Mahalli seçimlere hazırlanan her partinin, her adayın mutlaka kente ve kentliye dair vaatleri olur.

Hatta herkesin yaşadığı kente dair hayalleri vardır.

Bunlar her zaman olur, olmalıdırlar da!

Ancak!

Bu vaatleri daha farklı kılan, diğerlerinden ayıran tek unsur vardır.

Vizyon!

Eğer vaatlerinizi bir vizyona göre sıralarsanız, işte o zaman değer kazanır, bir anlam içerir…

+++

Bakın, Yılmaz Büyükerşen yaptıkları, yapmadıkları veyahut yapamadıkları ile konuşulur, tartışılır ama bunca seçimdir kazanmasının bir sebebi vardır.

O da şehir adına ortaya koyduğu vizyoner bakış açısıdır.

Büyükerşen, göreve geldiğinde ve görev süresi boyunca şehre “Huzurlu ve modern bir kent” vaat etmiştir.

Ve tüm projelerini bunun üzerine inşa etmiştir.

Şehre kazandırdıkları ile de bu vizyonun altını doldurmuş, şehrin çok uzun yıllar sonrasının hesapları içinde adımlarını atmıştır.

Bugün ortaya Hoca’nın ortaya koyduğu vizyonun eseri olarak hem ülkenin en huzurlu kenti oluşmuştur hem de milyondan fazla insanın gezip görmek için geldiği bir şehir ortaya çıkmıştır.

+++

Sayın Av. Ayşe Ünlüce’nin proje lansman toplantısını bu gözle takip ettim.

“Acaba 20 tane kavşak, 10 tane üst geçit, 50 tane batçık ve yahut bol betonlu bir kent mi vaat edecek?” sorusuyla girdim salona...

Ancak toplantı başladığından itibaren yaptığı konuşmalara ve şehre sunduğu vaatlerine baktığımda ortaya “bir vizyon konulduğunu” hemen fark ettim.

Evet, Sayın Ünlüce, şehre ve şehirliye üç-beş pansuman modelli bir kent değil, geleceğin Eskişehir’inin nasıl olacağını anlatıyordu.

Bu noktada söylediklerine daha çok dikkat kesildim.

“Dengeli bir büyüme” cümlesi zaten işin en başında vizyoner bir zihniyetin var olduğunu ortaya koyuyor, şehrin geleceğe dengeli bir büyümeyle gideceğinin altını çiziyordu.

Hormonlu bir büyüme yerine, ayağı yere sağlam basan, yapılabilir, uygulanabilir ve uygulandığında da kentlinin hayatını kolaylaştıracak projelerle karşılaştım.

Örneğin, var olan şehir turizminin kırsala da yayılarak konaklamalı turizmin kente kazandırılması için yapılacak çalışmaları çok beğendim.

Şehrin kâbusu haline gelen çevreyolu konusunda kuşak yolların hemen yapılmaya başlanacağını bir müjde olarak algıladım.

Raylı sistemin kenar semtlere ulaşacak olması sanıyorum ki, Şirintepe, Esentepe, Yeşiltepe ve Gündoğdu halkını da epeyce heyecanlandırmıştır.

OSB’de çalışan işçiler başta olmak üzere 75. Yıl Mahallesine 1500 konut için çalışılacağını, dar gelirli ve hiç evi olmayanlar için Gündoğdu’da yine 1500 konutluk bir proje geliştirilecek olmasına ayrıca sevindim.

Şehrin mezbaha ile birlikte hayvancılıkta üreten bir kent olması fikrini çok beğendim.

Tarımda pek çok yeni tesis ile üreticinin işlerinin kolaylaştırılacak olmasını iyi düşünülmüş bir iş olarak gördüm.

Mevcut büyük parklara tematik yeni parkların katılacağını öğrendim.

Kültür ve sanat faaliyetlerinin aksamadan ve geliştirilerek devam edeceğini gördüm.

Özellikle gençler, çocuklar, engelliler ve deneyimli vatandaşların fırsat eşitliği içinde pek çok imkâna kolayca erişebileceklerini izledim…

+++

Elbette daha çok proje ve yapılması için hazırlanılmış işler var.

Tamamı bir kentin düzenli ve dengeli büyümesi için üzerinde uzunca çalışılmış fikirler içeriyor.

Hepsinin buraya tek tek yazamayız ama kısaca şunu söyleriz;

“Sayın Ünlüce’nin vaatleri bir vizyon içeriyor.”

Bu nedenle Ünlüce’nin vaatlerinin, yazımızın başında da söylediğimiz gibi diğerlerinden net biçimde ayrıştığını belirtmem hiçte mübalağa olmaz.

Kısacası;

Artık önümüzde bir “Ayşe Ünlüce Vizyonu” var.

En güzeli de nedir biliyor musunuz?

“5 yıl sonra bunlar olmazsa benden hesap sorun” diyen bir başkan adayının olması…