Geçtiğimiz günlerde İYİ Partili Nebi Hatipoğlu ne dedi? “Adaylıklar için görüşmelerimiz var. Hatta bugün bir oda başkanıyla konuştum. Olumlu yönde sonuçlar da aldım!”

Geçtiğimiz günlerde İYİ Partili Nebi Hatipoğlu ne dedi?

“Adaylıklar için görüşmelerimiz var. Hatta bugün bir oda başkanıyla konuştum. Olumlu yönde sonuçlar da aldım!”

Bu cümlesinin ardından hemen herkes oda başkanının kim olduğunu sorgulamaya başladı.

Önceki günün gecesinde Hatipoğlu ile poz verdikleri için ilk akıllara gelen kişi de ETO Başkanı Metin Güler oldu.

Meslektaşlarım dahi konuyla ilgili herkes anında Metin Güler’e ulaşmaya çalıştı.

Güler ise gelen her soruya aynı yanıtı verdi;

“Şimdilik siyaseti düşünmüyorum”

Şimdilik siyaseti düşünmeyen Metin Güler kısa bir zaman sonra düşünür mü?

Olur mu olur!

Zaten hiçbir açıklamasında siyasete kapıyı kapatmadı.

Pekiyi o kapı nasıl aralanır, Metin Güler yerel seçimde kendisini nasıl bulur?

Bu sorunun yanıtı aslında çok basit!

Metin Güler gibi güçlü bir isim tek başına bir seçime girecek kadar öngörüsüz değil elbet.

Güler’in seçime aday olarak girmesinin tek şartı iyi bir ekipten geçiyor.

Herhangi bir parti, kendisinin de içerisinde olduğu “İYİ bir ekip kurarsa” Metin Güler’i pekâlâ siyasi bir yarışın içinde bulabiliriz.

Şimdi tekrar en başa dönelim…

Ne demişti Nebi Hatipoğlu?

“Adaylıklar için görüşmelerimiz var. Hatta bugün bir oda başkanıyla konuştum. Olumlu yönde sonuçlar da aldım!”

Bunun anlamı şu;

“Bugüne kadar bazı görüşmelerim oldu son olarak da bir oda başkanı ile bu konuyu görüştüm”

O halde soralım;

“Hatipoğlu’nun sözünü ettiği görüşmelerde karşısında kimler oturdu?

Şehir içinde ve şehir dışındaki buluşmalarda kimlerle görüştü?”

Ve yapılan adaylık görüşmelerinden nasıl sonuçlar çıktı?

Masalarda hangi pazarlıklar ortaya çıktı?

O masalardan hangi anlaşmalarla kalkıldı?

İşte bu soruların yanıtı çok ama çok önemli.

Şunu da söyleyelim ki, bu soruların yanıtları şehir siyasetinde şok etkisi yapar hatta dalgaları tsunamiye bile dönebilir.

O yüzden şimdilik herhangi bir yorumu bizler de yapamıyoruz.

Ancak gelişmeleri izlemeye devam ediyoruz.

************

GEÇMİŞ KONGRENİN AYNISI OLURSA!

Hafta sonunda CHP’nin il kongresi var.

Yapılacak olanla bir önce yapılmış olan neredeyse birbirinin kopyası gibi!

Örneğin bir önceki seçimdeki gibi iki liste yarışacak.

Artık sağır sultan bile biliyor ki taraflardan birisi Kazım Kurt kanadı.

Kurt ve ekibinin adayı Figen Kahya.

Diğer tarafta ise Ahmet Ataç yer alıyor.

Ataç tarafına Yılmaz Hoca’nın da destek verdiği söyleniyor.

En azından aday olarak gösterilen Talat Yalaz, adaylık kararı öncesinde Ataç ve Hoca’yla aynı masada buluştuklarını ve onların talepleri üzerine aday olduğunu açıkça söylüyor.

Gördüğünüz üzere bir önceki seçimin aynısı bir tabloyla karşı karşıyayız.

Taraflardaki isimlerde değişmedi.

Değişen sadece “Yarıştırdıkları isimler”

Hangisinin kazanacağı da artık az çok belli olmuş durumda.

Çok büyük bir sürpriz çıkmazsa, yine geçen seçim olduğu gibi Kurt’un adayı kazanacak.

Kısacası;

Başından aşağı bir önceki genel kurulla her şeyi aynı olan bir kongre izleyeceğiz!

Fakat!

Kurultay delege listesi de geçen kongre ile aynı olursa işte o zaman çok farklı gelişmeler olur.

İki kongre birbiriyle tıpatıp aynı olabilir ama sonuçları hiç de birbirine benzeyen biçimde olmaz!

Şimdiden söyleyelim…

***********

BÖYLELERİ ESKİŞEHİR’DE DE VAR!

Önceki gece sosyal medyaya bir video düştü.

İçeriği çok feci!

Maalesef ki bir genç, Atatürk’e çok ağır hakaretler ediyor.

Yapıldığı yer ise, yine maalesef din eğitimi verilen bir okul.

Elbette görüntülerden sonra herkes ayaklandı.

Yapan gencin gerekli cezayı alması için seferber olundu.

Türk Hukuku, gerekeni elbette yapacaktır.

Zaten çocuğumuzun yaşı henüz 17.

Çok genç, elbette hata yapma payı çok yüksek.

Aklı başına geldikçe sonradan kendisini düzeltme imkânı var.

Pekiyi, yaşı onca geçmiş ama hala aklı başında olmayanları ne yapacağız?

Bu çocukları yetiştiren o zihniyet ne olacak?

Her platformda ülkenin kurucusuna, bağımsızlığımızın mimarına, uygarlığın, çağdaşlığın yolunu açanına etmedik hakaret bırakmayanlar ne olacak?

Maalesef ki onlar için yapacak bir şey yok!

Yoldan çıkalı, sapalı çok olmuşlar.

Ve yine maalesef ki onlardan Eskişehir’de de var.