Seçim çalışmaları devam ediyor.

Herkes kendi ajandasındaki programa göre ziyaretler yapıyor, buluşmalar düzenliyor.

Seçimlere kısa süre kala bu tür çalışmalar hızlanacaktır.

Son düzlüğe kim nasıl girer, o süreçte hangi aday nasıl performans sergiler bilemeyiz.

Ancak o günlere az kala bugünlerde olan bitenler algının yönetimi anlamında çok etkili bir hale girecektir.

Ki o günlere girmiş bulunuyoruz!

Peki, şehirde seçime dair neler oluyor?

Gözlemlediklerimize bakalım.

Örneğin bir tarafta Kazım Kurt binlerce kadınla 3 gün süren ve gün boyunca süren etkinlik yapıyor.

Karşısındaki AK Parti, parti binasında toplantı üstüne toplantı yapmaya devam ediyor.

Ahmet Ataç, öyle bir seçim ofisi açılışı yapıyor ki,

Büyükerşen, gördüğü manzarayı, “Açılış diye çağırmışlar ama mitinge gelmişim” diye yorumluyor.

Aynı günlerde AK Parti kalesi denilen bir mahallede seçim ofisi açıyor ama mağaza açılışı görüntüsünden öte gitmiyor.

Ayşe Ünlüce, 24 saat oradan oraya koştururken, ardında Yılmaz Hoca eksik olmuyor ama AK Parti’nin vekilleri bir kaç açılış haricinde ortada görünmüyor.

Onca gerilime rağmen bir kez olsun bile birbirinden ayrılmayan CHP varken, AK Parti’de seçim koordinasyonu onca kafadan çıkan seslerle yapılmaya çalışılıyor.

Daha bir ay öncesine kadar birbirleri ile konuşmayan CHP’li adaylar bugün el ele tutuşup şehrin her yerine girerken, AK Parti günlerini birbirlerine ziyaret yapmakla geçiriyor.

CHP’de il örgütü, varsa kırılan dökülen onları toparlayarak giderken AK Parti il yönetimi daha yeni birbirini tanımaya çalışıyor.

CHP cenahı topyekun şehre tam saha pres uygularken, AK Parti’de Hatipoğlu’nun çalışmalarını çıkardığınızda geriye bir şey kalmıyor.

CHP tarafı, hiç yoksa ‘bugüne kadar yaptıklarımızı koruyacağız’ diyerek ortaya samimi bir söylem koyarken, AK Parti tarafı verdiği vaatleri bir türlü temellendiremeyerek tartışılan vaatlere devam ediyor.

CHP taraftarları sosyal medyada şehrin gelişen yüzüne atıfta bulunup, yerel siyasete odaklanırken, AK Parti tarafı geçmiş seçimlerden ders almamışçasına CHP adayları hakkında atıp tutmaya, yaptıkları hizmetleri karalamaya devam ediyor.

Kısacası CHP topuyla tüfeğiyle ordusuyla tam seçime odaklanmışken AK Parti tarafı daha ne yapacağını bilemeyen dağınık bir görüntü veriyor.

Amacımız bir tarafa güzelleme yapıp, bir tarafı eleştirmek asla değil!

Aslında şu günlerde herkesin gördüğünü, fark ettiğini yazıya dökmek istedik sadece…

Hatta AK Parti için seçimlere kısa süre kala bir öz eleştiri yapma fırsatını bile verebilmenin kapısını araladık...

Anlayacağınız tüm bu yazdıklarımız şu an da sahada yaşanan gerçeklerden başka bir şey değildir.

Yani sözünü ettiğimiz o son düzlüğe sanki CHP bir kaç adım önde gidiyor.

Bakalım o son dönemeçte neler olacak?

Daha da gaza basan bir CHP ile birlikte derlenmiş toparlanmış bir AK Parti de görecek miyiz?

Merakla bekliyoruz...

****

AK PARTİ VARSA TOPLU KONUT VAR!

6 Şubat tarihi geride kaldı.

Büyük depremin birinci yılında yine pek çok uyarı dinledik.

Şehre gelen yer bilimcileri Eskişehir’in depremselliğini anlattı mesela...

Konuyla ilgili meslek odalarının uyarıları ise biraz korkutan türden oldu.

Şehirde dönüşüm çalışmalarının artması gerektiğini söylediler sürekli.

Biliyorsunuz toplu konut ve dönüşümler bütçe meselesi.

Bu nedenle belediyelerin plan yapmak dışında ellerinden bir şey gelmiyor.

Bu konuda hem gerekli bütçeye hem arsaya hem gerekli yasaya hem de gerekli güce sahip bir kurum var.

O da Toplu Konut İdaresi, yani TOKİ.

Erdoğan hükumeti ile gerçek işine döndü TOKİ...

Ülkenin her kentinde binlerce sosyal konut üretti.

Zaman zaman zarar etti ama o zararı da lüks konut yapıp satarak kapattı.

Eskişehir de TOKİ’nin projelerinden nasibi aldı.

Eskişehir, TOKİ sayesinde 4 yeni mahalleye kavuştu.

Odunpazarı’nda Ihlamurkent ve Vadişehir;

Tepebaşı’nda ise Sıraevler ve yine yüzlerce konutun inşa edildiği Söğütönü bölgesi var.

Halen on binlerce kişi bu konutlarda güvenle ve huzur içinde yaşıyor.

Bu nedenle iktidara teşekkür etmek gerek.

Lakin!

Söylemeden geçemeyeceğimiz bir detay var.

Bu mahalleler yapılırken hem Odunpazarı’nı hem de Tepebaşı’nı AK Partili belediyeler yönetiyordu.

Gelin görün ki ne zaman belediyeler CHP’ye geçti toplu konut yapımları bıçak gibi kesildi.

Ufak tefek yapılanlar ise vatandaşı isyan noktasına getirdi.

Hem artan taksitler hem Eskişehir'e özgü yüksek KDV oranları yüzünden Eskişehirliye çile çektirilir oldu.

Sırf bu yüzden “TOKİ Mağdurları Derneği” bile kuruldu.

Kısacası;

Depreme karşı dönüşüm, sosyal ve güvenli konut için AK Partili belediyelerin görevde olması gerekiyor.

AK Partili olmayan yerler Sayın Erdoğan’ın da işaret ettiği Hatay örneğindeki gibi hizmetsiz kalıyor...