Türkiye Liglerindeki birçok kulüp TFF’nin ortaya çıkardığı “Bahis Skandalı” sonucu ciddi sıkıntılar yaşıyor…
Hakemlerle başlayan ardından futbolcularla devam eden “Bahis” soruşturmasında sıra teknik direktörler, yardımcıları, teknik ekipte yer alanlar, kulüp başkanları, yöneticileri hakkında soruşturmalar sürüyor…
TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, “bahis” oynayan futbolcuların isimlerini açıkladığı basın toplantısında, “hakem ve futbolcular belirlendi. Sıradaki isimlerde (listeyi yukarıda yazdım) en kısa zamanda açıklanacak” demişti… Ancak üzerinden nerede bir ay geçmiş olmasına rağmen açıklamadı derken yazımı yazarken TV ve bütün ajanslara son dakika haberleri düşmeye başladı.
Futbolda patlak veren büyük ‘bahis’ soruşturmasında ikinci dalga operasyon yapıldı. Aralarında eski hakem ve yorumcu Ahmet Çakar, futbolcular Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı ve eski Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak ve Antalyaspor 2. Başkanı Emrah Çelik de bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı. Bandırma Spordan Tolga Kalender ve Serik Spordan Erhan Çelenk de listede…

YA SEZON ÖNCESİ YA DA SEZON SONU AÇIKLANMALIYDI
TFF ‘bahis’ oynayan futbolcuların soruşturmasını 2025-2026 sezonu başlamadan önce start vermiş olacak ki, deliller ancak toplanıp incelendikten sonra isimler açıklandı…
Ancak isimlerin açıklanma süreci yanlış…
Liglerde sezonun ortası yani ilk yarının nerede ise sonuna gelindi…
‘Bahis’ oynadıkları tespit edilen futbolculara 45, 90 ve 9 ay hak mahrumiyeti verildi…
Bu futbolcular 1,5, üç veya 9 ay ceza aldıkları için sezon başında sözleşme imzaladıkları kulüplerin takımlarında forma giyemeyecekler…
45 gün cezası olanlar liglerin ikinci yarısında cezalarını tamamlayıp formalarına kavuşabilirler…
Ancak 3 ve 9 ay ceza alanlar sezon sonuna kadar forma giyemeyecekler…
Kulüpler bu futbolcularla sözleşme yaptı kimisinin transfer bedelini peşin, kimisiyle ‘yarısı peşin yarısı sezon sonu’ diye anlaşma yapıldı…
Transfer bedelinin tamamı veya yarısı peşin ödenen futbolcular ceza aldılar ise aldıkları paraları kulüplere iade edecekler mi?
Benzer başka sorunlarda yaşanıyor…
TFF ‘bahis’ oynayan futbolcuları takibe alıp oynamaya devam edenleri ve bunun üzerinden ciddi kazançlar sağlayan futbolcu veya hakemler var ise onların isimlerini açıklayıp cezalandırsaydı daha mantıklı olurdu. Hem de birçok futbolcu yıllar önce bir kez oynadığı için cezalandırılmamış, kulüplerde ceza alan sayıları 9, 10, 11’i bulan futbolcuları yüzünden mağdur edilmemiş olacaktı...
Ya da sezon sonuna kadar yine futbolcuları ve hakemleri izlemeye devam edip sezon sonunu beklemiş olsaydı birçok kulüpte mağduriyet yaşanmayabilirdi...
Düşünün hangi ligde olursa olsun şampiyonluğa oynayan birçok kulüpler, çok sayıda ceza almış futbolcusunu oynatamadığı için sezon sonunda şampiyon olamazlarsa bunun bedelini kim ödeyecek?
Kulüpler ‘bahis’ oynadıkları gerekçesiyle ceza alan as futbolcularını herhalde bile bile transfer etmedi…
“77. MADDEYI KIMSE BILMIYORDU BÜYÜK BIR SKANDAL YAŞIYORUZ”
Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesi olarak Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapcı’dan sonra geçtiğimiz perşembe günü Eskişehir Anadolu SFK Teknik Direktörü İlhan Var’ı konuk ettik…
Var, yaşanan cezalar, saha içi zorluklar ve Eskişehir futbolunun geleceğine ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı…
Eskişehir Anadolu SFK Teknik Direktörü İlhan Var, 11 futbolcusunun ‘bahis’ oynadığı gerekçesiyle aldığı cezaların kulübü çok zor durumda bıraktığını vurgulayarak süreci “Türk futbolunun en büyük skandallarından biri” olarak nitelendirdi.
Var, federasyonun sezon ortasında karar almasının birçok kulübü ekonomik ve sportif açıdan çökerttiğini belirterek şunları söyledi:
“Biz bunu küçük bir kabahat sanıyorduk. 20-30 TL’lik, 100 TL’lik bahis gibi... Meğer suçmuş. 11 futbolcumuz ceza aldı. Kendi açıklamalarında bunun sürecin sadece yüzde 1’lik kısmı olduğunu söylüyorlar. Geriye kalan yüzde 98 profesyonel liglerde oynuyor. Madem böyle bir süreç var, sezon sonunda hepsini açıklayıp eşit şartlarda yarışılmasını sağlayabilirlerdi.”
“KALECISIZ KALDIK, 16 YAŞINDAKI
YAĞIZ’LA YOLA DEVAM ETTIK”
Cezalar sonrası takım kadrosunun 15 kişiye düştüğünü hatırlatan Var, dramatik durumu şöyle aktardı:
“Üç kalecimiz de etkilendi, hiç kalecimiz kalmadı. 16 yaşındaki Yağız kardeşimize kaldık. Heyecandan eli ayağı titredi çocuğun. Sonra maça iki gün kala hiç görmediğimiz, sadece güvenerek aldığımız bir kaleciyle oynadık. Zor bir süreçti...”
Var, spor psikoloğu Yaşar Hoca’nın desteğiyle takımın bu psikolojiyi atlatmaya çalıştığını da sözlerine ekledi...
“ŞEHRIN IKINCI PROFESYONEL
TAKIMI AYAKTA KALMALI”
Eskişehir Anadolu SFK Teknik Direktörü İlhan Var, cezalar açıklandıktan sonra futbolcularına, ‘Profesyonellik hayatınızdaki görebileceğiniz en rampalı yoldayız’ dediğini, eğer bu sorunları da aşıp bu hedeflerine ulaşabilirse çok büyük iş yapmış olacaklarını da dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu şehrin ikinci bir profesyonel takımı burada hayatta kalsın. Yani spor camiası adına, Eskişehir halkı adına ikinci bir profesyonel takım. Çünkü profesyonel ligde takım tutmak hakikaten çok zor. Çok şartları zor, maddiyatı zor. Güncel hayatta yaşam standartlarının da zor olduğu bir dönemde ekonomik olarak bir kulüp yaşatmak profesyonelce inanılmaz hakikaten bir zor süreç. Bunu kaybetmememiz, elimizde tutmamız lazım. Eskişehir insanının, Eskişehir halkının spora bakışı çok büyük. Yani burada bizi de kucaklayıp, bizi de ayakta tutsunlar, bize de destek olsunlar.
“ESKIŞEHIRSPOR ILE RAKIP DEĞILIZ
SADECE AYNI LIGIN TAKIMLARIYIZ”
Eskişehir’de maalesef şöyle bir hastalık var…
“Bir tek profesyonel kulüp Eskişehirspor var. Başka kulüp takım tanımayız…”
Bu yanlış...
Eskişehirspor’dan önce kurulmuş, Siyah-Kırmızılı Kulübün yıllar önce üçüncü lige düştüğü yılda aynı grupta mücadele veren Eskişehir Demirspor Kulübü vardı…
Ancak, o yıllarda da “varsa yoksa Eskişehirspor” deyip Eskişehirspor ile birlikte Demirspor’u yaşatamadık…
Oysa Kırmızı-Mavili Kulüp bugün 2’nci veya TFF 1’nci ligde olsaydı Eskişehirspor’un alt yapısı olurdu…
Siyah-Kırmızılı Kulüpte kadro fazlası olan ve tecrübesi kazanması gereken futbolcular Eskişehirspor Demirspor’a verilebilirdi.
O kulüpte yıldızı parlayan futbolcularda Eskişehirspor’a transfer edilirdi…
İlhan Var Hoca, sosyal medyada sıkça dillendirilen “rekabet” algısının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak şu mesajı verdi:
“Biz Eskişehirspor ile rakip kulüp değiliz. Aynı şehirde mücadele eden iki profesyonel takımız. Sadece bir maçlık rakibiz. Şehir bizi de kucaklasın. Şampiyonluk için yapabileceğimizin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz.”
* * *
İlhan Hoca “Eskişehirsporla rakip değiliz” dediğinde gözümün önünde sezonun ilk haftasında oynanan “Eskişehirspor-Anadolu Spor Kulübü” maçı geldi…
O maçta Siyah-Kırmızılı taraftarlar bu şehrin 3. Ligde mücadele eden ikinci takımının futbolcularının üzerine “pet bardak” suları yağdırdılar…
Hatta Anadolu Spor Kulübünün futbolcularına ağza alınmayacak küfürler yağdırdılar…
Hiçte hoş olmadı…
Anadolu Spor Kulübün içerisinde yanlış hatırlamıyorsam 7-8 Eskişehir çocuğu futbolcu var…
Eskişehirspor taraftarları Eskişehir’den yetişmiş futbolculara küfür ettiler…
Elbette ki önceliğimiz yıllarca “Süper Ligde” başarıdan başarıya koşmuş, geçtiğimiz hafta da yazmıştım. Toplam 6 kupa ile Türkiye'nin en çok kupaya sahip 5. Takımı konumunda…
1970-71 sezonunda ‘Türkiye Kupası’ şampiyonluğunu kazanan takım, aynı yıl “Cumhurbaşkanlığı Kupası”nı da müzesine götürerek tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşadı. 1971-72 sezonunda bir kez daha Türkiye Kupası finali oynayan ekip, bu yıllarda “Futbolda Anadolu Devrimi” kavramının simgesi haline geldi…
3 kez Başbakanlık Kupası
1 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası
1 kez Türkiye Kupası
1 kez Ankara TSYD Kupasını kazanmış, Eskişehir’i dolaylı olarak Türkiye’yi Avrupa da temsil etti…
Bu şehirde yaşayan 900 bin kişinin beklentisi Siyah-Kırmızılı Kulübün biran evvel yeniden “Süper Lig’e” yükselmesi…
ULAŞ BAŞKANA
TEŞEKKÜR ETTİ
Var, Eskişehirspor’un kendilerine kapı açtığını, Kulüp Başkanı Ulaş Entok’un desteklerini her zaman hissettirdiklerini söyleyerek teşekkür etti.
“PLAY-OFF HEDEFIMIZ DEVAM EDIYOR”
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hedeften sapmadıklarını belirten Var, devre arasında 4–5 nokta transfer planladıklarını açıkladı:
“Hedefimiz play-off...
İlk yarı makas çok açılmadı. İkinci yarıda doğru takviyeler yapılırsa Anadolu Üniversitesi’ni hedefine ulaştıracak güçteyiz.”
“Şampiyonluk oyuncudan çok yönetim ve kulüp duruşuyla gelecek”
Var, ligde kalitenin düştüğünü belirterek sezonun belirleyicisinin saha içinden çok kulüplerin yönetim anlayışı olacağını söyledi:
“Bu ligde şampiyonluğu yöneticilerin duruşu belirleyecek. Ekonomik sıkıntılar çok. Bu süreci en iyi yöneten kulüp bayrağı önde götürecektir.”
Altay maçı ‘final’ niteliğinde
Var, hafta sonu oynayacakları Altay maçının iki takım için de kritik olduğunu belirterek, “Altay köklü bir kulüp. Onlar da bahis soruşturmasından etkilendi. Final gibi bir maç bizi bekliyor” dedi.
* * *
Yazıma noktayı koymadan önce bir kez daha belirtiyorum…
Anadolu Spor Kulübü hiçbir zaman Eskişehirspor’un düşmanı değil…
Tabiri caize ne “hasmı” ne de “hısmı...”
İkisi de bu şehrin “baş tacı...”
Sadece iki kulüp değil, bu sezon Bölgesel Amatör Lig’de Eskişehir’i temsil eden 2 Eylülspor Kulübü ve Bozanspor da. Hatta amatör liglerde kısıtlı veya imkansızlıklara rağmen mücadele veren tüm kulüplerde bu şehrin, bu şehirde yaşayan 900 bini aşkın insanın baş tacı…