Yılmaz Büyükerşen’in adaylığı açıklaması ile beraber, CHP 'de ile öteden beri gerilim içerisinde bulunan bazı CHP’lileri de sevindirmiş görünüyor.

Çünkü onlar da en azından Büyükerşen’den kurtulma yolu olarak görüyorlar.

İYİ parti milletvekili olan Nebi Hatipoğlu ilk işaret fişeğini yakmıştı.

Sonra ekranlarda yansıyan polemikleri izlediniz.

Konumları itibarıyla Eskişehir yeniden biçimlendirilecek..

Durumdan vazife çıkartan “grift salvolar” yapıp rol kapmak isteyenlerin sosyal medyada görünür olabilmek için pozometrik pozlarda veriyorlar..

*****

Anahtar parti “İYİ” PARTİ…

Yani benim düşüncem şu. Büyükerşen aday olduğunda bakalım o dönem iş başında olacak il yönetimi, CHP' deki bazı belediye başkanları ona destek verecekler mi?

Veya daha önce kayıtsız şartsız Büyükerşen’e oy veren seçmen bu kez de oy vermeyi düşünüyor mu?

Çünkü Eskişehir’i belli ittifaklar sayesinde kazanmışlardı.

Ama her şeyden önce, CHP'lilerin bir birliktelik ruhu ve inanç kazanmıştı.

Her şeyden önce Büyükerşen, kazandığı gün Kazım KURT, Ahmet Ataç’ın ortaya koyduğu, dayanışma birliktelik bu gün var olduğu söylenebilir mi? 

Ben O haklı bu haklı demiyorum bugün var mı?

Belediye başkanları yoksa,  sadece kendi yakın çevresindekilerle bu mücadeleyi yürütemez ki şimdi durum bu.

Şimdi dönüp baktığımızda bugün itibarıyla il örgütü ve diğer ilçe başkanıyla gerilim içerisinde bir yönetimler var.

Beraber çalışamıyorlar.

Gerçi delege seçimleri ve sırasıyla yapılacak ilçe başkanları ve yönetimler ile ne kadar uyumlu bir performans sergileyecekler.

Öngöremiyorum. 

Kronik hale getirilmiş olan sürekli en azından örgütler ve belediye eksenin de bir hâkimiyet kavgası var ve uzlaşmaları mümkün görünmüyor.

Bu bilinen gerçekler. Birde gölgede kalanların yaptıkları var..

Belediye seçimlerini beraber organizeli bir biçimde yürütmeleri olanaklı değil..

Diğer taraftan bazı ilçe başkan belediye başkanları var kamuoyunun önünde Büyükerşen ile gerilim yaşadıklarını da saklamıyorlar.

2019 seçimlerinden önce Ahmet ATAÇ Büyükerşen çekişmeleri basına yansımıştı.

Onların başında ise Yeşiltepe kentsel dönüşüm projesi geliyordu..

Ataç’ın otobüslerle Ankara genel merkeze insanları taşıma nedeni ise PİAR’ını arttırmaktı..

Ataç’ın büyükşehir belediye başkanlığını istediği bilinmeyen bir şey değildi..

Sonrası 2019 belediye başkanlığı..

*****

CHP kamuoyunda en çok tartışılan parti olması, değişim taleplerini seslendirenlerin çoğunluğa ulaşmasının temel nedenlerinden biri de genel merkezin tutarsız, ilkesiz davranışları olmuştu.. 

Herkes şimdi birbirlerini suçluyor..

Eskişehir’deki milletvekili adaylarını CHP’ nin tabanı içine sindirebilmiş değil..

Yıllarca partiye emek veren il ve ilçe başkanlarının milletvekili adayı olma hayalleri suya düşmüştü..

Gerçi CHP hiçbir zaman çalışanı görmedi. Parti içinde hukuk çiğnendi..

Yıllarca çalış çaba göster zamanını ve paranı harca sonuç?

Bunu CHP’ nin seçmen tabanı görüyor, biliyor..

Gelinen noktada CHP’ liler partinin anti demokratik bir parti olduğunu yaşayarak gördü..

Tepkilerin altında yatan nedenleri şimdi Karayalçın üst perdeden seslendiriyor..

Fakat atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti. 

*****

Şimdi çözüm olarak tüzük değişiklerini gündeme getiriyorlar..

İşte belediye başkanları dahil görevlere getirileceklerin üyelerin katılımıyla yapılacak bir ön seçim..

Belediye başkanlarının 3 dönem sınırlamasının getirilmesi..

Böyle bir tüzük değişikliklerinin 31 martta yapılacak belediye başkanlıkları ve meclis üyelikleri seçimlerinde uygulanma olasılığı yüksek..

Çünkü Kılıçdaroğlunun tabanda oluşan bu muhalefet enerjisinin boşalması lazım.

Parti içinde çok ciddi bir faylanma var. Kırılmaların büyük olması halinde CHP bu enkazın altında kalkamaz..

Eskişehir’de kim kimle beraber belli değil. Şimdi kuytu köşelerde dedikodu yapmanın zamanı değil.. 

Kendi ilçe belediye başkanının kamuoyunda açıkça eleştirdiği, il başkanının uyumlu çalışamadığı bir büyükşehir belediye başkanı seçimi rahatlıkla görüşebilir mi?

CHP'de maalesef bunu görmek mümkün. Dolayısıyla bir de bütün bu dengeleri yeniden kurmak lazım.. Yeni bir durumda, aday olan belediye Başkanların kampanya sürecini de etkileyecektir. 

O nedenle karşı tarafın oluşturacağı bir blok CHP adayları açısından büyük bir risk taşır. Bunu 2019 Odunpazarı seçimlerinde görmedik mi? 

Hani bu tercihin bir zorunlu gerekçeleri var ama bu tercihin bir riski de var. Yani kim belediye başkan olduğunda, CHP'de il örgütüyle uyumlu çalışmalı, o aday olduğunda belediye başkanları ile böyle bir gerilim olmamalı. Çünkü hemen sahaya yansıyacaktır bu ve kampanyanın kendisi etkileyecektir. Peki bütün bunlara rağmen akılcı bir stratejiler ile, CHP adayları kazanabilir mi?

Kazanabilir.

Çünkü AK Parti, Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç çapında adayı bulamıyor veya adayı bulmakta zorlanıyor. 

AK parti açısından ayaklarına gelen son fırsat..

AKP şimdiye kadar en güçlü olduğu dönemlerde kazanamayacak isimleri aday gösterdiler..

Yılmaz Büyükerşen şanslıydı..

Şimdi AKP yeni bir stratejiyi sessizce yürütüyor. Arada bir dublörleri ses veriyor. Biraz durum farklı.

AKP de geleneksel olan kaybetme anlayış sürdürülemez. Fakat bu anlayışın temsilcileri de yönetimlerde ..

Denenleri tekrar denemek akılcı bir yaklaşım değil..

Denenenleri bir daha denemek?

Sizce doğru bir yaklaşım olabilir mi?

AK Parti'ye bile tekrar il başkanı olduktan sonra nasıl bir sonuç bekleyeceksiniz ki?

Süleyman Reyhan  AK Parti’nin hangi  başarısından söz edecek..

Bahsedecek? Şimdi ne anlatacak bizlere?..

Veya ESKİŞEHİR’ i bildiklerini zanneden, fakat gerçekte hiçbir şey bilmeden, hiçbir analizi yapamayan milletvekilleri sorunlara o kadar çok yabancılar ki?

Verdikleri demeçlerden anlaşılıyor..

Onlara sorarsanız her şeyi biliyorlar zannederler. Eğer 25-30 yılın sosyolojik değişkenliklerini bilmiyorsanız? Nasıl kazanacaksınız?

O nedenle Süleyman Reyhanın kendisini bile idare edebileceğini zannetmiyorum..

Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Kazım Kurt bu üç Belediye Başkanı CHP için olmazsa olmazdır. 

Akıl var mantık var.

CHP kazanmış aday varken, bunu bırakıp başka bir adayımı göstereceksiniz? 

CHP genel genel merkezindekiler gerçekten sağlıklı düşünme becerilerini mi kaybettiler anlayamadım.

Genel seçim sonuçlardan alınması gereken mesajı anlayamamışlar.

AK partide ise Belediye Başkanlığı görevinde iken büyükşehir belediye başkanlığını kaybetmiş belediye başkanına sahneye çıkmak nasıl bir siyasi deha olabilir ki?

 Dolayısıyla AKP genel merkezinde bu yaklaşım da bugüne kadar bir sonuç getirmedi..

AK Partinin kazanması mümkün değil o ve şunu da söyleyeyim yani ellerinde daha güçlü bir silah yok.

Şu an dağınık vaziyette ki moral bakımından çökmüş halindeki muhalefetin, CHP’ ye oy veren seçmeni etkileyebileceği bir seçilebilecek aday olursa AKP için ümit var demektir.

AK Parti sosyal liberal –demokrat yeni yüzlerle Eskişehir’in sosyolojisine ve kazanabilecek potansiyeli olabilecek nitelikte bir adayların kazanma olasılığını artırır.

Anladığım kadarı ile son zamanlarda köşe kadıları çalı dibi dövüyorlar.

Mantar tabancaları ile keklik avına çıkmaya çalışan, kılavuz karga olanların halkla ilişkileri şimdilik PİAR çalışmaları yapsalar bile, iyi bir stratejik kurmay ekibiniz yoksa bülbül gibi şakısanız da sesinizi karga yaparlar.

 

*****

İstanbul’ da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen dışında kazanacak adaylar yok.

AK Partinin de onların karşısında bir rakibi yok..

 İmamoğlu'nda, Mansur yavaşında, Büyükerşen’inde karizması tek başına İstanbul'u, Ankara'yı Eskişehir’i  kazanmaya da yetmeyebilir.

 

Bunun için de gerekli ve yeterli şartları sağlamanız gerekir.  Onlardan biri ittifaklar onlardan bir diğeri muhaliflerin üzerindeki ölü toprağının kaldırılmış olması ve en önemlisi bir heyecanı yaratılmış olması lazım.. CHP Genel Merkezi bu haldeyken hiç kimseye heyecan vermez.

Ancak, varlığı kariyeri ve bekası Kılıçdaroğlunun genel başkanlığında olan kimi milletvekilleri, kimi belediye başkanları kimi belediye başkanları için beklentileri karşılık bulamayabilir.

Unutmayın. Oyuna girmeden kaybedilmiş sayılmaz. Hiç bir oyun da kaybedilmek için oynanmaz..

Kazanmak akıl işidir.