Kaldı birkaç gün…

Sonuç ne olur bilemiyoruz ama az çok bir tahminimiz var.

Bu tahmini, sadece bugünkü koşullara, partilerin durumlarına, çıkardıkları adaylara, söylemlerine, vaatlerine ve sahadaki durumlarına bakarak yapmıyoruz.

Tahminimizi yaparken en büyük referanslardan birisi de geçmiş seçim sonuçları oluyor… 

2002’de tek başına iktidara gelen, tek başına iktidarını Cumhurbaşkanlığı Sistemine çevirerek aynı tek başlılığı güçlendirerek devam ettiren bir AK Parti var.

Daha doğrusu bugüne kadar hep öyle oldu.

Dahası;

AK Parti, özellikle 2004 yerel seçimleri ve sonraki dönemlerde girdiği her seçimden daha da güçlenerek çıktı.

Sadece iktidarı değil, ülkenin en büyük kentlerini yönetmek için de halktan büyük teveccühler gördü.

Eskişehir’de ise durum biraz farklı ilerledi…

Kurulduğundan bu güne kadar genel seçimlerin galibi olan AK Parti, geçtiğimiz Mayıs ayında CHP’ye yenildi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise yine CHP’den 10 puan fark yedi!

Anlayacağınız 2023 yılına kadar genel seçimlerin kazananı hep AK Parti olmasına rağmen, Eskişehirli yerel seçimlerde şehri AK Parti’nin yönetmesini istemedi!

İşte bu istatistiki verinin bize söylediği bir şey var;

O da şu;

“AK Parti, Eskişehir’de en güçlü durumdayken bile Eskişehir’i kazanamadı…

CHP’nin AK Parti’ye 10 puan fark attığı bir son seçim sonrası kazanması da pek mümkün görünmüyor”

Kısacası;

Eskişehirli, şehrini yönetmesi için AK Parti’ye bir yetki vermedi, bundan sonra da o yetkiyi verecek gibi durmuyor…

************

ŞEHİR TALAN EDİLİRKEN BU SORULAR KARŞISINDA SUSACAKLAR MI?

Mihalgazi bölgesi Eskişehir için tam bir oksijen deposu.

İklimiyle, ormanlık alanıyla, temiz doğası ve tabiatıyla adeta cennetten bir köşe…

Şehir merkezinin hemen yakınında böylesi bir kıymete sahip olduğumuz için çok şanslıyız.

Lakin!

Şehrin gözbebeğine göz dikenler var!

O canım bölge mahvedilerek altın araması yapılacak.

Geçtiğimiz aylarda haber duyulur duyulmaz Eskişehirli ayağa kalktı.

Şehrine sahip çıkmak için gereken adımları attı, tepkisini gösterdi.

Tepkiler sonuç verdi ve maden için gerekli ÇED süreci iptal edildi.

O günlerde yaşanan bu gelişmeye sevinmiş ama yine de itidalli olunması gerektiğini söylemiştik…

Zira yaklaşan yerel seçimler öncesi alınmış bir karar olabileceği, şehrin doğasının katlinin seçim sonrasına bırakılabileceği de pek çok kesimce dillendirilmişti.

Fakat!

Gelin görün ki, bölgenin talan edilmesi işi seçim sonrasına bile kalmamış!

Bölgeyi gezenler aynı şeyi söylüyor;

“5 yıl önce alınan ruhsata sığınılarak Mihalgazi’nin o güzelim ormanları içinde delik deşik edilmeyen tek yer kalmamış!”

CHP Milletvekili Jale Nur Süllü de bölgeyi gezip, talanı görenler arasında…

Şunu söylüyor Süllü;

“Tüm ormanın levhalandırıldığını gördük. Maden şirketleri burada cirit atıyor. Biz seçim sonrasına kalır diye düşündük ama 5 yıldır burası talan ediliyormuş” diyor.

Sonrasında ise yaşanan feci görüntüler için 3 isme sorular yöneltiyor.

Sorulardan birisi Mihalgazi Belediye Başkanı’na…

Soru şu;

“İlçenizin ormanları talan edilirken ruhunuz bile duymadı mı?”

Diğer soru maden ruhsatı veren o günkü Enerji Bakanı, bugünkü Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’e…

Sual şöyle;

“Kendisinin verdiği ve bölgenin talanına neden olan ruhsatlarla ilgili söyleyeceği bir söz var mı?”

Son soru da AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’na…

Şunu soruyor CHP’li Süllü;

“Eskişehir’i kötülemeyi bırakıp, şehrin ormanlarının talan edilmesine karşı ne bir şey diyecek mi?”

Sorular açık, net ve anlaşılır türden.

Evet, soruların muhatapları söz sizde, kamuoyu olarak yanıt bekliyoruz…

************

KAMU KURUMLARINI PARTİ BİNASINA ÇEVİRDİLER!

Devlet, kurduğu kurumlar ile vatandaşının yanında olur, işini kolaylaştırır, günlük yaşantısına destek olur…

Bu kurumları kimlerin yöneteceğine de hükümet karar verir…

İşte bu yüzden, her hükümet değişikliğinde bu kurumları yönetenler de bir bir değiştirilir…

Bu durum, kurumların hükümete ait olduğu anlamına gelmez, gelemez…

Zira devletin kurumları kalıcı, hükümetler ve yöneticiler gidicidir!

Gelin görün ki ortada bu gerçek olmasına karşın hükümet yanlısı parti ve partililer bu kurumları “Babalarının çiftliği” gibi görürler…

Tek bir yetkileri olmamasına rağmen, bu kurumları parti binasından yönetmeye başlarlar…

Hatta seçim dönemi gelip çattığında da yine bu kurumları partilerinin kurumuymuş gibi görürler…

“Çat kapı” giderek tüm yöneticileri, çalışanları ve diğer personeli karşılarına dizerler!

“Devletin kurumlarını göz göre göre siyasi parti binalarına çevirirler”

Ve yine maalesef ki bu yapmaktan zerre imtina etmezler aksine tüm kentin gözüne soka soka yaparlar…

Ve maalesef bu seçim döneminde de manzara değişmedi…

Bırakın hükümetin yönettiği kurumlara girmeyi, muhalefet partilerinin yönettiği resmi kurmalara bile çat kapı gitmekten zerre çekinmediler…

***************