Manav Reklamı
Reklamlarda verilen mesajlarda genelde insanların bilinçaltına etki etmek amaçlanır. Ama ben bu sefer meseleye tersten yaklaşacağım. Reklam aracılığı ile mesaj vermek isteyenlerin bilinçaltına inmeye çalışacağım. AKP'nin son reklamını inceleyelim. Reklamda bir manav ile bir müşterinin AKP üzerine yaptıkları diyaloğu görüyoruz. İlk dikkat edilmesi gereken manavdaki meyvelerin üzerinde fiyatların yazılmamış olmasıdır. Bu durum aşırı derecede yükselen meyve sebze fiyatları karşısında AKP yöneticilerinin ve propaganda ekibinin duyduğu utanç ve mahcubiyetin bir göstergesi. Daha sonrasında sohbet başlıyor ve manavın telefonu çalıyor. Telefonda çalan müzik AKP'nin 2011 yılındaki ''Haydi Bir Daha'' şarkısı. Burada da izleyiciye AKP'nin en başarılı olduğu zamanlar hatırlatılıyor. Yani mesajı gönderenin bilinçaltında size sunacak yeni bir şeyimiz yok, eski güzel günlerin hatrına bizi bırakmayın mesajı var. Telefonun çalmasının ardından sohbet başlıyor ve müşteri manava yine mi AKP diye soruyor. Bunun üzerine manav neden AKP'yi bırakmadığını anlatan duygusal şeyler söylemeye başlıyor, aidiyet duygusuna vurgu yapıyor. Ama geleceğe dair herhangi bir umut söylemi veya AKP'ye neden oy vermesi gerektiğini anlatan somut mantığa dayalı hiçbir şey söylemiyor. Tamamen geçmişe bağlılık mesajı veriliyor. Buradan anlıyoruz ki bu reklamı çekenler AKP seçmenine geleceğe dair hiçbir mantıklı umut ışığı sunamadığının farkında. Hatta bu reklam AKP'li yöneticilerin AKP tabanındaki büyük kopuşun, büyük vazgeçişin de son derece farkında olduğunu ve asıl amacının bu kopuşu engellemek olduğunu net şekilde gösteriyor. Yani AKP'nin bilinçaltında mevcut durumdan utanma, seçmene yeni bir umut ışığı sunamama ve mevcut seçmenin de kendisinden vazgeçmesine dair büyük bir korku bulunuyor. Bunu da bu reklamla tüm Türkiye'ye yansıtıyorlar. Yani çok başarısız bir reklam diyebiliriz.

Gençlere Yönelik Reklam
Bir diğer başarısız reklam ise gençlerin oturduğu bir kafede geçiyor. 2 çocuk bir kızla oturup sohbet ederken birden ortama AKP'li çocuk geliyor ve ortamın tadı kaçıyor. Kız AKP'li çocuğun söylemlerinden rahatsız olup mekanı terk etmek istiyor ama diğer iki çocuk tarafından zar zor ikna ediliyor. Sonrasında açılan sohbette AKP'li genç AKP'yi öven söylemlerde bulununca çocuğun arkadaşları utanıyor ve kız da iyice rahatsız olarak tuvalete gidiyor. O esnada diğer çocuklar AKP'liye tepki göstermeye başlıyorlar. Kız tuvaletten gelince AKP'li çocuk bu sefer kız gitmesin ortam bozulmasın diye AKP'yi kötüleyen şeyler söylemeye başlıyor ama kız yine de gidiyor ve reklam bitiyor.
Öncelikle benim bu reklamda ilk gördüğüm şey gençlerin AKP'ye olan tepkisine karşı AKP yöneticilerinde oluşan antipati. Muhalif gençlere karşı büyük bir öfke duyuyorlar ve bu reklamda onları aptal ve itici göstermeye çalışıyorlar. Gençlerin muhalifliğini şımarıkça ve saçma sebeplere dayalı olarak lanse etme çalışıyorlar. İkinci dikkat çeken nokta ise AKP'li çocuğun diğerlerinin ondan rahatsız olduğunu anlayarak isteksiz de olsa AKP'yi kötülemeye başlaması ve kızın gitmesini engelleme çabası. Burada da gençler arasında AKP'li olmanın ayıp karşılanması ve AKP'li gençlerin kızlı erkekli ortamlara girmek istemesi ama bir dışlanma korkusu yaşaması söz konusu. Yani gençler arasında AKP lehine yorum yapmaktan utanılacak bir durum oluştuğu burada kabul ediliyor ve bu durum kınanıyor. AKP'nin gençleri sevgiyle kucaklayacak, gençlerin gözünde sempati toplayacak bir reklam çekmek yerine muhalif gençleri aptal gibi gösteren bir reklam çekmesi yönetim kademesinde gençlere olan nefreti gözler önüne seriyor. Reklamın arka planında kullanılan müzik bile iç karartıcı. Yani reklama neresinden bakarsanız bakın AKP'nin bilinçaltında gençleri kaybettiğini kabul ettiğini ve gençlere duyduğu öfkeyi görebilirsiniz.

AKP reklamlarını hangi şirketler çekiyor bilmiyorum ama reklamlarda geleceğe dönük umut ve olumlu mesajlar vermekten çok geçmişe özlem ve muhaliflere öfke temaları ağır basıyor. Bu reklam şirketinin başarısızlığından çok AKP'nin artık topluma sunacağı yeni bir şeyin olmaması ve yöneticilerin toplumun muhalif kesimine duyduğu öfkeden kaynaklanıyor. Millet ittifakı reklamlarında ise tam tersi bir durum söz konusu. Hem CHP hem İyi Parti reklamlarında topluma sevgi ve umut dolu pozitif mesajlar veriliyor. İki tarafın da reklamlarının aynı istikamette devam etmesini umuyorum. Bırakalım AKP negatif enerjili reklamlar üretmeye devam etsin…

Kitap Tavsiyesi: SS (Barış Pehlivan – Barış Terkoğlu)
Haftanın Sözü: İnsanın kendisinden söz etmesi, kendisini gizlemenin bir yoludur. (Nietzsche)