İçimizdeki hiç
sönmeyen bir ateş gibi bizi her zaman yakar,yakar. Aslında spor yazarı değilim ama, işin politik-spor tarafı beni çok daha ilgilendirir.
Türkiye'nin spor politikasına baktığımızda, sonuçlar bizlere
ipuçları verir.
Fakat,
futbol bir
tribün gösteri sporudur.
İşin gerçeği '
şov' dur.
Kitleleri harekete geçirir.
Eskişehirspor Anadolu'nun
ihtilalci bir takımıdır.
O '
ruhu' Eskişehirli olmayan bilemez!.
Yönetimlerden kimler geldi kimler geçti?
Gelenlerin bir bölümü
bireysel çıkarlar için, yanlış
yöntemlerle kulübü profesyonel olmayan bir anlayışla yönettikleri için
batırdılar.
Benim en iyi bildiğim dönem ise, 1994-99 yılları arası. Belediye Başkanı
Aydın Arat dönemi.
Büyükşehir bütçe komisyon başkanlığı ve üyeliği yaptığımız, önemli katkılarımızın altında imzalarımızın olduğu dönemler. Hadi diyelim bilen bilsin. Noktayı koyalım!.
Tam anlamıyla Eskişehir spora kaynaklar yağdırıldı.
O attığı zaman mangalda kül bırakmayanlar var ya..
Geçin bunları. Birçoğu gerçekleri bildiklerini zannederler ama arka planda ne olduğunu asla bilemezler.
Çoğu tel maşa laflar..
Bir çoğu Eskişehir sporun kapısını bilmez iken, şimdi maşallah
hormonlu laflar ederek kafa karıştırıyorlar..
*****
Samimi Eskişehir sporlular
takım için neredeyse canlarını verecekler. Fakat onlarda şu gerçeğin en
yalın halini gördüler.
Bu
iş iyiye gitmiyor.
Mehmet Şimşek ve arkadaşları Ankara'da
çalmadık kapı bırakmadılar...
Yapabilecekleri,
maalesef çok sınırlı.
İşin
acı gerçeği şu.
Eskişehir spor üzerinden geçinenler vardı.
Bir de,
Eskişehir sporun
aşkı olanlar vardı.
Kimler geçindi? Sorusuna verilecek net yanıtlar, eskiler biliyor.
ESKİŞEHİR SPOR KİME ZIMMETLENMİŞ?
AK Parti İl başkanı Zihni Çalışkan'ın Eskişehir spor için Ankara koşturmacaları, maddi kaynak temin etmesi için çabaları vardı.
O çabaların için de,
Nabi AVCI ve
Burhan Sakallı'nın da katkıları var. En son, Burhan Sakallı'nın devreye girmesi ile birlikte,
Erkan Koca'nın Spor toto genel müdürlüğü ile görüşmeleri olumlu geçmişti.
Bazı kapıların açılmasını,
destekler verdiği biliniyor.
Yöneticiler, '
taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini' artık anlamışlardı.
Eskişehir sporun
sağlam ve
düzenli gelir getiren
kaynaklara ihtiyacı vardı. Fakat iyi niyetli girişimlere rağmen bu olmadı.
Harcamaların denetlendiği, gelir ve gider tabloların
şeffaf olduğu profesyonel yönetim anlayışına ihtiyacı vardı.
Hazırlanan raporlar vardı.
Ne yapılması gerektiği konusunda önermeler ve
stratejiler vardı.
Olmadı.
Neden olmadı? Sorusuna gerçekçi bir yanıt henüz verilebilinmiş değil.
Sadece görünmeyen bir el nasıl oluyorsa engelleyiveriyor.
Geçmiş yönetimler bunu başaramadılar, bütün
yükü hep gelenlerin sırtına yüklediler..
Eskişehir sporun yöneticilerine
ait güven endeksi aşağıya gidiyordu. Elbette bu son göreve gelen yönetimlerinin hiçbir
kusuru ve suçu yok..
Eskişehirli çok yorgun düştü.
Onlarda
yorgun düştü..
BASIN TOPLANTISI..
İl başkanı Zihni Çalışkan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenlemişti....Nabi Avcı, Emine Nur Günay da yanı başlarında..
Gündem de küme düşme hattında olan Eskişehir spor var... Durum malum. Dert
nakit para.. Çareler aranıyor. Kamuoyu, AK Parti nerede? Hani verdiğiniz sözler vardı. Milletvekillerimiz nerede? Neden?Eskişehir spora destek vermiyorlar diye sorular?yerel basında kamuoyunda ve sosyal medyada soruluyordu ya...
İşte, bu merakı da gidermek için geçmişin sayfaları yavaş yavaş aralanıyor...Bu sayfayı aralayan,bir
gerçekliğin aydınlanması için
feneri karanlığa çeviren bizlere
gerçeği gösteren Prof. Dr.
Nabi Avcı oluyor..
NABİ AVCI GERÇEKLERİ SÖYLÜYOR..
Kamuoyunun pek bilmediği, sınırlı sayıda ve
AKP'li üst yöneticilerin bilebildiği bir dönemin
perde arkasındaki gelişmelerin gerçekliğine
açıklık getiriyor.
Söze,ilk AKP' il başkanı Zihni Çalışkan başlıyor...
Özü şu. Spor Toto
6.8 milyon TL bir parayı Eskişehir spor için ayırmış.İşte bu konuşma arasında
Nabi Avcı, Zihni çalışkanın sözünün keserek konuşmaya başlıyor ve duruma
açıklık getiriyor.
İCRADA DOSYALAR VAR.
Eskişehir sporun
icrada dosyaları var.
Alacaklılar sırada. Kulübün Hesaplar
bloke edilmiş. Öncelikler sırasına göre, kulübe gelen her para
icra marifetleri ile sıradaki alacaklılara ödemeler yapılıyor. Dolayısıyla bu
para kulübe gelemiyor. Yani,
kulübün kasasına girmiyor. Spor toto
kulübe gönderse
giriş kayıtları olacağından,
otomatikman icra işlemi gerçekleşeceği için
kulübe hiç bir
faydası yok. Yani, o zamanlar o
para alınsaydı spor kasasına girmeden,
öncelikli alacaklılarına ödeme listesindeki kimler? varsa onlara yönlendirilecek diye
tedbir amacıyla Eskişehir sporun o zamanki yöneticileri aman demişler, bizim
paramız orada kalsın. Zaten,
kulübün kasasına girmiyor.
Beklesin talebini yöneticiler talep etmişler!
Nabi Avcı, açıklamasına devam ederek,
bugüne kadar yapılması gereken kendimce yapılması gereken her şeyi yaptım.
Ne zaman kadar?
İp uçlarını veriyor..
Medya olarak bazı şeyleri iyi takip edersiniz birçok şeyin anahtarını orada görebilirsiniz.
EMANETÇİLİK SİYASAL KÜLTÜRÜMÜZDE VAR..
Kadim kültürümüzde emanet çok önemli..
Onun için
emanete hıyanet edilmez. Politikada Hüsamettin Cindoruk
emanetçi olarak anılan politikacıdır ve genel başkanlık yaptığı
DYP'sini Demirel'in referandum sonrası Genel başkanlığı
Demirel'e iade etmiştir..
Adı da,'
emanetçi' ye çıkmıştır. Onun için bu
kültürün en önemli
mihenk taşıdır Cindoruk.
SİYASETTTE VERİLEN HER OY EMANETTİR..ZAMAN GELİNCE EMANET GERİ ALINIR..
Vatandaş
asildir ve
vekaletini milletvekiline verir. Vekil aslında, asillerin verdiği
siyasal emanetin taşıyıcısıdır.
Emanete hıyanet eden olursa bir seçim sonrası verdiği emaneti geri alır.
Birde
zimmet etme konusu var. Yani sorumluluğunun alınması anlatmaktadır. Bir şey olması halinde
zimmetlenen şahsın sorumlu tutulacağı anlamı taşır.
Bu çok
daha ağır bir sorumluluktur.
Şimdi,
ESKİŞEHİR SPOR hem
emanet edilmiş hem de
zimmetlenmiş.
Peki kime?
Zimmet defterine baktım... Sordum
soruşturdum. Kurumun
menfaatleri açısından yazmıyorum...
Ben biliyorum da, sizde
anlayın birader!.
Güzel bir atasözümüz var. '
Emanete hıyanet olmaz'!
****
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime
İhsan Raif Hanım'a
ait nihavend makamı,
curcuna usûlündeki şarkıdır.
Eskişehirspor'un haline baktıkça. Bu şarkı gelir aklıma.