Hani ekonomide her şey iyiye gidiyor du?

Zafer Çatel yazdı.

İş portföy GM Tevfik Eraslan,Blomberg TV finans merkezi programında şunları söylüyor.. Şimdi TL'nin değeri 1994'lerdeki gibi olduğunu söyledi..
Kısacası, satın alma gücümüz 94'lü yılara döndük. Hani? Ekonomide her şey iyiye gidiyordu..
Tayyip Erdoğan iktidarda kalabilmek için 24 Haziran seçim döneminde geçmişi sürekli kötülüyordu. Demirel,Ecevit, Mesut Yılmaz,dönemlerini seçim meydanlarında sürekli eleştiriyordu.
Kendi dönemini öve öve bitiremiyordu.
Havuz medyasının televizyonları sürekli o günlere ait görüntüleri yayımlıyordu.
Algı yönetimi yapıyordu..
Hani kişi başına milli gelirimiz 11 bin dolardı. Nasıl bir hesaplama ise;bununla övünüyordu.

BU DURUMA NASIL GELDİK?
Sonra, enflasyonu bir türlü tek haneli rakamlara düşüremedik. İstihdamı sağlayamadık. İşsizliği gideremedik.
Faizleri aşağıya çekemedik.
Varlıklarımız yarı yarıya ucuzladı.
Kısacası yaşantımız % 50 daha pahalı oldu.
Hazine bono faizleri % 24.
İşte ekonomimiz bu durumda.
Yanlış politikalarla geldiğimiz son nokta.
Ülkeyi kimler bu hale getirdi?
Herhalde ben getirmedim.
Muhalefet de getirmedi.
Kim? getirdi.
AK Parti.
Olayın vahamet boyutunu hala görebilmiş değiller. Fakir fukara, dar gelirli yandı ki nasıl yandı.
Mutfak ta yangın var.
Gören kim? Görmesi gerekenler, görmezden geliyorlar.
Başkan Erdoğan; Merak etmeyin, Enflasyon tek haneye gelir diyor.
Lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor ki?
Fakirin hali ne olacak?
Tarladaki fiyatla, pazardaki fiyat farkı açıklanamıyor.Marketlerdeki ürünlerin ve raflardaki gıdaların etiketleri değişiyor.Un fiyatları bir günde iki katına çıkıyor.
Fırsatçılar gözü dolarda. Bunlarda mı dolarla işlem görüyor. Neden fiyatlar artıyor. Bilmiyorum. Esnaf kesimi, ticaret erbabı dürüst olarak biliyorduk, fırsatçılık yapmaz diyorduk ama hepsi fırsatçı çıktı.
Etiketleri saatlik değiştiriyorlar.
Firmalarda gramaj oyunu yapıyor.
Hükümet sadece bakıyor.

NEDEN BAŞARISIZ OLDULAR..
Dünyada tarım ürünleri ve işlenmiş gıda fiyatlarında yukarı doğru gidiş var. En çok tükettiğimiz ürünlerdeki bu artışlar vatandaşın sofrasını olumsuz etkiliyor. Pazar fiyatları ile'TÜİK'in' verileri arasında ciddi bir uyumsuzluk var.
Bunun nedeni,ciddi bir tarım ve hayvancılık politikamız yok. Peki, sadece bununla mı sınırlı.
Hayır!
Maliye ve para politikalarının uyumsuzluğunu, yapılması gereken kamu yönetim, vergi reformların yapılmayışı, kamuda ücretlendirme sistemindeki yanlışlıklar, ücretler arasında çok yüksek orandaki dengesizlikler, üretimin cezalandırılması, bürokrasinin hantal yapıda olması, bunu tetikliyor.
Özellikle, Suriyeli mültecilere harcadığımız para 30 milyar doları geçmiş durumda. Bu paraları tarım ve hayvancılık sektörüne aktarılsa idi bu sorunların bir kısmı hiç biri olmayacaktı.
Faturayı Türk insanı ödüyor.
MERKEZ BANKASININ ELİ KOLU BAĞLI..
İmkanları ve araçları çok sınırlı olan, merkez bankası fiyat istikrarı mücadelesinde yalnız bırakıldı.
Politik riskler çok daha önemli.
Enflasyonla mücadelede ufacık bir gevşeme sonuçları itibarıyla çok ağır oluyor.
Faizler-enflasyon ilişkisinin yanında 'kurdaki' beklenti artış oranı da çok önemli..
Mali disiplin temel sorun. Faizi tetikleyen temel unsur bu.Her şeyi merkez bankasına yüklemek çok büyük bir haksızlık olur.
EKONOMİYİ İYİ OKUMAK LAZIM.
Tarım ve hayvancılıkta ilaç, gübre, besi yemi, veteriner ve ziraat hizmetleri, tohumlukları hesaba koyunca üretici zarar ediyor.
O zaman neden eksin, neden büyükbaş hayvan üretsin.
Neden çiftçilik yapsın. Ekilebilir arazilerde zaten azalma var..
Bu girdilerle nasıl yapacak? Hele % 35' leri bulan ticari faizlerle üretim yapan sektörler, ürettiklerini nasıl satacaklar, nasıl rekabet edecekler?.
Zaten tasarruf oranlarımız çok düşük, TL çok pahalı oldu. Ya'faiz riskini'alacak, ya da 'kur riskini'.
Öyle tek haneli enflasyon oranlarını,tek haneli faizleri bundan sonra rüyalarda göreceksiniz.
İthalata bağımlı bu model bir sarmalı içinde debelenip duracağız. Olan reel kesime olacak.
Bu dalga bizde'Tusunami' etkisi yapacak. Ekonomi sorumluların tek yaptıkları şey şu an dövizin dışarıya çıkmaması için tedbirler alınıyor.
26 milyar net döviz rezervimiz var. Brüt rezervimiz 70 milyar dolar. Riski ölçmek istiyorsanız tablo bu..
Şimdi asıl problem dövizde 'Stabilasyon' un sağlanması. Merkez bankası bunun için çaba gösteriyor.
Piyasalarda güven azalmış durumda.. Bu işler laflarla olmuyor.. Piyasalar merkez bankasına, söylenenlere güvenemiyor. Güvenmesinin nedeni ne?Çünkü Merkez bankasının hiçbir programı tutmadı. Öngörüleri doğru çıkmadı, Kredibilitesi çok aşağılara geldi. Türkiye'nin uluslararası finansal piyasalarda 'risk 'priminin artmasının nedenlerinden biri de bu.
Temel sorun Merkez bankasının bütün açıklamalarına alınan tedbirlere rağmen, uygulamada piyasaların kaygısı var. Yabancı sözde değil, bu enflasyon ile mücadeleyi somut görmek istiyor.
Devlet tasarruf yapmadığı müddetçe, iki yakamız bir araya gelmeyecek. Meseleşu. Ülke ekonomik olarak çok kötü bir yönetim sergiliyor. Bunun bedelini hepimiz ödüyoruz. Sadece kurdan kaynaklanmayan sorunlarımız da var. Biraz da kendimize çeki düzen verme zamanı geldi.
Bu işleri,hamasi nutuklarla düzeltemiyoruz.
MALİYET ENFLASYONU DÖNEMİNE GİRİYORUZ..
Faizlerin ve döviz kurlarındaki tırmanış, Maliyet enflasyonuna neden oluyor ve ekonomiyi direkt etkiliyor. Ticaret hayatında durma noktasına geldi. Daralma bizleri çok ciddi etkileyecek.
Esnaf, raflardaki malı aynı fiyatı yerine konulamıyor. Esnaf, acaba kurdaki bir artış beni nasıl etkileyecek diye kara kara düşünüyor. Malımı satacağıma raflarda dursun diyor veya çok daha yüksek fiyatlardan alacağı için etiketlerini de ona göre ayarlıyor.
RESASYON DÖNEMİNİN BAŞLANGICINDAYIZ..
Üfe, tüfe farkına bir bakın. Bunları sonunda yansıyacak. Bunları ne zaman yazmışız..
Bilinmeyen bir şey değil. Bu kadar ithalat yaparsınız, sonuçlarına katlanırsınız..
Şimdi, önümüzdeki dönem 'resesyon' riski taşıyor. Bir adım sonrası 'stagflasyon' dönemine gireceğiz. İşte o zaman büyüyemezsiniz.Bu işsizlik demektir, yokluk demektir. Büyüyemeyince istihdamı sağlayamazsınız..
Özellikle enflasyonla topyekün mücadelesinde kamuya çok büyük iş düşüyor. Bakalım saltanattan nasıl vazgeçilecek..
Milliyetçi, muhafazakar ve mütedeyyinlerin dolarla imtihanı nasıl olacak?
Sonrası, ALLAH KERİM!