Deniz Çağlar Fırat yazdı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 24 Haziran erken seçim sonuçlarının partisi adına ortaya çıkan olumsuz etkisini çabuk atlatan liderlerden birisi… Bu önermeyi ortaya koyarken sadece onun seçim sonrası yaptığı çalışmaları, sivil toplum örgütleri ile diyalogunu ve doğal liderlik karizmasını baz almıyorum. Bunu seçim sonrası bugüne kadar partisinin hiç denenmediği yolları denemeye ve hayata geçirmeye başladığını gözlemlediğim için ifade ediyorum.Bugün CHP'nin halktan giderek uzaklaşan, sağdan bulaşan bir hastalığa bürünerek merkezden yönetim anlayışı içinde hareket ettiğini her fırsatta ifade ediyorum. Gözlemlerim ve tespitlerim iyi niyetle çalışan, CHP'nin çeşitli kademelerinde çalışan parti emekçilerini ziyadesiyle üzdüğünü de biliyorum ama bireysel çalışma tarzından çok kurumsal bir duruşu ifade ettiğim için gerçeğin bu olduğunu düşünüyorum.
Seçim sonuçları da CHP'nin giderek sol, sosyal demokrat, halkçı ve toplumcu değerlerden uzaklaştığını gösteriyor. Hiçbir fabrikada, atölyede, sokakta, mahallede, okulda, işyerlerinde, tarlalarda olmayan CHP, vizyonu gereği ortak büyüyeceği ve hareket edeceği kitleden giderek uzaklaşıyor.
İşçilerin, köylülerin, gurbetçilerin, öğrencilerin, emeklilerin, ev kadınlarının, sanayicilerin sorunlarını bilmez şekilde politika üretmeye devam ediyor. Tabandan örgütlenme yerine tavandan örgütlenme, tabanın talepleri yerine tavanın taleplerini hayata geçirmeye çalışıyor.
CHP'nin bu tavrı da oldukça elitist ve halktan uzak, toplumcu bir çizgi yerine elit çizgisi olarak görülüyor. 24 Haziran seçimleri bize bunu gösterdi.
Konunun Ahmet Ataç'la ne ilgisi var, oraya bağlayayım. 24 Haziran seçimlerinin partisi adına olumsuz sayılan bir sonucun hemen ardından Başkan Ataç, ziyaretleri kapsamına fabrikaları da aldı. Bu her açıdan çok büyük anlam taşıyor.
Her hafta program kapsamında en az 2 ile 4 fabrikayı ziyaret eden Ataç, burada sadece sanayiciler ile değil beyaz ve mavi yakalılar ile de bir araya geliyor. Üretim alanlarını yerinde görüyor, onları dinliyor ve en önemlisi onlara dokunuyor.
Hiçbir fabrikada yok, dediğimiz CHP'yi ve kendisinin vizyonunu gösteriyor. Tabandan uzaklaşan partisini tabana götürüyor. İşçiyi, köylüyü, öğrenciyi ayağına beklemeden onların ayağına gidiyor.
Çok değerli bir çalışma olduğunu anlatmaya gerek yok. Kendisine dokunan, kendisini dinleyen siyasetçileri gören işçi, sanayici ve beyaz yakalı mutlu olur. Kendini anlatma fırsatı bulur. Sorunlarını iletir.
Ataç, partisine bu anlamda da büyük mesaj veriyor ve yol gösteriyor.
CHP'li parti yöneticileri, umalım ki kendisinin bu tip ziyaretlerini ve çalışmalarını örnek alıyordur.
**
FABRİKA ZİYARETLERİNİN SONUCUNDA 'ÖZEL' İSTİHDAM
Ahmet Ataç'ın fabrika ziyaretlerinin öneminin yanı sıra dün çok daha değerli ve yukarıdaki düşüncelerimizi doğrulayan bir haber gündemimize düştü. Haberle beraber, 'Tepebaşı Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi bünyesinde eğitim alan 5 zihinsel yetersizliği bulunan bireyin OSB'de faaliyet gösteren Baycan Elektrik A.Ş. fabrikasında istihdam edildiği' kamuoyuna duyuruldu.
Ancak haberin bir detayı vardı. Başkan Ataç'ın ziyaretleri esnasında bu özel 5 kardeşimizin fabrikada istihdamı konuşulmuş ve hayata geçirildiği ortaya çıktı.
Başkan Ataç 'Fabrika sahibi Hakan Kılıç ile bir görüşmemizde, kendisine Organize Sanayi Bölgesi'nden gelen parçaların montajlandığı bir atölyemiz olduğundan bahsetmiştim. Atölyemizde 45'e yakın özel çocuğumuz çalışıyor. Amacımız eğer başarabilirsek, diğer çocuklarımızı da Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalara yerleştirebilmek. Çünkü çocuklarımız çalıştığı sürece aileleri mutlu oluyor, kendi işlerine bakabiliyor. Çocuklarımız ise hem emeklerinin karşılığında para kazanıyor hem de başarılı olmanın mutluluğunu yaşıyor.'
İşte basit ve değersiz gibi görülen, hayata geçirilmeyen ziyaretlerin karşılığı budur.
Hem insana dokunuyorsun, hem üretime katkı sunuyorsun, hem istihdam sağlıyorsun ama hepsinden de önemlisi değer yaratıyorsun…
Şimdi neden CHP fabrikalarda, tarlalarda, işyerlerinde, okullarda, sokaklarda, mahallerde olsun diyoruz, anladınız mı, CHP'li yöneticiler?
Alın size örnek bir çalışma işte…