Seçimler artık geldi.

Bu hafta sonu sandık başına gidip önümüzdeki dönemde kentimizi yönetecek isimleri seçeceğiz.

Gazetecilik mesleğine başladık başlayalı kaçıncı seçimi geçiriyoruz bilmiyoruz.

Geride kalan bunca seçimde yaşadıklarımızdan, gördüklerimizden çıkardığımız tecrübeler olduğunu söylemeden geçmeyelim.

O yüzden Pazar Günü yapılacak olan seçimden nasıl bir sonuç çıkacağını az çok tahmin ediyoruz.

Zira bunca yıldır Eskişehirli seçmenin mahalli seçimlerde nasıl refleksler gösterdiğini, nasıl davranış sergilediğini çok yakinen gözlemledik!

O zaman şöyle sorabilirsiniz?

“31 Mart’ta Eskişehirli kime oy verecek?”

Hemen cevaplayalım…

En başta söyleyelim ki;

“Eskişehirli içinde yaşadığı kentiyle gurur duyar, bunu her yerde anlatır.

Eskişehir kelimesinin geçtiği her sohbete girer ve kentini her zaman över.

İşte bu gururu devam ettirecek isme oy verir.”

Eskişehirlinin terazisi her zaman doğru tartar!

Tartıya kazanmaya yakın iki ismi koyar, hangisi nitelik, birikim, donanım, kariyer olarak, temsiliyet olarak özgün ağırlık içeriyorsa tercihini ondan yana yapar.

En önemlisi de;

“Eskişehirliler hoşgörülü insanlardır. Kendilerine samimi gelmeyen kişilere asla oy vermez.”

Eskişehirliler, olacak vaatle olmayacak vaadi iyi ayırt ettiği için doğru söyleyene oyunu verir.

Eskişehirli her zaman güvenli limanı sever.

Şehri koruyacak, kollayacak, ona sahip çıkacak, dışarıdan gelecek her türlü tehlikeye karşı kenti savunacak isim ve isimleri seçer.

Eskişehirliler, şehri yönetmek isteyenlerin referanslarına da mutlaka göz atar.

Kim şehre geçmişte ne yapmış, kim gelecekte ne yapabilir, bunun muhasebesini çok iyi yaparak oyunu atar.

Eskişehir romantik bir şehirdir.

Ülkede ve ülke dışında onur yaratacak eserlere, etkinliklere imza atacaklar için oyunu kullanır.

Ve en önemlisi;

Eskişehirliler belediyeciliğin ne olduğunu çok iyi bilir!

Bunu son 25 yıl da çok iyi deneyimleyen Eskişehirliler, iyi belediyeciliği takdir etmesini her zaman çok iyi bilir…

Sanırım merak ettiğiniz soruya “açıkça” bir yanıt verebildim.

*********

ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLEYEN SİYASETİNİZ BATSIN!

Yıllar öncesindeki okul yıllarını hatırlıyoruz.

Disipline edilmiş bir eğitim süreci vardı.

Öğrenciler hem akademik hem ruhsal hem de bedenen yetiştirilirdi.

Zira bilimsel, eşit ve insanı önceleyen bir sistem vardı.

Öğleci ve sabahçılar olurdu, şimdiki gibi okulların büyük çoğunluğu tam gün eğitim vermezdi.

Buna rağmen devlet çocukların gereksinimlerini hiç eksik etmezdi.

Günün üçüncü teneffüsü genelde beslenme teneffüsü olurdu ki, hemen devletin okullara gönderdiği süt, kuru üzüm ve fındık gibi besinler bir bir öğrencilere dağıtılırdı.

Bugün durumlar farklı!

Her tarafı bozulan eğitim sistemini zaten söylemeye gerek yok ama işin bir de beslenme tarafı var.

CHP’nin Büyükşehir Adayı Av. Ayşe Ünlüce maalesef ki Esentepe’de iç acıtan bir manzara ile karşılaşıyor.

Anne ve babaları çalışmak zorunda olan çocuklar gün boyu kaldıkları okulda ancak hazır gıdalar ile beslenmeye çalışıyor.

Aldıkları besin kendi bünyeleri için bırak fayda vermeyi aksine vücudun işleyişini bozan ağır ürünler.

Özellikle çocukların asla yememeleri gerekiyor.

Ancak buna mecburlar ve günü o zehir saçan besinle geçirmek zorundalar!

Eskişehir’deki belediyeler öğrencilerin beslenmesi konusunda son derece hassas.

Üniversite öğrencileri için her gün sıcak yemek çıkarılıyor.

İlk ve orta öğrenimdekiler için de sağlıklı gıda takviyesi yapmak istiyorlar.

Ama “CHP’li oldukları” için okullara sokulmuyorlar!

CHP’li belediyeler çocuklara gıda desteği verirse, CHP’nin siyaseten bundan nemalanacağını düşünüyorlar.

Bunu yüreğimiz elvermeden, canımız acıyarak yazmak zorundayız ki;

“Sırf bu yüzden Tepebaşı Belediyesi ilkokulların ancak önünde ya da uzağında okula gelen çocuklara günlük gıda desteği vererek işi çözmeye çalışıyor”

Ayşe Ünlüce, gördüğü manzara karşısında çok etkileniyor.

Sonuçta O bir anne ve o çocukların doğru beslenemediğine tanklık ettiği için içi acıyor.

Nasıl açamasın ki?

Siyaset çocuklardan bile daha kıymetli hale gelmiş, getirilmiş çünkü…

Koltuk, makam, mevki çocukların sağlığından da geleceğinden önemli görülüyor artık…

Acı ama Eskişehir’deki gerçek bu!

**************