politikada yüksek gerilim devam ediyor.
AK Parti+MHP+BBP ittifakı kesin...
Pastadan bir dilim pay kapma kavgasındalar...
Şimdi sırada, başka ittifaklar gündemde...
Bütün gözler Kılıçdaroğlu'na çevrilmiş durumda...
Çatı aday olacak mı olmayacak mı tartışması CHP'yi? Olacaksa bu isim Abdullah Gül' mü olacak?
Gül isminin dedikodusu bile, Ankara'yı salladı. Bu plan Saadetin beklentisi. Bunu herkes biliyor...
Gül, Ankara kulislerini yakından takip ediyor. Fırsatı buldu mu elbette değerlendirecektir.
Gül öyle Tayyip Erdoğan gibi tabandan yükselen ve politik basamaklardan gelen bir isim değil...
Geldiği bütün makamlar, kendisine altın tepsi içinde sunulmuş...
Bekle gör politikası izliyor...
İngiliz eğitimli…
Çatı aday formülünün tutmadığını Ekmelettin olayında gördük. CHP'nin seçmen tabanı, diğer partilerin seçmen tabanından sosyolojik olarak çok farklıdır.
Gül'ü içine sindirmesi söz konusu bile olamaz...
CHP' de aday kim olacak?
Stratejiler deneniyor. Oyunlar planlanıyor. Figüranların isimleri ortalarda gezdiriliyor.
Ama gerçek var... O da % 50+ 1...
Yeni yaklaşımlar, yeni hikayeler… Yeni bir vizyon
AK Partinin hikayesi bitti...
Yeni başarı hikayesi olan seçimleri alır.
Seçmen, değişimi sever...
Bunu geçmişte çok örneğini gördük...
Özal'ın bir hikayesi vardı. En zor, askeri cunta dönemde iktidara geliverdi.
Keza Tayyip Erdoğan'da zor ekonomik koşullarda partisini 1.ci yaptı..
Peki, CHP'de bu potansiyeli olan kim?
Hiç tartışmasız, Yılmaz Büyükerşen...
Hem de CHP'li...
Türkiye'de bir uçtan, bir uca sevilen bir isim.
Toplumun bütün kesimlerini kucakladığı gibi, her kesimden oy alır.
İnançlara saygılıdır.
Ecevit ekolünden gelir.
Millicidir.
Kamunun çıkarlarını savunur.
Hak ve özgürlükleri savunur.
Çağdaştır.
Demokratik parlamenter sistemi benimsemiştir.
Gençlerin sürekli önlerini açmıştır.
Sosyaldir.
Kadınlara çok önem verir.
Milli değerlere bağlıdır.
O kadar çok başarı hikayeleri vardır ki, anlat anlat bitmez..
Elbette, bu önemli bir avantajdır.
****
Peki, CHP gerçekten bu seçimlere hazırlıklı mı?
Bence değil...
Yük, tamamen adayın sırtına yüklenilecek.
Mesela, Suriye meselesi...
AK Partinin stratejik derinliklerinde yaptığı hatayı nasıl telafi edeceğiz. Maliyet 20 milyar dolar...
Suriye'den gelenlere ödediğimiz bedel 30 milyar doları çoktan aştı...
Bunu bedelini, Türk halkı çok acımasızca ödüyor...
Eğitim sistemini anlatmaya gerek var mı?
Yok.
AB. Öyle.
Kıbrıs meselesi öyle.
Ege öyle.
Hukuk sistemimiz ne olacak...
Yargı çökmüş durumda...
Adalet dağıtılamıyor.
Anayasa mahkemesi kararları herkesi bağladığı halde, kimse AYM kararlarını takmıyor ...
Anayasamız dar geliyor...
Türkiye'nin yenilenmeye, değişime gereksinimi var.
Bütçe disiplini savrulmuş durumda...
Özal sektör borçları ve kur riski yatırımcıyı tedirgin ediyor.
Türkiye, hukuk güvenliği riski altında.
Türkiye'nin işi gerçekten çok zor.
A dan Z ye büyük bir Restorasyona ihtiyaç var.
Bu restorasyon anayasadan başlanılmalı...
Onun için, CHP'nin adayı bunu yüklenecek.
Ekonomik politikalar ne olacak. Alınacak acil tedbirler ne olacak.
Yol haritası ne olacak?
Ekonomide acı reçeteler halka nasıl anlatılacak.
Belki de IMF ile yeni bir anlaşmaya gidilecek...
O kadar çok sorun birikmiş ki.
15 yılda gelinen son nokta...
AKP'nin iflası...
Bütün bunları CHP'nin göstereceği adayın derin entelektüel kadroları yüklenecek...
Seçmene anlatacak.
Peki, bu kadrolar var mı?
Hayalleri var mı?
Ben CHP'nin bu kadroların var olduğunu zannetmiyorum.
Doğru dürüst, eli ayağı düzgün organizasyon yapamayanlar bunu nasıl becerecekler?
Efendim şunu söylüyorlar. Bulunur, bulunur...
Ben bu işin ilmini,35 yıllık politik deneyimime dayanarak söylüyorum
Büyükerşen'in dışındaki bir ismin bunu başarabileceğine inanmak isterim!
Nedeni de, Büyükerşen'in başarı hikayeleri o kadar çok ki...
Mesele, bu başarı 'hikayelerini' kim? Nasıl anlatacak?
Fazla söze gerek yok...
CHP'mi?
Geçiniz bunları...
Eskişehir'i düşünün!
Günün atasözü...
Eldeki tavuk damdaki piliçten iyidir