İki aday vardı..
Nadir küpeli ve Celalettin Kesikbaş..
Broşürlerini hazırladılar. Projelerini ortaya koydular. TV ekranlarında projelerini anlattılar.
Eskişehir sevdalısı olan adaylar Eskişehir'in geleceğini düşlediler.
Hayalleri vardı.
Çok daha güçlü bir Eskişehir sanayisi.
Çok daha fazla istihdam
Rekabet.
Kaynakların etki kullanımı ve organize olmuş bir hizmet örgütü.
Celalettin Kesikbaş 4.0' ı gündeme getirdi.
Geleceğin sanayisini düşlüyordu.
Nadir Küpeli de Fütüristleri getirerek, hayallerini sunuyordu.
Her şey dijital olacak. Başka türlü çağı yakalayamazsınız.
Sanayii 2.0 la gelişemezsiniz.
Kısacası, görüşlerini açıkladılar.
Nadir Küpeli Es gurubu ziyaretinde sorular sorduk, düşüncelerini öğrenme fırsatını bulduk.
Yazdık...
Geleceğin parlak bir Eskişehir'ine özlem duyuyorlardı.
Artık Eskişehir, akılcı bir yönetimle yönetilmek zorunda.
Bu fitili ateşleyen ve Vizyonunu ortaya koyan isim ise hiç şüphesiz, Celalettin Kesikbaş.
Aday oldular ve sandığa gittiler.
Sonuç
Burun farkıyla Nadir Küpeli EOSB başkanı oldu.
5 oy farkıyla.
Kazanan hiç şüphesiz Eskişehir olacak!
Hayallerimiz gerçeğe dönüşecek.
Sanayicilere saygılar...
Ülkenin büyümesi sanayii ile olur. Sanayicilerin çok önemli problemleri var.
Ekonomide gündem hızla değişiyor.
Bundan sonra sanayii üretimi çok daha ön plana çıkacak.
Şimdi işbirliği zamanı...
Birbirimizi dinlemek zorundayız.
Fikir çok önemli. Koordinasyon ondan daha önemli.
Eskişehir'in potansiyelini harekete geçiren isim hiç şüphesiz Celalettin Kesikbaş.
Seçimlere prestij kazandırdı.
Farkındalığıyla...
Şimdi sırada OSB seçimleri var… Bakalım ne olacak?
*****
Ekonomide son tablo çok iç açıcı değil.
Merkez bankası ekonomide görünüm, enflasyon raporunu açıkladı. TUİK' de bütün verileri açıkladı.
Birkaç kez raporları okudum.
Endeksleri inceledim.
Performansını inceledim.
Dış dünyadan etkilenen ve diğer taraftan iç piyasalardan etkilenen öngörülemeyen beklentiler, yarı mamul ve ara malların kurlardaki değişimler nedeniyle, piyasalara fiyat artışları olarak yansıyor.
Kısacası Merkez bankası başarısız. Bugüne kadar hiç bir hedefi tutturamamış. Merkez bankasını suçlamak haksızlık olur. Hükümetin enflasyonla mücadelesinde, yapması gerekenlerin yapılmadığını görüyoruz.
Büyüme rakamlarından daha ziyade ben, imalat sektörüne bakarım.
İthalat rakamlarına bakarım.
İmalat sanayisi rakamlarına bakarım.
Üretim maliyetleri rakamlarına bakarım.
Fiyatlama rakamlarına bakarım.
Dış ticaret rakamlarına bakarım.
Dış ticaret rakamlarına bakarım.
Bütçe açıklarına bakarım.
Bu noktada başarısız.
Enflasyonda başarısız.
Neden?
Çünkü enflasyon kronik hale geldi. Daha güçlü bir ekonomi ancak tek elden yönetilirse olur. Kur hareketlerinin oynaklığı ve faizlerin yüksekliği, sanayiciyi oldukça zorluyor.
Döviz kuru ve petrol fiyatları, günlük yaşamın her anında kendini hissettiren ve en büyük girdi maliyetlerinden biri olan enerji enflasyonunu olumsuz etkiliyor.Kur ile enflasyon arasında belirgin bir geçişkenlik var.
Kurun yükselişinin ardından çeşitli nedenler var. Bunların başında elbette siyasi etkiler ve ülke dışındaki siyasi ve ekonomik gelişmeler geliyor. Bunların yanında diğer önemli bir unsur da enflasyondaki yükseliş. Enflasyon ve kur birbirini besleyerek yükseliyor. İşte kısır döngü sorusu burada akla geliyor.
Politika yapıcılar, siyaset alanında ve ülke dışındaki gelişmeleri doğrudan etkileyemez, ancak bazı tedbirlerle kurdaki yükselişi durdurabilir. Merkez Bankası daha önce bu yönde adımlar attı, ancak piyasadaki beklentilerin zaten şekillenmiş olması ve olumsuzlukların satın alınmasındaki güçlü etkiyi kıramadı.
Tedavisi çok kolay değil.
Enflasyon, 'Direnç' gösteriyor.
Enflasyonun düşmesinin püf noktası kamu harcamalarının denetlenmesi..
Kamu yönetim reformunun yapılması..
Bu güne kadar yapılamadı.
Şeffaflık yok...
Sonuç, ekonomiye olumsuz yansıyor.
Kaynak maliyetleri yükseliyor.
Sanayi üretim çarkları zor da olsa dönüyor, şimdilik beklentiler normal gözükse bile, öncü göstergeler riskini var olduğuna işaret ediyor.
Türkiye'nin izleyeceği yol haritası aslında belli. Büyüme ve enflasyon arasında değiş tokuş yapılmaz.
Fiyat istikrarı ve enflasyonun düşmesi elbette çok önemli. Sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma çok önemli. Ben Türkiye'nin uzun vadede enflasyonda bir düşüş olabileceğini zannetmiyorum..
Üretim ekonomisine geçilmediği sürece, imalat sanayisi doğru teşvikler yapılmaz ise, kayıt dışı ekonomi böyle seyrettiği müddetçe enflasyon hiç düşmez.
Boşuna Hayal kurmayın.