Eskişehir İl Müftü Yardımcısı Ziya Albayrak'ın yazısı...

Yıl boyu her Cuma bu köşeden bizi takip eden okuyucu kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla bu yılın son yazısına başlıyorum.
Değerli okuyucularımız!
Dünya hayatının çetin imtihanında bize rehber olan Hz Peygamber (sav) insanoğlunun kıymetini idrak edemediği iki nimeti pek çok nimetten ayırır ve öne çıkarır. 'Sağlık ve boş vakit'.
Yılın sonu olması nedeniyle 'boş vakit/zaman' kavramı üzerinde durmak istiyorum.

Zamanın çok kıymetli olduğunu ve çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini Allah Teala Kur'an'ı Kerimde birçok yerde değişik vesilelerle bildirmiştir.
İnsanların fiilen içinde yaşadığı gün ile Allah Teala katındaki günlerin farklı süreler olduğunu 'Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir (Hac Suresi 22, 47)' ayetinden görebilmekteyiz.
Bakara suresinin 259. ayetinde de Üzeyir (a.s)'ın yaşadığı bir olay anlatılırken 100 senelik bir sürenin insanoğlun hayatında 'bir gün yahut bir günden eksik' olarak zikredilmiştir. 'Allah onu yüz sene ölü bırakıp, sonra diriltti, 'Ne kadar kaldın?' diye sordu. O da 'Bir gün yahut bir günden eksik kaldım.' dedi. Allah buyurdu ki: 'Hayır, yüz sene kaldın'.

Bu bilgilere göre zaman kavramı bizim açımızdan bilinemeyen bir süredir. Bu süre ancak iyi değerlendirildiğinde, kıymeti idrak edildiğinde bir anlam kazanacaktır.

Öyleyse zamanı bilmek değil, iyi değerlendirmekle sorumluyuz. Çünkü zaman hızla tükeniyor, zaman su gibi akıp gidiyor. Ömür bir yel esip geçmiş gibi esintisiyle bizi uyandırıyor. Ama kimi zaman uyandığımızda iş işten geçmiş oluyor, sermayemiz olan vaktimizin kontrolsüz ve hızlı geçişini sadece seyretmekle kalıyoruz.Herkesin gönlüne taht kuran Yunus Emre zamanın geçmesiyle ilgili bakın neler söylemiş:

'Geldi geçti ömrüm benim
Bir yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Bir göz açıp yummuş gibi'

2022 yılı içerisinde yaşlı ve yorgun dünyamızda birçok hadise meydana geldi. Ömrümüzden bir sene daha eksildi. İnsan, sınırlı bir ömre sahiptir. Sonradan yaratılan her şey fanidir. Çünkü bir başlangıcı olan canlının mutlaka bir de sonu vardır. Yüce Allah,Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: 'Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı baki kalacaktır' (Rahman, 55/26-27).

Dünya fani; ömür kısa. Ebedi olan ise Ahiret hayatıdır. Dünyada yapılan her iyilik ve kötülüğün karşılıksız kalmayacağını, bir gün hesaba çekileceğimizi biliyor ve bu gerçeğe de inanıyoruz. Dünyadaki işlerimizin hesabını-kitabını en ince noktasına kadar yapıyoruz. Acaba manevi hayatımızın,ahiret hayatımızın muhasebesini de aynı hassasiyetle yapabiliyor muyuz?
İnsanı en güzel şekilde yaratan, akıl, irade ve sebep-sonuç arasında ilişki kurma yeteneği veren Yüce Allah, onu başıboş bırakmamıştır. Sadece Dünya için de yaratmamıştır. Yüce Allah: ''İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır''(Kıyamet, 75/36) buyurarak insanı dünya hayatında uyarmaktadır.
Yazımızın bu bölümünde Hz. Peygamberin konumuzla ilgili bir Hadisini paylaşmak isterim.
Hazreti Ömer'in oğlu Abdullah anlatıyor: Resulüllah ile birlikteydim. Ensar'dan bir zat gelerek Hz Peygambere selam verdi. Sonra da: 'Ey Allah'ın Resulü! Müminlerin hangisi en faziletlidir?' diye sordu. Hz. Peygamber: 'Huyca en iyisidir!' buyurdular. Adam, 'Müminlerin hangisi enakıllıdır?'diye sordu.Hz. Peygamber: 'Ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonrası için en iyi hazırlığı yapandır.İşte bunlar en akıllı kimselerdir' buyurdular.

Ne Dersiniz Bir Hesap Yapsak mı?
Biz de bu senenin sonunda, yeni bir yılın başında kendimizi bir hesaba çeksek mi? Kar-zarar bilançosu yapsak mı? En azından hesabını vermekte zorlanacağımız yanlışlarımız olduysa, onları terk etme kararı alsak mı? Yapamadığımız hayır-hasenat işlerimiz, yerine getiremediğimiz ibadetlerimiz olduysa onları da yapmak için niyet ve gayrete girsek mi?
İşletme sahipleri her zaman kar-zarar bilançosu yapar. Gerekli tedbirleri alırlar değil mi? İnsanın en önemli sermayesi, 'Ömrü' dür. Kaptırdık kendimizi günlük olaylara, kendimizi bile unuttuk. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Kişi bu tarlaya sağlığında ne ekerse;ahirette onları biçecektir. Yüce Allah'ın, İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder'(Rahman, 55/39) emri bu gerçeğin değişmez ifadesidir. Yazımızı bir ayet ve bir dua ile bitirelim.'Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır' (Haşr, 59/18).

Yüce Allah, 2023 yılında güzel işler yapmayı bizlere nasip eylesin. Memleketimizi her türlü tehlikeden korusun. Zamanın kıymetini bilenlerden eylesin.