Eskişehirspor Kulübü yönetimi 2 sezon aradan sonra yeniden çıktığı 3. Ligde takımın başına Teknik Direktör olarak Serdar Göçerler’i getirdi…
Alınan başarısız sonuçların ardından Serdar Hocayla yollar ayrıldı…
Teknik Direktör Hakan Şapçı Siyah-Kırmızılı takımın yeni hocası olarak göreve başladı…
Hakan Hocanın yönetimindeki Eskişehirspor takımı 3 maç oynadı…
Birisi içeride ikisi ise deplasmanda…
Evinde Denizli İdman Yurdu ile 1-1 berabere kaldı…
Ardından deplasmanda oynadığı Afyonspor’u 5-1, Bornova 1877 SK’yı 1-0 yendi…
Halen 17 puanla 5’inci sırada yer alıyor...
Lider Karşıyaka’nın 23, ikinci Kütahyaspor’un ise 22 puanı var…
Lider ile arasındaki fark 6 puan…
Kapanmayacak bir fark değil…
Aslında Hakan Hoca sezon başında takımın başında olsaydı belki durum daha farklı olabilirdi…
Geçmişe takılmadan ama geçmişten de gereken dersi çıkararak ileriye bakmak lazım...
YÖNETİM HEDEF KOYMAMIŞTI
Eskişehirspor Kulübü yönetimi, sezon başlarken herhalde “büyük lokma ye ama büyük konuşma” sözünü anımsamış olacaklar ki hedef açıklamadı…
“Hedefimiz ligde ulaşabildiğimiz yere kadar ulaşmak” demişlerdi…
Ama taraftarın beklentisi farklı…
Siyah-Kırmızılı Kulübün taraftarları 3’üncü ligde şampiyon olup 2. Lige çıkma arzusunda…
Bunu da kendi sahasında Denizli İdmanyurdu karşısında 1-1 biten maçtan sonra futbolculara karşı gösterdikleri tepkiyle sergilediler...


“HEDEFİMİZ 6 MAÇTA
18 PUAN ALMAK”

Üç hafta önce takımın başına teknik patron olarak getirilen Hakan Şapcı, Eskişehirspor tesislerinde ilk basın toplantısını yaptı…
Sorulan tüm sorulara açık yüreklilikle yanıtlar verdi…
Ligin ilk yarısında kalan 6 maçı da kazanacaklarını söyledi…
Siyah-Kırmızılı Kulübün başkan ve yönetiminin söylemekten kaçındıkları sezon sonu hedefin şampiyonluk olacağını açıkladı…
İnşallah!
Bütün Eskişehir’in beklentisi de şampiyonluk…
Yaşanan sportif sakatlıklara rağmen üç haftada alınan 7 puan küçümsenemez…
Denizli İdmanyurdu maçında kaybedilen iki puan kazanç hanesine yazılabilseydi lider ile fark üç puan olabilirdi…
ES-ES, Pazar günü evinde 15 puanla 8’inci sıradaki Sökespor’u konuk edecek…
Ardından Tirespor ile deplasmanda oynayacak…
Eğer hedefi şampiyonluk koyduysanız bu iki maçta mutlak ama mutlak 6 puan alınmalı…
Ardından Karşıyaka gelecek…
Ne yapıp yapıp Karşıyaka’yı da Eskişehir’den İzmir’e puansız göndermek gerek…
Karşıyaka Eskişehir’e konuk olmadan önce oynayacağı iki maçın birisini kaybederse
Siyah-Kırmızılar da Yeşil-Kırmızılı formalı takımı yenerse liderlik koltuğuna oturabilir…
Yeşil-Kırmızılı takımla oynadıktan bir hafta sonra Kütahyaspor ile deplasmanda karşı karşıya gelecek Siyah-Kırmızılılar bu maçı da kazanması halinde sezonun ilk yarısını lider olarak bitirebilir…
“ŞAMPIYONLUK YAŞAMAK
IÇIN ESKIŞEHIR’E GELDIM”
Gelelim Hakan Şapcı Hoca’nın basın toplantısına. Üç hafta önce göreve başlayan Şapcı, şöyle konuştu:
“Çok yoğun bir şekilde çalıştığımız için bugün bir araya geldik. Alınan galibiyetler sonrası sizin karşınıza daha moralli ve özgüvenli çıkmış olduk. Geçtiğimiz yıl Eskişehirspor ile ilgili bir görüşmemiz olmuştu, bu zamana nasip oldu. Eskişehirspor’un maçlarını takip etmiştim, şampiyonluk sevincini izlemiştim. Şimdi Eskişehirspor gibi bir camiada olduğum için gurur duyuyorum. Bu camianın bir parçası olmak mutluluk verici. Eskişehirspor’da şampiyonluk yaşamak için geldim…”
“SEZON SONUNDA 2. LİGDE
OLMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
“Devre arasına lider girmek istiyoruz. Bunun için var gücümüzle çalışacağız” diyen Şapçı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sezon sonunda bir üst ligde olmak için çok çalışacağız. Hevesliyim, iddialıyım. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Basın da bunun bir parçası. Hepinizden destek bekliyorum. Tüm şehir, bütün ayaklar birlik ve beraberlik içinde hedeflere ulaşırız.”
“MEVCUT TÜM FUTBOLCULARIMA GÜVENİYORUM”
Kadroda bulunan futbolcularla şampiyonluğa ulaşacaklarına inandığını, ancak gerekirse ve şartlarda uygun olursa ara transfer döneminde uygun oyunculara yöneleceklerini belirten Hakan Şapcı, “Ara transfer dönemi zordur. Kulübün de transfer tahtası kapalı olduğu için alınacak oyuncunun amatöre dönmesi maliyeti artırıyor. İlk yarı için önümüzde 6 maç var. Bu maçlarda oyuncuları daha iyi görme fırsatımız olacak. Tüm oyuncuların takımda kalmalarını istiyorum, bu da onlara bağlı. Yönetim kuruluyla bunu değerlendireceğiz. Elimizdeki mevcut kadroyla en iyisini yapmaya devam edeceğiz. Ligde kalan her maç final ve her maçta 3 puana talibiz. Taraftarlarımızı Pazar günü oynayacağımız Söke 1970 maçına bekliyoruz. En büyük motivasyon kaynağımız onlar” dedi.
“5-10 SENEDE TAKIMIN BAŞINA
GELEBİLECEKLER 3 AYDA GELDİ”
“Yani bir futbol takımının 5-10 senede başına gelebilecek şey 3 ayda takımın başına gelmiş. Şimdi çok enteresandır, şunu söyleyeyim. Omzu kırılan, elmacık kemiği üç yerden kırılan, dirseği kırılan, ayak bileğinde ciddi darbeye bağlı sakatlıkları olan oyuncularımız var” diyen Teknik Direktör Hakan Şapcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Antrenmanlarda, maçlarda sakatlıklar muhakkak olabilir. Bu işin bir parçasıdır. Ancak, bir hafta arayla iki tane oyuncunun aynı anda birinin omzunun, birinin dizinin kırılması ve aynı anda iki futbolcunun sakatlığı oyunuzu ister istemez etkiliyor. Deniz dediğimiz oyuncu 3. liglerde şampiyonlukları olan futbolcu. Mükemmel bir savunma oyuncusu. Şimdi takımımız ondan faydalanamıyor. Aynı zamanda Fuat, benim Alanyaspor Futbol Kulübü'nde beraber çalıştığım, benden önce 2. lig play-off finalleri bile oynamış çok önemli bir oyuncu, 5 haftadır omzu kırık. Bizim problemimiz kadro kalitesinden çok fazlasıyla oluşan sakatlıklar.”
* * *
Hakan Şapcı, geçen üç haftada futbolcuları çok iyi analiz etmiş…
Takım içerisinde hoca-futbolcu uyumunu da sağlamış…
En büyük talihsizliği iki önemli futbolcunun ciddi sakatlığı...
En kısa zamanda onlarda iyileşip takıma katıldıklarında Hakan Hoca’nın “ilk yarıyı lider bitirebiliriz” inancına katılıyorum…
Bunun için mutlak ama mutlak Karşıyaka, Kütahyaspor ve Balıkesir maçlarını kazanmak şart…
* * *


ŞIIRIN KALBI YINE ESKIŞEHIR’DE ATACAK
Tepebaşı Belediyesi’nin 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, 6–8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek…
Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu’ndan sonra Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği en önemli etkinlik Uluslararası Şiir Buluşması…
Ulusal ve Uluslararası sanatçılar Eskişehir’e geliyor, şiirlerini dillendiriyor, konserler, filim gösterimleri ve sergiler açılıyor…
Tepebaşı Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması yarın başlıyor…
6–8 Kasım tarihleri arasında 13. kez gerçekleştirilecek etkinliğe 15 Türk ve 1 Fransız şair Eskişehirlilerle buluşacak…
“SÖZCÜKLERIN, DILLERIN VE
KALPLERIN BULUŞTUĞU ŞÖLEN”
Etkinliğin tanıtımı, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın ev sahipliğinde Gökkuşağı Kafe’de düzenlenen basın toplantısıyla yapıldı…
Başkan Ataç, şiir buluşmasının sadece bir sanat etkinliği olmadığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmaları yalnızca bir festival değil; sözcüklerin, dillerin ve kalplerin buluştuğu evrensel bir kardeşlik şölenidir. Hepinizi bu büyülü yolculuğa davet ediyorum...”
Bu Yılın Odak Ülkesi: Fransa
Etkinliğin bu yılki onur konuğu ülkesi Fransa olacak. Fransız şair Claire Lajus, üç gün sürecek program kapsamında Eskişehir’e konuk olacak. Türkiye’den ise 15 şair katılım gösterecek…
Şiir okumalarının yanı sıra konserler, film gösterimleri, söyleşiler ve çocuklara özel etkinlikler düzenlenecek…
Üç gün boyunca Tepebaşı’nı sanatla buluşturacak olan etkinlikte, şiir ve çizginin iç içe geçtiği özel bir atmosfer yaratılacak.
* * *
Her ne kadar birileri şehre kazandırılan önemli sanat eseri olan heykelleri ve bu tür önemli sanat etkinliklerini eleştirse de bunlar Eskişehir’e ayrı bir değer kazandırıyor…
Eskişehir’in Türkiye’nin kültür ve sanatta ne kadar ileri bir şehir olduğunun en belirgin göstergesi…
Zaten gerek Eskişehir’de yaşayanlar gerekse Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin düzenledikleri ulusal ve uluslararası kültür-sanat etkinlikleri için şehrimize gelen yerli ve yabancı sanatçılar, şehre hayran kalıyor ve bu gerçeği her fırsatta ifade ediyorlar…
Özetle, belediyeler sayesinde Eskişehirliler bu tür etkinliklerin coşkusuyla kültür ve sanata doyuyorlar…
* * *